"Hüseyin'e denizin ve toprağın özgürlüğünü taşıdım"

Yıllar önce bulunduğu söylenen belgelerle DHKP/C üyesi olduğu iddiasıyla bir yıldır tutuklu yargılanan Ortadoğu Teknik Üniversitesi (ODTÜ) yüksek lisans öğrencisi Hüseyin Edemir'in nişanlısı Sevgi Göğülter, "Can Hüseyin'im sana geldim, Merhaba' diyerek çok kez mektup kaleme aldım. Mektuplarım, F Tipi'nin tellerine takıldı. Hiçbir ayrılık, özgürlüğü bana bu kadar özletmemişti" diyor.

Abone Ol google-news
Yayınlanma: 05.02.2011 - 18:03

Hüseyin Edemir’in üçüncü kez yargıç karşısına çıkacağı davanın üçüncü duruşması, Beşiktaş’taki İstanbul 10. Ağır Ceza Mahkemesi’nde 8 Şubat’ta yapılacak. Edemir’in nişanlısı Göğülter, vicdanı olan herkesi Edemir’in davasını izlemeye çağırıyor. İnsanın günlük hayatta üzerinde durmadığı ufacık ayrıntıların, F Tipi’nde hiç de sıradan olmadığına dikkat çeken Göğülter, “Hiç yaşadınız mı, her şeye rağmen yaşadığınız mutlu bir anı sevdiğiniz insana aktarırken telefonun yüzünüze kapanmasını? Ya aldığınız bir hediyenin sizin için önemini bilmeyecek ellerde, itilip kakılmasını, buruşturularak bir kenara atılmasını?” diye soruyor. Göğülter, 1 Şubat’ta Edirne F Tipi cezaevine Hüseyin’i ziyarete giderken, otogarda Cumhuriyet gazetesi aldığını anlatıyor: “Dizili gazeteler arasında manşet haberi görünce, kalbim duracak gibi oldu. Bir yıl önce bugün yaşadıklarım aklıma geldi. Hüseyin’in bana verilmiş sözü vardı, ben ‘niye geç kaldı’ diye sitem ederken, o tutuklanıp Metris’e gönderiliyordu. Telefonlarıma cevap vermeyişine kırgınlığım katmerlenerek artsa da, o beni aradığında telefonu hemen açmıştım. Bana ‘Tutuklandım. Esenyurt Polis Karakoluna getiriliyorum, belki polis gözetiminde gelebilirim... ” dedi.

"Her sesin benliğimde yankısı farklı farklı oldu, ayrı ayrı yaraladı beni"

Göğülter, yaşadığı şoku bir nebze dindirince soluğu karakolda almış. Asırlar gibi bekleyişin ardından ellerinde kelepçelerle Hüseyin getirilmiş. “Kelepçeli elleriyle bana sarıldı. “Sabırlı ol, umutla bekle beni” dedi. Günleri uc uca bağladım, ayları ard arda yola vurdum ve bugün bir yıl oldu sevdiğimi, sabırla, umutla bekleyeli” diyor.

 

“Güvercin fotoğrafı götürdüm”

2010 yılına Edemir’in de tutuklu bulunduğu Tekirdağ 1 No’lu F Tipi Cezaevi’ndeki saldırı ve sürgün haberleriyle girdiğini anlatan Göğülter, devam ediyor: “Bu kötü haberi hazmedip, kalbime hapsedip derse girmeye hazırlanırken, sürgün gidenlerden birinin de Hüseyin olduğunu öğrendim. İnsanın insana yaptığı zulme üzülmemek elde değil. Bu süreci yaşayan binlerce insan var, onların derdini anlayansa çok az insan var biliyorum. Yaşanılan olayların ilk olmasının bıraktığı tesir farklı oluyor. İzlerinin silinmesiyse imkansız... Hüzünlendiğimde Hüseyin’in bana gönderdiği şiirde söylediği gibi kırlarda yürüdüm, çimenlerde uyudum, ama umudumu asla kesmedim.”

Göğülter’i, Hüseyin’in sevgisi güçlü kılmış “Bu sevdayla F tipinin kapısına dayandım ve eteklerimde, Hüseyin’e denizin ve toprağın özgürlüğünü taşıdım. Hiçbir zaman boynumu eğerek geçmedim F tipinin kapısından, kahkahalarımız kör duvarlarına can verirdi. Ama o kahkahalarımızın hiç bu kadar gür çıkamamıştı, yankıları tüm Türkiye’yi bu kadar saramamıştı...”

Göğülter, son ziyaretinde Hüseyin’e Cumhuriyet Gazetesi’ni ve ağzında zeytin dalı olan ak bir güvercin fotoğrafı götürdüğünü söylüyor: “Ona, ‘Bizim sözümüze, yüzüğümüze ne kelepçeli eller, ne parmaklıklar ardı ne de F Tipinin kör, sağır duvarları, hücreleri engel. Sesime ses, yollarına dostlar katarak geldim sana, bil ki yalnız değilsin orda... Mektubum F Tipinin tellerine takılmayacak, denize atılan ufacık bir taş gibi halka halka büyüyecek ve gelip F Tipinin kör hücresinde seni bulacak sevdiğim’ dedim. Görüş biterken de ‘Umutla bekle. Bu ak güvercin sana özgürlük getirecek. Senin için bizimle tek yürek olan dostlarla, suyun çatlağını bulması için emek sarf ediyoruz” diyerek,
www.huseyineozgurluk.net adlı sitedeki imza kampanyasını anlattım.”


Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon

En Çok Okunan Haberler