"Hiçbir bakan Haberal ile görüşmedi"

Prof. Dr. Mehmet Haberal'ın avukatı Serdar Özersin, müvekkilinin 500 gündür tutuklu bulunduğunu belirterek, "Türkiye'deki bu hukuksuzluğa 'dur' demek için bundan sonra gerekli siyasiler hakkında da her türlü yasal işlemlere başvurmaya karar verdik" dedi.

Bayramdan sonra yeni suç duyurularının olacağını dile getiren Özersin, İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesinde görevli Hasan Hüseyin Özese, Sedat Sami Haşıloğlu ve Hüsnü Çalmık hakkında da suç duyurusunda bulunduklarını ifade etti.

Özersin, Ankara Karanfil Sokak'taki bürosunda bir basın toplantısı düzenledi. Özersin, Başkent Üniversitesinin iki genel santralin izinsiz olarak dinlendiğini iddia etti. Bunun hukuk adına üzücü bir durum olduğunu ifade eden Özersin, izinsiz dinlemelerin iddianamede sanki suç niteliği taşıyormuş gibi gösterildiğini kaydederek, "Bu izinsiz dinlemeler maalesef iddianameye de geçmiş bulunmaktadır. Yani izinsiz yapılmış dinlemeler, iddianamede sanki bir suç niteliği taşımış gibi gösterilmektedir. Asıl üzüntü verici olan, iddianamede yer alan konuşmaların hiçbiri Prof. Dr. Haberal tarafından yapılmamıştır. İddianamede, Haberal'ın konuşmuş olduğu gösterilen kişiler, Prof. Dr. Haberal ile görüşmemiştir" dedi.

Özersin,konuya ilişkin TİB hakkında suç duyurusunda bulunduklarını anlattı. Özersin, Haberal'ın evinde yapılan aramalarda sadece şahsi bir laptopun alındığını hatırlattı. Kanal B televizyonunda yapılan aramalarda ise bazı hart disklere el konulduğunu anlatan Özersin, bu hart disklerin ödenek sıkıntısı nedeniyle imajlarının alınıp kopyalanamadığını ve bu sebeple Haberal'ın 500 günden fazladır tutuklu bulunduğunu savundu.

"Bakan açıklama yapsın"

Haberal ile yaptığı görüşmede tutukluluk boyunca ne kadar ameliyat yapabileceğini sorduğunu aktaran Özersin, kendisinin 600 tane böbrek ve karaciğer ameliyatı yapabileceğini söylediğini ifade etti.

Haberal'ın tutukluluk halinin cezanın infazına dönüştüğünü iddia eden Özersin, Haberal'ın ısrar etmelerine rağmen Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi(AİHM)'ne gidilmesine karşı çıktığını, hukuksuzluğu Türkiye'de çözmek istediğini dile getirdi. Ergenekon davalarıyla ilgili AİHM'e yapılacak başvurularda Türkiye aleyhine tazminatların kazanılabileceğini ileri süren Özersin, davalara bakanlar hakkında şuana kadar 35'ten fazla suç duyurusunda bulunulduğunu ancak Adalet Bakanlığı'nın bir işlem yapmadığını savundu. Bakanın bir açıklama yapmasını isteyen Özersin, masumiyet karinesinin hak edenlere uygulanması gerektiğinin unutulmaması gerektiğini ifade etti.

Yargıtay'dan tazminat

Yargıtay'a açtıkları tazminat davalarını kazandıklarını, hâkimlerin ise temyiz yoluna gittiklerini anlatan Özersin, Haberal'ın hala serbest bırakılmamasıyla ilgili gerekli başvuruların yapılmaya devam ettiğini belirtti.

Haberal'ın soyut ifadelerle tutuklu tutulduğunu savunan Özersin, hukukun yok sayıldığını, başvuruları Yargıtay 4. Ceza Dairesinin kabul ettiğini anımsattı. Özersin, hakimlerin "kanunun açık hükmüne aykırı davrandıkları için" tazminata mahkum edilmesine rağmen, "reddi hakim" dilekçelerine "Ortada reddi hakimi gerektiren bir sebep yoktur" kararı çıktığını söyledi.

Özersin, "Ortada suç olmayan bir takım fiillere suç vasfı yaratılarak bir insanın 500 günden fazladır tutuklu kalması söz konusu. Biz Türkiye'deki bu hukuksuzluğa 'dur' demek için bundan sonra ilgili siyasiler hakkında da her türlü yasal işlemlere başvurmaya karar verdik. Müvekkilimizin talimatı bu yöndedir" diye konuştu.

"Haberal hiçbir bakanla görüşmedi"

Gazetecilerin sorularını da yanıtlayan Özersin, hükümetten bir bakanın Haberal ile görüştüğü yönündeki iddiaların hakkında AKP Hükümeti'nden hiçbir bakanın müvekkiliyle görüşmediğini söyledi.

Yapılan bu haberlerle ilgili olarak dava açıldığını dile getiren Özersin, geçen hafta medyaya yansıyan Kanal B eski çalışanının Haberal ile görüşme haberlerinin de doğru olmadığını vurguladı.

Kanal çalışanlarından kimsenin görüşmediğini ve görüşme tutanaklarının mevcut olduğunu anlatan Özersin, müvekkilinin kebap yediği yönünde haberler de çıktığını ancak 20 yıldır avukatlığını yaptığı Haberal'ın kebap değil balık yediğini belirtti.