İnsan ve İnsancık...

İnsan ve İnsancık...
Abone Ol google-news
Yayınlanma: 17.03.2010 - 06:56

İnsanla insancık nasıl ayrılır? Sınamayacaksın, deneyeceksin. Aziz Nesin’in bir öykü kahramanı kalabalık caddede yürürken kaldırımın kenarına çıkar, bağırır: ‘Namussuzlar!’ Sesi duyanların bir bölümü döner, bakar. Adam, kendi kendine söylenir: ‘Amma da çokmuşlar ha!’

Kimisi, üç kuruşa onurunu paspas eder. Güzelliklere, doğrulara arka döner. Bazısı, yaşamının sonuna değin değerlerden, dürüstlükten ödün vermeden dimdik yürür. Yazar, şair Nusret Otyam (1922) gibi. O, Ankara’nın ‘İstanbul beyefendisi’dir. Bir Cumhuriyet sevdalısıdır. Atatürk devrimi üstüne titrer, oradan küçük bir ödün verilmesine derinden dertlenir.

Nusret Otyam telefonu açar, tatlı sesiyle bana:

- Adaşıım, nasılsın? diye seslenir.

Mutluluğum tavan yapar o an. Çünkü hep güzel şeyler anlatır. Sözlerinden bilgi, bilinç yansır. Sesinden sevgi dolar odama.

“Güneş ve Bulut” adlı yapıtını imzalamıştı. Büyük beğeniyle hemen okudum. Gecikmeden, yapıt hakkındaki görüşlerimi bir mektupla ilettim. Mektubu gönderdiğimin üçüncü günüydü. Telefonum çaldı:

- Adaşıım, nasılsın?

Nusret Ağabey birkaç cümle sonra konuyu değiştirdi:

- Bu sabah, mektubunu posta kutusundan almadan önce kapım çalındı. Açtım. Senin bir arkadaşın. Adını, adresini söyledi. Aramızdaki yakınlığı... Adresimi de senden öğrenmiş. Aşağıda, arabasının bozulduğunu, parasının yetmediğini, 50 lira açığının kaldığını... Senin de haberin olsun istedim.

Ben sözü almadan, bu cümlenin arkasından ekledi:

- Adaşıım, mektup zarfın açık geldi, dedi. Herhalde dalgınlıktan...

Toplumsal çürümenin kapısını açanlar, eserleriyle ne kadar övünseler azdır. Nusret Ağabey, Cumhuriyetin yetiştirdiği eğrisiz, hilesiz, gizlisiz örnek bir kişilik. Önüne gelenin insancık olduğunu düşünemez.

Her yönetimin insan yetiştirme anlayışı ayrıdır. Biz o ayrımı yaşantımızda seçeriz. Örneğin, bir insan yetiştirmeye öncelik verirken, bu yolda ödünsüz davranırken, öteki insancıkların sayısını arttırıyor.. Aramızdaki insancık oranı mı? Aziz Nesin’e sormalıyız...


Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon