"İmza varsa üzerine çizik atılır"

Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Anayasa değişikliği çalışmaları ve bu konudaki tartışmalarla ilgili olarak, ''Türkiye'de beğeniriz, beğenmeyiz hukuki bir çerçeve var, itiraz mekanizmaları, nihai karar mekanizmaları var. Bunlar neticeye ulaşacaktır'' dedi.

Cumhurbaşkanı Gül, Lahor'da konakladığı Pearl Continental Otel'de ziyaretini izleyen Türk basın mensuplarıyla sohbet toplantısı düzenledi.

Gül'e, Anayasa değişikliği çalışmaları hatırlatılarak, CHP'nin Anayasa değişiklik teklifinde Antalya Milletvekili olarak TBMM Başkanı Mehmet Ali Şahin'in imzasının bulunduğu yönündeki iddialarına ilişkin değerlendirmesi soruldu. Bu sırada araya giren Tarım ve Köyişleri Bakanı Mehdi Eker, CHP'nin bu yönde bir iddiada bulunduğunu ancak bu iddianın Şahin ve Anayasa Komisyonu Başkanı Burhan Kuzu tarafından yalanlandığını söyledi.

Cumhurbaşkanı Gül de, "İmza varsa üzerine çizik atılır" ifadesini kullandı.
 

Cumhurbaşkanı Gül, Anayasa değişikliği tartışmalarıyla ilgili şu değerlendirmelerde bulundu:
''Şu bir gerçek ki Türkiye'de beğeniriz beğenmeyiz hukuki bir çerçeve var, itiraz mekanizmaları, nihai karar mekanizmaları var. Bunlar neticeye ulaşacaktır. Herkes birbiriyle mücadele edebilir ama önemli olan kırıcı olmamak. Ben bu konuyla ilgili iki temel kuralı söylemiştim. Bunlar Anayasa değişikliğinin kamuoyu vicdanını karşılaması ve AB kriterlerine oturması.''

Cumhurbaşkanı Gül, Anayasa değişikliği teklifinde kendisine tanınan yetkiler hakkındaki görüşünün sorulması üzerine de bu konuda daha önce açıklama yaptığını, Anayasa Mahkemesi'ne iki sivil vatandaşın atanması konusunu gerçekçi bulmadığını söylediğini anımsattı. Bu maddenin tekliften çıkarıldığının belirtilmesi üzerine de Gül, ''İyi yapmışlar'' dedi.

Dostluk ve kardeşlik bağlarının güçlü olduğu Pakistan'daki temaslarının son derece olumlu geçtiğini, Lahor'da sergilenen sevgi gösterilerinin kendi şahsında Türkiye'ye beslenen duyguların yansıması olduğunu belirten Cumhurbaşkanı Gül, bundan duyduğu mutluluğu dile getirdi. Gül, bugün ziyaret ettiği Muhammed İkbal'in anıt mezarı ile Badşahi Camisi'nde kendisini karşılayan generaller, subaylar ve polislerin Türkçe ''Hoşgeldiniz'' dediğini aktardı.

Pakistan'ın zor bir dönemden geçtiğini, ülkede intihar ve terör saldırılarının yaşandığına dikkati çeken Gül, şöyle konuştu:
''Pakistan'a niye geldik? En zor dönemden geçtiği intihar ve terör saldırılarının olduğu bir dönemde dayanışmamızı göstermek için geldik. Dostlar en zor zamanlarda birbirinin yanında olduğunu gösterir. 2007 yılındaki ziyaretimle bugün arasında büyük fark var. O zaman askeri yönetim vardı. Geçiş döneminin dikkatli, kazasız belasız olmasıyla ilgili destek vermek için gelmiştik. İlk ziyaretimde Pakistan'daki muhalefet liderleriyle de görüşmüştüm. Eski Başbakan Navaz Şerif 9 sene sonra İslamabad'a geldi. Benazir Butto yurtdışından geldi. Benim yaptığım görüşmeler vesilesiyle birbirleriyle de buluştular. Asıf Ali Zerdari cumhurbaşkanı oldu. Butto maalesef öldürüldü.

Bugün iktidar ve muhalefet ulusal meselelerde birleşmiş vaziyette. Navaz Şerif'in evinde yediğimiz yemeğe Başbakan Yusuf Gilani de geldi. İktidarı, muhalefeti benimle bir aradaydı. Birlikte resim verdik. Bu müthiş bir şey. Pakistan'ın siyasi tarihi bunların mücadelesiyle geçti. Şimdi sergiledikleri dayanışma takdir edilecek bir şey. Pakistan'ı Afganistan gibi görüyorlardı, 'bölünecek' diyorlardı. Pakistan zorluklarını aşacak, gördüğüm manzara o.''

Cumhurbaşkanı Gül, temasları sırasında bölge meseleleri ve Afganistan'daki gelişmeleri de ayrıntılı olarak ele aldıklarını belirterek, temaslarına eşlik eden Pakistan İçişleri Bakanı Rahman Malik'in terör konusunda dünyanın en tecrübeli politikacılarından biri olduğunu kaydetti. Bir gazetecinin, Pakistan'da El Kaide bağlantılı intihar bombacılarının dini duygularla yetiştirildiğini ifade etmesi üzerine Gül, ''Bunlar dinle, imanla alakalı şeyler değil'' dedi.

''Avrupa tarihini Türklersiz yazmak mümkün mü?"

Türkiye'nin uluslararası alandaki konumu ve ekonomik açıdan gösterdiği gelişmelerden de bahseden Cumhurbaşkanı Gül, ''Türkiye doğrudan ya da dolaylı olarak dünyayı, çevresini etkiliyor. Türkiye'nin değişimi bazen sancılı bazen olgunlukla oluyor. Ama bu coğrafyada herkes Türkiye'ye bakıyor. Türkiye kendini yenileyerek gelişiyor. 1 trilyon dolar gayri safi milli hasılaya ulaşmak şaka mı? Kendimizdeki değişmeyi küçük görüyoruz'' diye konuştu.

Cumhurbaşkanı Gül, bir gazetecinin ''Pakistan halkı 'Türkiye AB'ye üye olursa İslam dünyasından kopacak' diye düşünüyor'' sözleri üzerine, Türkiye'nin hem Asya hem Avrupa ile bağları olduğunu belirtti. Türkiye'yi ''Asya ile Avrupa arasındaki köprü'' olarak niteleyen Gül, ''Boğaziçi'nin Beylerbeyi tarafında bir ayağı olup öbür tarafında olmazsa bu köprü olmaz. Türkiye 500 yıldır Avrupa'nın içinde. Avrupa tarihi yazılacaksa Türklersiz yazmak mümkün mü?'' dedi.

Türkiye ile Pakistan arasındaki işbirliğinin en önemli alanlarından birinin eğitim olduğunun altını çizen Gül, İstanbul'da yapılan Türkiye-Pakistan-Afganistan üçlü zirveleri sırasında üç ülkenin milli eğitim bakanlarının toplantılar yaptığını ve bu konuda geniş çaplı bir çalışma yürütüldüğünü söyledi. Gül, eğitim işbirliği konusunda çeşitli komisyonlar kurulduğunu ifade ederek, bu konuya verilen önceliğin gereğinin yerine getirileceğini belirtti.