HRW'den Adalet Abdulhamit Bakanı Gül'e mektup: Ankara'daki kaçırma vakaları soruşturulsun

New York merkezli insan hakları kuruluşu Human Right Watch (İnsan Hakları İzleme Örgütü/HRW), Adalet Bakanı Abdulhamit Gül'e bir mektup gönderdi.

HRW'den Adalet Abdulhamit Bakanı Gül'e mektup: Ankara'daki kaçırma vakaları soruşturulsun
Abone Ol google-news
Yayınlanma: 03.08.2017 - 13:53

 

 

 

 

 

HRW, Mart 2017'den beri Ankara'da en az 4 kişinin kaçırılması ve "zorla kaybedilmesi" ile ilgili olarak acil soruşturma açılmasını istedi.

HRW'nin mektubunda, kaçırılan eski bir öğretmenin 42 gün sonra polis tarafından gözaltında tutulduğunun ortaya çıktığı, diğer kişilerin ise akıbetinin bilinmediği belirtiliyor. HRW, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nin 1990'lı yıllardaki "zorla kaybedilmeler" nedeniyle Türkiye'yi mahkum ettiğini hatırlattı. Yapılan açıklamada şu ifadeler kullanıldı:

"Bu kişilerin Türkiye'deki güvenlik güçleri veya kolluk kuvvetleri mensuplarının gerçekleştirdiği bir zorla kaybedilme olayının mağduru olabileceği yönünde inandırıcı sebep teşkil ediyor.
"Resmi gözaltında tutulduğu tespit edilen mağdur, eski bir öğretmen olan Önder Asan'dır. Bir görgü tanığı, Asan'ın Nisan ayında Ankara'da polis memuru olduklarını söyleyen şahıslar tarafından, içinde bulunduğu taksiden zorla indirilerek Volkswagen Transporter marka bir minibüse bindirilmek suretiyle kaçırıldığını görmüştür.

"Asan'ın ailesine 42 gün sonra bir polis merkezinden telefon edilmesinin ardından, kendisinin gözaltında tutulduğu tespit edilmiştir.

"Mart ayında başlayan kaçırma olaylarında, kaçırılan diğer üç kişinin kaçırılma koşulları Asan'ın kaçırılması ile benzerlik arz etmektedir. Bu kişiler Turgut Çapan, Mustafa Özben ve Cemil Koçak'tır. Üçü de Kanun Hükmünde Kararname ile görevlerinden ihraç edilmiş öğretmen ve memurlardır. Asan, aynı zamanda tanıdığı olan Çapan'ı kaçırıldığı gün görmüştür.

"Özben ve Koçak'ın kaçırılmasına şahit olan görgü tanıkları, Özben ve Koçak'ın siyah veya koyu renkli bir VW Transporter minibüse yaka paça bindirildiklerini söylemiştir. Güvenlik kamerası görüntüleri de bu ifadeleri doğrulamaktadır."

'Türkiye makamları yükümlülüklerini derhal yerine getirmeli'
İnsan Hakları İzleme Örgütü Avrupa ve Orta Asya Direktörü Hugh Williamson ise "Kayıp kişilerin devlet yetkilileri tarafından zorla kaybedildiğini düşünmemize neden olan inandırıcı sebepler bulunmaktadır" dedi ve ekledi:

"Türkiye makamları yükümlülüklerini derhal yerine getirmeli ve ciddi tehlike altında olabilecek bu kayıp kişilerin yerini tespit etmeli ve serbest kalmalarını sağlamalıdır. Şayet bu kişiler gözaltında tutuluyorsa derhal bir avukata erişimlerini sağlayarak ailelerine yerlerini bildirmelidir."
HRW, Türkiye'den bu olaylar hakkında soruşturma açmasını talep ederken, Avrupa Birliği ile Türkiye'nin diğer uluslararası ortaklarına da Türkiye'yle ilişkilerinin merkezine insan hakları konusundaki endişeleri almaları çağrısında bulundu.

'Gözaltında olduğu ortaya çıkan kişi suç duyurusunda bulundu'
BBC Türkçe'nin sorularını yanıtlayan HRW Türkiye Direktörü Emma Sinclair-Webb, şu ana kadar kaçırıldığı söylenen herkesin durumunu inceleme imkanlarının olmadığını fakat bu konu üzerinde çalışmaya devam edeceklerini söyledi.

"Kayıp olayları, kaçırma olayları, yasaklanmış ve kabul edilmeyecek bir yöntemdir. Kimse böyle bir yöntemi hak etmez" diyen Sinclair-Webb, kaçırıldıktan sonra gözaltına ortaya çıkan Önder Asan'ın suç duyurusunda bulunduğunu ve bunun çok önemli olduğunu vurguladı.

TBMM İnsan Hakları Komisyonu Başkanı ve AKP İstanbul Milletvekili Mustafa Yeneroğlu, Haziran ayında BBC Türkçe'ye yaptığı açıklamada bilgi almak için İçişleri Bakanlığı'na ve savcılığa mektup gönderdiklerini, üzerlerine düşeni yapacaklarını söylemişti.

Yeneroğlu, "Kamuoyundaki iddialardan biri, meselenin arkasında kamu gücü olduğu. Bu iddiaların şu an itibariyle tamamıyla ve kirli propaganda amaçlı olduğunu düşünüyorum" demişti.


Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon

En Çok Okunan Haberler