'Hükümetten tıs yok'

CHP Grup Başkanvekili Kemal Anadol, referanduma 10-15 gün kala hükümetin gündeme bedelli askerliği getirdiğini belirterek, "Bedelli askerlik bekleyen binlerce gence 'evet' oyu kullanması için bir politika izlenmektedir" dedi.

MİT Müsteşarı'nın 20 Temmuz'da, Öcalan ile görüşüp görüşmediğini soran CHP Grup Başkanvekili Kemal Anadol, "Öcalan birtakım belgeler ortaya koydu, ondan sonra bunun üzerine görüşme başladıysa bunun açıklanması lazım" dedi.

Söz konusu görüşmeden sonra ateşkesin olduğunu hatırlatan Anadol, "İrtibatlandırıyorum bunu. Referandumda evet denecek mi, denmeyecek mi? Boykot kararı kaldırılacak mı, kaldırılmayacak mı? Nitekim belirli koşullar yerine getirilirse boykotu gözden geçiririz diye konuşan Demirtaş (BDP Genel Başkanı). Bu referandum Recep Bey için o kadar yaşamsal hale gelmiş ki, bunlarda gündeme geliyor. Bunu inkar etmenin anlamı yok. Terörü sona erdirmek için değil, referandumu etkilemek için görüşme yapıldıysa yapıldı" dedi.

CHP, KPSS için meclis'te komisyon kurulmasını istedi

TBMM'de basın toplantı düzenleyen CHP Grup Başkanvekili Kemal Anadol, KPSS sınavındaki iddiaların araştırılması için TBMM Başkanlığı'na, Meclis'te komisyon kurulması için başvurduklarını açıkladı. Sınavın şaibeli hale geldiğini iddia eden Anadol, şöyle dedi:
"Son gerçekleşen KPSS sınavı ile şaibeli olduğu iddia edilen ÖSYM tarafından geçmişte gerçekleştirilen sınavlardaki iddiaların araştırılması, şüphelerin kaldırılarak kamuoyunun doğru bilgilendirilmesi ile ÖSYM'nin idari, mali ve yönetsel sorunlarının ortaya konulması amacıyla Anayasa'nın 98, İçtüzüğün 104 ve 105. maddeleri uyarınca bir Meclis araştırması açılmasını arz ve talep ederiz."

"Referanduma 15 gün kala bedelli askerliği gündeme getirdiler"

Gazetecilerin, "Bedelli askerliğe nasıl bakıyorsunuz?" sorusuna da Anadol, referanduma 15 gün kala konunun gündeme getirildiğine işaret ederek, "Bedelli askerlik bekleyen binlerce gence 'evet' oyu kullanması için bir politika izlenmektedir" dedi. Anadol, şöyle dedi:
"Referanduma 10-15 gün kala sıkışan iktidar aynen seçimlerde yaptığı gibi kışın buzdolabı dağıttığı gibi, şimdi buralara sarılmaktadır. Bedelli askerliğin olup olmaması doğrudan Başbakanlığa bağlı olan Genelkurmay Başkanlığı ile Milli Savunma Bakanlığı ile arasında saptanacak bir politikadır. Genelkurmay Başkanlığı referanduma sıcak bakmadığını ifade ediyor. Recep Bey, bugüne kadar olumlu hiçbir şey söylememiştir, ama bugün referanduma 10-15 gün kala sanki bunu hükümet istiyor, Genelkurmay istemiyor gibi bir hava yayılmak istenmektedir. Bedelli askerlik bekleyen binlerce gence 'evet' oyu kullanması için bir politika izlenmektedir. Referandumu gölgeleyen çabalardır. Zaten valiler ortaya çıktı; 'biz iktidar valisiyiz' diyen. Bu bedelli askerlikte bu politikanın parçasıdır. Ülkenin gerçekleri gerektiriyorsa bedelli askerlik olabilir.İhtiyaç yoksa, ulusal bir politikadır, ona göre hareket edilir."

"Affa karşıyım"

Genel af konusundaki sorulara da Anadol, "Genel af siyasi bir karardır. Ben bir hukukçu olarak sık sık af çıkarılmasına karşıyım. Affa da karşıyım bir hukukçu olarak" dedi. Ancak affın her ülkenin geçmişinde olduğuna dikkat çeken Anadol, genel affın şartlarını da şöyle sıraladı:
"Genel af nasıl olur? Evvela terör biter, terör örgütü tasfiye olur. Silahlı çatışma Türkiye'nin gündeminden kalkar. Şehit haberleri gelmez, gazi olmaz. Olaylar biter, topluma huzur gelir. Bu huzuru pekiştirmek için yeni bir sayfa açmak için genel afta gündeme gelir."

"Öcalan ile ne görüşüldü"

20 Temmuz günü saat 9'dan sonra kayıtlara girmemek için hava yolu yerine kara yolunu tercih eden MİT Müsteşarı'nın İmralı'ya geldiği, bütün elektrik kayıtların bu sırada kapatıldığı ve MİT Müsteşarı'nın APO ile görüştüğünün Adana Milletvekili Tacidar Seyan tarafından bir soru önergesi ile sorulduğunu hatırlatan Anadol, "Yanıt gelmedi. İçişleri Bakanı savuşturdu. MİT Başbakanlığa bağlı. Her zamanki gibi takiye ile işi geçiştirmeye çalışıyorlar. Şeref tartışması yapıyorlar. Hangi terör örgütüyle hangi devletin bakanı masaya oturur, bunu söyleyen yok" dedi.

"Öcalan ile niye görüşülecek, yeme içme sorunu mu görüşülecek? Televizyon var mı, yok mu görüşülecek. Kişisel gereksinimleriyle ilgili bir görüşme değil" diyen Anadol, şöyle dedi:
"PKK terör örgütü, Kandil, şöyle bir açıklama yapsın, şu karar mı alınsın, bu karar mı alınsın, bunlar mı görüşüldü? Bu ihtiyaç nereden doğdu? Ne gerektiriyor ki Öcalan ile görüşülüyor, bu ihtiyaç nereden kaynaklanıyor?Bunların açıklanması lazım."

"Çelişki yok"

Bir basın mensubunun, "Genel Başkanınız Kemal Kılıçdaoğlu, 'terör bitecekse görüşmeler yapılır' dedi. Bunda bir çelişki yok mu?" sorusuna da Anadol, "Çelişki yok" dedi. Anadol, şöyle devam etti:
"Bu ölçüde bir görüşme varsa, yani Öcalan birtakım belgeler ortaya koydu, ondan sonra bunun üzerine görüşme başladıysa bunun açıklanması lazım. Mesela yol haritası var mı, yok mu Abdullah Öcalan'ın? Sarı defter. Defter hükümetin elinde. Açılım politikası ile beraber o defter, o yol haritası, açılım politikasına paralel bir biçimde Abdullah Öcalan verdi. Herhalde o yol haritası hükümetin elinde. Bu defter kimin elinde, MİT Müsteşarı devletin memuru."

"Tıs yok hükümetten"

MİT Müsteşarı'nın, teröristbaşı ile görüşüp görüşmediği konusuna bir yanıt verilmediğini hatırlatan Anadol, "Tıs yok hükümetten. Görüşüldü mü, görüşülmedi mi?" diye sordu.

"Terörü bitirmek için değil, referandımı etkilemek için görüşme yapıldı"

Bir gazetecinin söz konusu görüşmeden sonra ateşkesin yapıldığını hatırlatarak, "Ateşkesin sağlanması için ne taviz verilmiş olabilir" sorusuna da Anadol, şöyle dedi:
"İrtibatlandırıyorum bunu. Referandumda 'evet' denecek mi, denmeyecek mi? Boykot kararı kaldırılacak mı, kaldırılmayacak mı? Nitekim belirli koşullar yerine getirilirse boykotu gözden geçiririz diye konuşan Demirtaş. Demirtaş, BDP'nin Başkanı. Bu referandum Recep Bey için o kadar yaşamsal hale gelmiş ki, bunlarda gündeme geliyor. Bunu inkar etmenin anlamı yok. Terörü sona erdirmek için değil, referandumu etkilemek için görüşme yapıldıysa yapıldı."

CHP'nin türban raporu konusundaki çalışmasının devam ettiğine belirten Anadol, "Ulemaya sorun lafı yok. Sayan Başbakan uyduruyor. Ulema lafı yok" dedi.