Herkes bize düşman mı? Şükran Soner’in yazısı...
Türkiye-AB-ABD-Kıbrıs ilişkileri, AB ile bütünleşme sürecinde 1965’te kurulan İKV’nin Başkanlığını da yürütmüş, halen Başkan Yardımcısı olan Prof. Dr. Haluk Kabaalioğlu, İKV tarafından yayımlanan 4 ciltlik özgeçmişini “Rönesans aydını” kültür birikimi ile, masaya yatırmış.
“Yunanistan’ın tam üyelik başvurularından sonra gereğini yapmayan Ankara hükümetleri, bu kez de Güney Kıbrıs Rum Yönetiminin AB üyesi olmasını engelleyemedi. Annan Planı tartışmaları arasında Kıbrıs Rumlarının AB üyesi olmasına göz yumduk. AET’ye girmek için; Zürih Londra anlaşmaları ile Kıbrıs’ın tapusunu almamızı sağlayan Fatih Rüştü Zorlu’nun mirasına ihanet ettik.”
(3.cilt / Önsöz)
Prof. Dr. Haluk Kabaalioğlu’nun İKV tarafından yayımlanan 4 ciltlik özgeçmişi, çocukluk yıllarından, AFS burslu Amerika lise ve üniversitelerinden anılarla başlıyor.
İstanbul Hukuk, Amerika Columbia, Pennsylvania, Lahey, Brüksel Üniversiteleri.., Brüksel Avrupa Komisyonu’nda görevlendirme deneyiminin ardından, Marmara AT Enstitüsü’nün kuruculuğu ile sayılamayacak kadar çok uzun bir kurumlar ile üniversitelerde görevlendirmeler yılları deneyimlerine uzanıyor.
Okurlara, ilgi alanlarına giren konular üzerinden okuma kolaylığını öneriyor.
AFS bursu ile Amerika gerçeği ile yüzleşme anılarında dikkat çeken anıların bütünlüğü içinde, AFS örgütlenmesinin resmi ilan edilmiş, dünya gençliği ile kaynaşma insanı amacı ile, Amerika’nın ideolojisinin dünya ülkelerine yayılması gerçek amacı arasındaki çelişkilerden sayısız örnekle karşılaşıyoruz.
AMERİKAN DERİN DEVLETİ: ‘CUMHURİYET’İ OKUMA’!
Bizim açımızdan çarpıcı ilk örnek, babasından istediği Cumhuriyet gazetesini sürekli okuyor olmasına karşı tepki ile yaşanan gelişmeler oluyor.
Tek tek öğrencilerin tüm davranışlarının yakın plan izlenmesinin sonucu, Amerika’nın dönem derin devleti tarafından Solcu, Marksist Leninist ideolojilere yakınlığı ile suçlanan gazeteyi okumaktan vazgeçmesi koşulunu duyunca, hemen geri dönüş kararı alıyor. Engelleme girişiminden vazgeçilmesi dönüşümü sağlanıyor.
Kabaalioğlu’nun dönem anıları içinde, her biri için tek tek yer tarih, isim bilgileri ile gelişmelerin ayrıntıları kayda geçmiş olarak, Amerika’nın söz konusu çalışmalarının özünde Amerika’nın emperyal ideolojisine sadık dünyanın her yerinden gençlik yetiştirme, Amerika’ya dönük Amerika’da ve ülkelerinde hizmet edecek kadroları çoğaltma çalışmalarının çarpıcı örnekleri veriliyor.
Dönem koşulları içinde Vietnam aleyhtarlığının patlamasına ilişkin de pek çok olay yaşanıyor.
“Zaman zaman zücaciye dükkanına girmiş bir fil gibi davrandığımız oluyor. Kırdığımız vazolar, avizeler, çanak çömlek oluyor. Özellikle son on yılda çok şey kırdık, döktük... Uluslararası koşullar, kuvvet dengeleri ve konjonktür uygun olduğunda, biz de hazır isek üyelik hedefine ulaşmamız imkansız değildir. Tabii demokratik, laik, insan haklarına saygılı sosyal bir hukuk devleti olmak kaydıyla.. Ancak Türkiye gerçek demokrasiye döndüğünde bu gelişme olumlu karşılanacak ve Ankara’ya destek olmak isteyenler çoğalacaktır.”
(4.cilt / Önsöz)
DUYARLI TANIKLIKLAR
Kabaalioğlu’nun Kıbrıs üzerinde yaşananlara ilişkin sonraki yıllarda çok kökleşecek duyarlılıkları da orada yaşadığı birçok tanıklıktan besleniyor.
Marmara Üniversitesi AT Ensitüsü Müdürlüğü ile İKV yönetimi çalışmalarının çakışması süreçleri sonrası, genel anlamda Türkiye-AB ilişkilerinde hem kurumsal hem de üniversiteler çalışmaları kapsamında en deneyimli insanlardan biri olarak deneyimler kazanmasına sağlayan çalışmaların listelerini bile bir kitap tanıtımı sayfasına sığdırmanın olanağının olmadığı gerçeği ile de yüzleşiyoruz.
Zaman dilimlerinin uzunlukları bir anlamda yoğunlaştığı ilgi alanları ve sorumluluklarının da yansımalarını oluşturuyorlar.
Kıbrıs, Yeditepe Üniversiteleri uzun süreli öğrenci yetiştirme, dekanlık, yöneticilik görevleri içinde dikkat çekerken, çok sayıda AB ülkesi yanında Amerika’da içinde pek çok yabancı ülkeler üniversitelerinde görev alınan yıllar birbirini izliyor.
İKV kesintisiz görev aldığı kurumlar içinde, yine pek çok AB ülkesi, üst düzey kurumlarındaki görevler birbirleriyle bağlantılı olarak, iç içe, bağlantılı işlevsel çalışmaların yürütülebilmesinin koşulu olarak da öne çıkıyor.
ABD-KIBRIS-AB...
2002-2017 yılları arasında 15 yıl süren hukuk fakültesi dekanlığından ayrıldığı süreçte anılarını yazma kararı verdiğini belirtirken, öngörmeden çocukluk, gençlik yıllarının anılarının öne çıktığının da altını çiziyor.
İzmir kökenli bir ailenin çocuğu olarak, dönüşümlü, mantıklı ilişkiler içinde yaşadığı, üniversite çatıları altındaki çalışmaları ile kurumsal çalışmaların ulusal ve evrensel, en çok da ABD-Kıbrıs-AB ilişkileri arasındaki mantıksal bağları arasındaki güçlü bağlardan örnekleri sıralıyor.
KENDİNE ÖZGÜ DÖNEMLER
Marmara Üniversitesi AT Enstitüsü Kurucu Müdürlüğü ile, aynı dönem 4 yıl süren İstanbul Sanayi Odası Genel Sekreterliği’ni, “bunların hepsi ayrı kendine özgü dönemler” olarak açıklıyor.
Sonra 15 yıl süren Yeditepe Hukuk Fakültesi Dekanlığı ile Avrupa Hukuk Fakülteleri Birliği (ELFA) Yönetim Kurulu Üyeliği, Başkan Yardımcılığı, Başkanlığı arasındaki bağın altını çiziyor.
1995 Kıbrıs Lefke Avrupa Üniversitesi Rektörü iken başlatığı AB Yüksek Lisans Programı’nda karşılaştığı Kıbrıs Rum yönetimi engeli gelişmeleri arasındaki bağı anlatıyor..
En Çok Okunan Haberler
- Colani'den İsrail hakkında ilk açıklama
- Emekliye iyi haber yok!
- Eski futbolcu yeni cumhurbaşkanı oldu
- Fidan'dan 'Suriye Kürtleri' ve 'İsrail' açıklaması
- MHP'den 'asgari ücret' önerisi
- Adnan Kale'nin ölümüne ilişkin peş peşe açıklamalar!
- İngiliz gazetesinden Esad iddiası
- Devrim Muhafızları'ndan Suriye çıkışı
- 'Kayyuma değil, halka bütçe'
- Arda Güler'in 2 asisti Madrid'e yetmedi