"Hangi gazeteci mesleki faaliyetten tutuklu?"
Başbakan Erdoğan 'Soruyorum, hangi gazeteci hükümeti eleştirdi diye gazetecilik faaliyeti nedeniyle tutukludur' dedi.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, AKP grup toplantısında partililere hitap etti. Sözlerin basın özgürlüğüyle başlayan Erdoğan, 'Şiir okuduğum için hapis yattım, özgürlüğü çok iyi biliriz' dedi.
İşte Erdoğan'ın konuşmasından satır başları:
- Partimizdeki tüm kadınların ve dünyadaki tüm kadınların 8 Mart gününü kutluyorum. Bu vesile ile bir kaç hususu dikkatlerinize sunmak istiyorum. Kadınların hak mücadelesi için yasal düzenlemeler yaptık. TBMM çatısı altında ilk kez bizim dönemimizde kadın erkek fırsat eşitliği komisyonu kurduk.
- Çalışan kadınların sorunları bizim sorunumuzdur. Süt izninden sigorta priminin yatırılmasına kadar bu sorunlar bizim dönemimizde yasallaştı. Sosyal politikalarımızda doğrudan adres olarak kadınları gösterdik.
- Ayrımcılığı nasıl reddediyorsak kadına şiddeti de reddediyor ve kadına silah doğrultulmasını da lanetliyoruz. TCK'da bir değişiklik yaparak töre cinayetlerine müebbet hapis cezası getirdik.
"Kadına yönelik şiddet artmıyor, azalıyor"
- Kadına yönelik şiddet artıyor diyorlar ama hayır artmıyor. Kadına yönelik şiddetin istatistliği tutulmadığı ve o dönemde halı altına süpürülen sorunlar şimdi ortaya çıktığı için arttı görünüyor. İstatistiğin bizim için önemi yok. Bir kadın da bin kişide şiddete uğrasa bu durum insanlık dışıdır.
- 12 Haziran seçimlerine bugüne oranla daha fazla kadını aday göstererek gireceğiz. Bu süreç bir kar topu gibi büyüyecek. Bizzat kadınlar eliyle sorunlarımız çözecek. Kadınların sorunlarını Meclis kürsüsünde erkeklerin anlatmasını ben anlamsız buluyorum. Damdan düşen kadın. Ama kadın ortada yok. İnşallah biz bu oranı arttırarak 12 Haziran'da bu temsili çok daha güçlü hale getireceğiz.
"Basın özgürlüğüne sonuna kadar sahip çıkıyorum"
- Bazı gazetecilerin gözaltına alınması bazı tartışmalar başladı. Haksız hükümet aleyhine bir kampanyaya dönüştürülüyor. Basın özgürlüğü konusundaki görüşlerimizi tavırlarımızı ifade ettim. Şiir okuduğu için mahkum olmuş bir başbakan olarak basın özgürlüğüne sonuna kadar sahip çıktığımızı ifade ettim. Hak ve özgürlükleri geliştirmeyi varlık sebebi olarak görmüştür. Demokrasi, hak ve özgürlükleri savunan hep biz olduk. Bununla ilgili anayasal düzenlemeler yaptık. Birileri çıkıp senaryoyu tersine çevirmeye, bizi özgürlük karşıtı olarak göstermeye çalışıyorlar. Bunların 28 Şubat'ta nasıl başlıklar attığını biz çok iyi biliriz. Bunların iktidara karşı ne gibi destekler verdiğini çok iyi biliriz. Bizler baskıyı horgörmeyi çok iyi biliyoruz. Bizim çabamız ileri demokrasi ve özgürlüklerin gelişmesidir. Biz 90'lı yıllarda demokrasinin nasıl askıya alındığına şahit olduk. Sadece ben değil bu grup içerisindeki arkadaşlarım yasakların mağduru olarak bu günlere ulaştılar.
- Son gözaltılar sonrası yargı süreci kendi mecrasında yürümektedir. Bu olayın bizimle ilişkilendirilmesi, AK Parti'nin hedef alınması büyük bir yanlıştır. Birileri olup bitenleri hükümete aitmiş gibi göstermek derdinde birileri de yargıya müdahale etsin diyor. Bunlar yanlış, hükümet durması gereken yerdedir. Basın özgürlüğü ancak ve ancak demokrasilerde mümkündür.
28 Şubat
- Biz bu ülkede bir kısım basın kuruluşlarının demokrasiyi rafa kaldırma operasyonlarında nasıl bir konum aldıklarını çok iyi biliyoruz. Gazetelerin nasıl vazife yüklendiklerini biliyoruz. 28 Şubat sürecinde manşetlerin nerelerde hazırlandığını, köşe yazarlarına nasl ısmarlama konular verdiğini çok iyi biliyoruz.
"Dış basını mazur görüyoruz"
- Yargı bağımsılığı konusunda Batı'nın çekincesini de biz yadırgıyoruz. Onların anlamamasını mazur görmek gerekli. Çünkü onların basın mensupları çetelerin tetikçiliğini yapmıyor. Demorasiyi ve anayasal nizamı ortadan kaldırmak amacıyla terör örgütü kurma iddiası basın özgürlüğü konusuyla üzeri örtülmesi mümkün değildir. Demokrasiyi millet için değilse bile kendisi için en fazla desteklemesi gereken kesim medya mensupları olmalıdır. Yaşadıkları kötü tecrübelerde yola çıkarak, ben 28 Şubat'ı yaşadım nasıl destek veririm diyenler AK Parti'yi yerden yere vuruyorlar. Son yıllarda çetelerle mücadeleye en fazla destek vermesi gerekn kısım basın olmalıdır. eğer basın özgürlüğü konusunda bir baskı söz konusu olursa bunun karşısında önce biz oluruz.
"Gazetecileri biz koruyoruz"
- Şu anda terör örgütü tarafından tehdit edilen gazetecileri sanatçıları biz koruyoruz. Manşetlerde köşelerde satırlarda ve zihinlerde mayınlar vardı. Yasak kelimelerin yasak konuların nasıl tarihte kaldığını herkes iyi görsün. 8 yıl boyunca manşetine karıştığımız bir gazete var mı? Rahatsız olduğumuz dönemler oldu ama hakkımızı yargıda aradık. Ne yapacaktım ben de aynı dille mi konuşacaktım. Ben hakkımı gider yargıda ararım kim olursa olsun. Ama efendim siz siyasetçisiniz, ne yani siyasetçiyim diye hedef tahtası mı olacağız. Biz de buna ya sabır çekeceğiz , ee yok böyle bir şey. Yargı bazen bizimle ilgili çok ilginç kararlar da verdiler. Şu anda sistemi ağır eleştiren bir çok gazete ve köşe yazarı var, bunlara biz de yetişemiyoruz. Televizyonda, gazetelerde, internette şu anda isteyen herkes istediğini yazıyor. Bize yönelik olumlu eleştirileri görmezden gelmiyoruz. Allah'a şükür kendisini muhalefet gibi konumlandıran medya ile mücadele edecek gücümüz var. Biz muhtar bile olamaz diyen medya ile iktidara geldik.
"Hangi gazeteci gazetecilik faaliyetlerinden ötürü tutuklu?"
- Biz düşüncmize, inancımıza güvendiğimiz için bunlardan korkmuyoruz. Biz milletimize inanıyor ve milletimize güveniyoruz. Tutuklanan ve gözaltına alınan gazeteciler yüzünden hükümete tepki gösteren muhalafete şunu söylemek istiyorum: Hangi gazeteci gazetecilik faaliyetlerinden ötürü tutuklu? İçeride 27 gazeteci var? Bunların hiç biri de gazetecilik faaliyetinden ötürü içeride değil. Mesleği gazetecilik olarak geçenlerin cezaevinde bulunma nedenleri, 'Silahlı terör örgütüne üyelik, cinsel istismar, anayasal düzeni zorla yıkmaya teşebbüs...'
- Tekrar ediyorum, son operasynlar tamamen yargının tasavurudur. Bizimle alakası yoktur. Aksi ispat edilene kadar herkes masumdur. Yargılama bitmeden kimse suçlu ilan edilemez. Bizim dertli olduğumuz burasıdır. Bu süreç uzamasın, dosyalar masaya getirilsin, bunu görelim. Bu sürecin doğru bulmuyoruz. Yargılama sürecindeki polemiklerden en fazla biz şikayet ediyoruz. Kimse bizden yürütme olarak taraf olmamızı beklemsin. Biz bu işlerinin avukatlığını yapan Silivri'de olanlardan değiliz. Biz milletimizin avukatı olarak buradayız. Benim savcı olmak gibi bir derdim yok. Bizim görevimiz yargının işini kolaylaştırmaktır. Dema eden operasyonlarla ilgili toplumda farklı hassasiyetlerin olması normaldir. Hassasiyetleri gözardı etmek mümkün değildir.
"İsrail'e Brüksel'e ülkesini şikayet etti"
- Herkesi yargının çalışmalarını kolaylaştırmaya çağırıyorum. Herkesi bu sorumluluk çevresinde hareket etmeye davet ediyorum. Türkiye içerisinde basın özgürlüğü merkezindeki tartışmaları hükümeti yıpratma çalışmalarına dönüşmüş durumda. CHP genel başkanı daha önce İsrail'e Brüksel'e ülkesini şikayet etti. Buralardan netice alamayınca oralardan netice alırım zannediyor.
- Ülke dışında da bu karalama kampanyalar yoluyla hakkımız arıyoruz.
En Çok Okunan Haberler
- Yeni Ortadoğu projesi eşbaşkanı
- İBB, Bilal Erdoğan dönemindeki taşınmazları geri aldı
- Erdoğan'dan flaş 'Suriyeliler' açıklaması
- Lütfü Savaş CHP'den ihraç edildi
- 'Onun ne olduğunu iyi biliyoruz'
- WhatsApp, Instagram ve Facebook'ta erişim sorunu!
- Polis müdürlerine gözaltı: 'Cevheri Güven' ayrıntısı
- ‘Yumurtacı müdire’ soruşturması
- Rus basını yazdı: Esad ailesini Rusya'da neler bekliyor?
- O ülke Suriye büyükelçiliğini açıyor!