"Hükümet yeni anayasa için 2011 seçimlerini beklememelidir"

Saadet Partisi Genel Başkanı Numan Kurtulmuş, ''Hükümet, 'daha vaktimiz var, biz yeni Anayasayı 2011 seçimlerinden sonraya bırakıyoruz' diyemez. Türkiye, yeni anayasayı yapmak için bugünden itibaren kollarını sıvamak mecburiyetindedir'' dedi.

Abone Ol google-news
Yayınlanma: 17.09.2010 - 11:05

Saadet Partisi Genel Başkanı Numan Kurtulmuş, partisinin genel merkezinde Avusturya'nın Ankara Büyükelçisi Heidemaria Gürer'i kabul etti. Büyükelçi Gürer, kabulde yaptığı açıklamada, Türkiye'nin önemli bir partisi olduğu için Saadet Partisini ziyaret ettiklerini söyledi. Eşi Türk olan ve kabulde Türkçe konuşan Heidimaria Gürer, Türkiye gündeminde olan bazı konular hakkında Numan Kurtulmuş'tan bilgiler almak istediğini dile getirdi.

Büyükelçi Gürer'in sorularını yanıtlayan Kurtulmuş, bir soru üzerine, geçtiğimiz Pazar günü yapılan halk oylamasında parti olarak ''evet'' oyu verdiklerini söyledi. Numan Kurtulmuş, ''Sonuçlar da gayet güzel. Daha da iyi olabilirdi. Eğer kutuplaşma, kamplaşma olmasaydı 'evet' oyları çok daha yukarılarda çıkabilirdi'' dedi.

Türk milletinin, halk oylamasında reformdan ve demokrasiden yana olduğunu gösterdiğini vurgulayan Kurtulmuş, ''Hükümet, 'daha vaktimiz var, biz yeni anayasayı 2011 seçimlerinden sonraya bırakıyoruz' diyemez. Türkiye, yeni anayasayı yapmak için bugünden itibaren kollarını sıvamak mecburiyetindedir. Milletin gösterdiği irade çok nettir'' diye konuştu.

Kavgayla, hakaretle, çatışmayla ve küfürleşme ile bir yol alınamayacağını belirten Kurtulmuş, yeni Anayasa taslağının hazırlanmasında olumlu bir siyasal iklimin oluşturulması gerektiği üzerinde durdu.

Yeni anayasa konusunda atılacak adımlarda, kimden gelirse gelsin parti olarak destek vereceklerini açıklayan Numan Kurtulmuş, bu konuda açık çek verdiklerini, önyargısız bir biçimde Türkiye'nin demokratikleşmesi konusundaki adımları destekleyeceklerini bildirdi. Saadet Partisi Genel Başkanı, ''Yeter ki Türkiye korkularını iman haline getirmiş statükocu refleksten kurtulsun. Yeter ki statükonun sahipleri burada ayak bağı olmasın ve milletin önünü açacak özveride bulunsun'' dedi.

 

''Bugün Ak Partiye oy vermiş olan yüzde 47 bizim ödünç oylarımızdır"

Numan Kurtulmuş, Büyükelçi Gürer'in, Saadet Partisi ve AK Parti arasındaki farkın ne olduğu ve bu iki partinin bir gün aynı parti çatısı altında tekrar bir araya gelip gelmeyeceğine ilişkin sorusuna şu yanıtı verdi: ''AK Parti ile Saadet Partisi arasında politikalar itibarıyla büyük farklılıklar var. Ancak AK Parti ve Saadet Partisinin zaman zaman birbirine yakınmış gibi konuşulmasının gerekçesi, bugün AK Parti'ye oy vermiş olan yüzde 47, bizim ödünç oylarımızdır. Onların zaten çok büyük bir kısmı doğal olarak Saadet Partisinin oylarıdır. Seçmen tabanı itibarıyla oldukça ciddi benzerlik olduğu için ve zaten bu arkadaşlarımızın büyük bir kısmı bizim partimizden, bizim siyasi hareketimizden kaynaklanan arkadaşlar olduğu için böyle bir algı var. Özellikle ekonomi politikaları başta olmak üzere AK Parti ile Saadet Partisi arasında çok ciddi farklılıklar vardır. AK Parti, kendisinden önceki üçlü koalisyon hükümetinin uyguladığı Derviş-Fisher modelini aynen uygulamaya devam ediyor. Yani küresel sistemin Türkiye üzerine kurmuş olduğu ekonomik sistemi bütünüyle devam ettiriyor. Zaman zaman Saadet Partisinden korkusuna IMF ile anlaşma imzalamıyor, son 1 yılda olduğu gibi. Ancak IMF'nin Türkiye üzerine giydirmiş olduğu ekonomi politikalarını uygulamaktan kendisini alıkoyamıyor. Biz tamamıyla dışarıya bağımlı küresel finans kapitalizminin ağları içine düşürülmüş, neoliberal politikaları acımasızca uygulayan bir Türkiye ekonomisi modelini asla kabul etmiyoruz.''

Kurtulmuş, iki parti arasındaki en büyük farklılığın, Büyük Ortadoğu Projesi (BOP) konusundaki yaklaşımlarda olduğunu ifade ederek, konuşmasını şöyle sürdürdü: ''Maalesef AK Parti, başından itibaren Büyük Ortadoğu Projesi'ni Ortadoğu'ya barış ve özgürlük getirecek bir proje olarak algıladı ve Sayın Başbakan'ın tabiriyle Büyük Ortadoğu Projesi'nin eşbaşkanlığını yaptı. Oysa ki biz BOP'un dört ortaklı konsorsiyumdan oluşan bir proje olduğunu biliyoruz. ABD ve müttefikleri, Fas'tan Endonezya'ya kadar olan coğrafyada bir dünya hakimiyeti kurmak için bu mücadeleyi veriyorlar. Irak'ın, Afganistan'ın işgali budur. İsrail, Büyük İsrail Projesi'nin önündeki engelleri kaldırmak için bu konsorsiyumun ortaklığını yapıyor. Dünyanın büyük silah tüccarları BOP'a destek veriyor. Ayrıca yedi büyük petrol devi de Ortadoğu'nun petrollerine sahip olmak için bu projeyi destekliyor. Bu projede Türk halkının, İran halkının, Irak halkının özgürleşmesi, bağımsızlaşması, ekonomik refahı falan yoktur. Zaten dünyanın hiçbir yerinde silahların gölgesinde demokrasi gelmez. AK Parti'nin en temel yanılgılarından biri bu olmuştur.''

Avrupa Birliği konusundaki yaklaşımlar konusunda AKP ile aralarında temel farklılıklar olduğunu anlatan Kurtulmuş, temel yönelimler itibarıyla ve politik tercihler açısından iki partinin farklı olduğunu söyledi.


Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon

En Çok Okunan Haberler