İhracatçılar en büyük sorun olarak döviz kurunu görüyor

İhracatçılar en büyük sorun olarak "döviz kurunu" görüyor.

İhracatçılar en büyük sorun olarak döviz kurunu görüyor
Abone Ol google-news
Yayınlanma: 17.05.2010 - 12:03

TİM Başkanı Mehmet Büyükekşi, Estima araştırma şirketi ile ortaklaşa düzenledikleri anketin sonuçlarını açıkladı. 3'er aylık dönemleri kapsayan anket, ihracatçıların, ihracat ve ekonomik verilere yönelik beklentilerini ortaya koymak ve dönem sonundaki gerçekleşme oranını tespit etmek amacıyla gerçekleştirildi. İhracatçı birlikleri yönetiminde olan firmalar ve en fazla ihracat gerçekleştiren ilk bin firma arasından ankete katılmayı kabul eden 313 firmanın internet üzerinden değerlendirme yaptığı çalışmada, iyimser bir tablo ortaya çıktı. TİM Başkanı Mehmet Büyükekşi, ankete katılan firmaların en büyük sorun olarak döviz kurlarını gördüğünü belirterek, "Biz yıllardır her ortamda bu problemi tabanımızdan gelen bir talep olarak dile getiriyorduk, anket sonuçları haklılığımızı ortaya koydu" dedi.
 

İhracatçılar girdi fiyatlarındaki artıştan şikayetçiler

Araştırmaya göre 2010 yılının ilk çeyreğindeki gelişmeler 2009'un aynı dönemi ile karşılaştırıldığında, yılın firmalar açısından olumlu başlamadığına işaret etti. Firmaların yüzde 75.4'ü girdi maliyetlerinin, yüzde 50.8'i ise hammadde birim ithalat fiyatlarının arttığına, yüzde 50.2'si ise genel karlılık ve ihracatta karlılık düzeylerinin düştüğünü dile getirdi. Bununla birlikte araştırmaya katılan firmaların yaklaşık yüzde 56'sı 2010'un ilk çeyreğinde üretimlerinin, yüzde 55'i ihracatlarının, yüzde 52'si ise kapasite kullanım oranlarının arttığını belirtti. Bu veriler, küresel ekonomik krizin etkilerinin yavaş yavaş sarılmaya başladığı ancak beklentilerin gerçekleşmesinin uzun yıllar sürebileceği genel algısının yerleşik olduğunu gösterti.
 

İkinci çeyrekte önemli gelişmeler olmayacağı görüşü ağırlıkta

Firmaların 2010'un ikinci çeyreğinden beklentileri ise, ilk çeyrekteki gerçekleşmeler ile benzerlikler gösterdi. Firmaların yarısı üretim ve ihracatlarının artmaya devam edeceği beklentisi içerisinde olduklarını dile getirdi. Girdi maliyetlerinin yükseleceği yüzde 59.4, genel karlılık ve ihracatta karlılık düzeylerinin ise ilk çeyrekle aynı seviyede kalacağı eğilimlerinin hakimiyeti gözlemlendi. Dolayısıyla 2. çeyrek içerisinde genel gidişatın devam etmesi, ekonomi ve bağlı olarak ticarette önemli değişimlerin yaşanmayacağı öngörüldü.

En önemli sorunlardan biri rekabetçi fiyat sunamama

Firmaların yüzde 67'si yılın ilk çeyreğinde hammadde birim ithalat maliyetlerinin artması ile doğru orantılı olarak ihracat pazarlamasında karşılaştıkları ilk 2 sorun hakkında rekabetçi fiyat sunamama ve hedef ülkelerdeki ekonomik koşulları dile getirdi. Öncelikli diğer sorunlar arasında finansman yüzde 30.4 ve hedef ülkelerdeki bürokratik engeller yüzde 30 olarak ifade edildi.
 

Ortadoğu önem kazandı

İhracatın gerek ürün ve hizmetler gerekse yeni pazarlar açısından çeşitlendirilmesi, özellikle AB'ye bağımlılığın azaltılması ve ülkenin olası krizlere direncinin artması açısından önemine işaret eden firmaların yüzde 42'sinin ilk çeyrek itibariyle yeni pazarlara girebildikleri görüldü. Öte yandan ikinci çeyrekte girilmesi planlanan yeni pazarlar nezdinde, Orta Doğu ülkelerinin giderek önem kazandıkları dikkat çekti. Bu ülkeler arasında komşu ülkeler -özellikle- İran, Suriye ve Irak'ın hedeflendiği tespit edildi.

Yeni müşteriler bulundu

Yılın ilk çeyreği mevcut pazarlar açısından değerlendirildiğinde, firmaların yüzde 60'ı mevcut pazarlarda yeni müşterilerden sipariş aldıkları, buna karşılık yüzde 47'sininse mevcut pazarlarda müşteri kaybettikleri bilgisine ulaşıldı. Bulgu, firmaların mutlak değer olarak bu çeyrekte daha çok sayıda firma ile çalıştıklarına işaret etti.

Finansman ihtiyacı bankalardan

Yılın ilk çeyreğinde her 3 firmadan yaklaşık 1'inin dış finansman talebi olduğu ve bu ihtiyacın büyük ölçüde özel bankalar tarafından karşılandığı tespit edildi. İkinci çeyrekte de yine aynı oranda firmanın dış finansman talebinde olacağı bulgusu ise ancak belirli oranda firmanın kredibilite ya da yeterlik açısından (kredi tayınlaması) finansman yönetebildiği ya da firmaların borçlanmaya henüz sıcak bakmadıklarını ortaya koydu.
 

Krediler dövize endeksli

Kullanılan kredilerin yüzde 70'inin döviz ya da dövize endeksli olduğu tespit edildi. Öte yandan, kredi kullanan firmaların yüzde 30'unun kredilerinin tümünün döviz ya da dövize endeksli olduğu belirtildi. Döviz ya da dövize endeksli kredi kulanım ortalaması ise yüzde 44 olarak hesaplandı. Firmaların büyük çoğunluğunun (yüzde 60) kur risklerinden korunma amacıyla herhangi bir önlem almadıkları görüldü. Kur risklerinden korunma amacıyla alınan önlemler arasında yüzde 22.4'ü "forwarding" ve yüzde 18.2'si "vadeli işlemler" tercih sıralamasında ön plana çıktı.

Yılın 2. çeyreğinde kapatılması gereken kredilerin tüm krediler içerisindeki ortalaması ise yüzde 18.5 oranında. Bu da firmaların orta vadeli borçlanabilme imkanlarının olduğunu gösterdi. TÜİK verileri yılın ilk çeyreğinde ülkenin en büyük sorunu olan işsizliğin artarak devam ettiğini ortaya koydu.
 

İkinci çeyrekte istihdam artacak beklentisi hakim

Ocak-Mart 2010'da beyaz yakalı çalışan ortalama sayısı 25, mavi yakalı çalışan ortalama sayısı 130 ve AR-GE personeli ortalama sayısı ise 5 olarak hesaplandı. Firmaların yarısı bu dönem içerisinde yeni çalışan istihdam ettiklerini beyan etti. İşe yeni alınan çalışan sayısı ise 10 olarak gerçekleşti. Bu eğilim ikinci çeyrekteki ülke geneli işsizlik oranını az da olsa olumlu yönde etkileyeceğini gösterdi. İstihdama yönelik ön plana çıkan bir diğer konu ise, firmalardaki AR-GE personelinin azlığı oldu. İstihdam bulguları geçen yılın aynı dönemi ile karşılaştırıldığında, en yüksek artış yüzde 35'le mavi yakalı çalışan sayısında görülürken, en yüksek düşüş ise yine yüzde 20.4'le mavi yakalılarda gerçekleşti. Bu da mavi yakalıların, işçilerin, sirkülasyonlarının yüksek olduğu ve firmaların yaşanan sıkıntılarda ilk önlem olarak işçileri işten çıkarttıklarının en temel göstergesi oldu.

Yılın ikinci çeyreğinin genel anlamda ilk çeyrekten daha durağan geçmesinin beklentisi, ikinci çeyrekteki istihdam beklentileri ile de doğrulanmış oldu. Her 4 firmadan ancak 1'i bu çeyrekte yeni çalışan istihdam etmeyi hedeflediğini belirtti. Yıl sonuna kadar yeni çalışan istihdam edeceklerini beyan eden firmalar genelin yüzde 46'sını temsil ederken, ortalama 20 kişinin işe alınacağı hesaplandı.

Firmaların yarısı yurtiçinde yatırım yapmadı

Firmaların yaklaşık yarısı yılın ilk çeyreğinde yurt içinde hiç yatırım yapmadıklarını beyan etti. Yurt dışında yatırım yapan firmalar ise genelin yaklaşık yüzde 20'sini temsil etti. Bu zaman zarfında yurt içinde yatırım yaptığını söyleyen firmaların modernizasyon yüzde 37.6, kapasite arttırımı yüzde 21.7 ve yeni tesis kurmaya yüzde 19.2 öncelik verdikleri görüldü. 2010'un ikinci çeyreğinde de yurt içi yatırımların süreceği öngörüldü. Bu çeyrekte yatırım alanlarında herhangi bir farklılık görülmedi.
 

Satışlarda ilk sırayı ihracat aldı

Küresel ekonomik krizin firmaların en yüksek oranda satışlarına etki ettikleri tespit edildi. Satışlarda ilk sırayı yüzde 69'la ihracat alırken, yüzde 47.6'la ihracatı iç piyasa takip etti. Yüzde 44.7'si kapasite azaltılması ve yatırımların durdurulması yüzde 41.9'u ise krizin iş dünyasına diğer olumsuz etkileri arasında sayıldı.
 

Avro 2,08 olacak beklentisi

İş dünyası yıl sonu enflasyonu 9.02, gecelik faiz oranını ise yüzde 8.55 olarak tahmin etti. Bu bağlamda, iş dünyası 2009'daki TÜFE 6.53, ÜFE 5.93'e göre, 2010 enflasyonunda büyük bir yükselme olacağına inandı. Nisan-Haziran 2010 döneminde TL'nin dolar karşısında değer kazanacağı (1,49), yıl sonunda ise dolar / TL kurunun 1,55 seviyesinde olması beklendiği dile getirildi. Avro bölgesinin halen içinde bulunduğu sıkıntıdan kurtulması, Avro'nun TL karşısında yılın kalan kısmında değerlenip, yıl sonunda 2,08'e ulaşması öngörüldü.

Avrupa ekonomisi daha da kötüleşecek

2010 yılından genel anlamda umutlu olan firmalarda, özellikle mevcut durumun daha da kötüleşmeyeceğine yönelik genel kanı yaygın. Ancak Avrupa ekonomisinin daha da kötüleşebileceği hakkındaki beklentilerin yüksekliği yüzde 28.1 de dikkati çekti.


Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon