'İsrail ile ilişkileri geliştirmeyi hedefliyoruz'
Milli Savunma Bakanı Vecdi Gönül, Türkiye'nin İsrail ile ilişkilerin geleceğine kalıcı bir perspektif içinde baktığını ve bu doğrultuda, ikili ilişkileri geliştirmeyi ve derinleştirmeyi hedeflediklerini bildirdi.
Türkiye-İsrail 4. Dönem Karma Ekonomik Komisyon (KEK) Toplantısı, Ankara'da başladı. Toplantıda Türk tarafına Milli Savunma Bakanı Vecdi Gönül, İsrail tarafına İsrail Sanayi, Ticaret ve Çalışma Bakanı Binyamin Ben Eliezer başkanlık etti.
Gönül, toplantının açılışında yaptığı konuşmada, İsrail Heyeti'nin zamanlaması itibariyle çok isabetli olan ziyareti sırasında alınacak kararların ve gerçekleştirilecek görüşmelerin, iki ülke arasındaki ekonomik ve ticari ilişkilerin geliştirilmesine önemli katkılar sağlayacağını söyledi. Küresel çapta yüzyılın en ağır ekonomik krizinin yaşandığını hatırlatan Gönül, dünya ekonomisindeki daralmanın bu yıl 2. Dünya Savaşı'ndan sonra ilk kez yüzde 2'ye ulaşmasının beklendiğini ifade eden Gönül, dünya ülkelerinin toplam ihracatındaki daralmanın ise yüzde 9'u aşmasının muhtemel olduğunu kaydetti.
Gönül, iki ülke ekonomisinde ise bu daralmanın daha yönetilebilir seviyede olmasının beklendiğini belirterek, özellikle finans kurumlarının batıdaki benzerlerine göre daha dirençli olduklarını ispatladığını söyledi. Türkiye'de hükümetin kararlılıkla uyguladığı ekonomik reformlar ve politikalar neticesinde son dönemde büyük bir dönüşüm ve değişim süreci içine girdiğini kaydeden Gönül, Türkiye ekonomisi hakkında bilgi verdi.
Bakan Gönül, Türkiye'nin komşu ve çevre ülkeler ile ilişkilerin geliştirilmesine büyük önem verdiğini ve bu anlamda da İsrail'in özel bir yeri bulunduğunu bildirdi. Pek çok ekonominin durgunluğa girdiği bu dönemde, Türkiye ve İsrail'in daha fazla dayanışma içinde olmalarının ve sahip oldukları potansiyelleri iki ülkenin ortak refahı ve kalkınması yönünde değerlendirmeleri açısından büyük önem arz ettiğini ifade eden Gönül, şöyle devam etti: ''KEK 4. Dönem Toplantısı'nın zamanlaması itibariyle her iki ülke açısından çok önemli bir fırsat olduğu kanaatindeyim. 2008 yılında ülkelerimiz arasında ticaret hacmi 3,3 milyar dolar olarak gerçekleşti. 2008 yılında İsrail'e ihracatımız bir önceki yıla oranla yüzde 16,7 artarak, yaklaşık 1,9 milyar dolar olarak gerçekleşmiş, aynı dönemde İsrail'den ithalatımız ise yüzde 33 artışla yaklaşık 1,4 milyar dolar seviyesine ulaşmıştır. 2009 Ocak-Eylül döneminde ise ticaret hacmimiz bir önceki yılın aynı dönemine göre yaklaşık yüzde 31 oranında azalarak, 1,9 milyar dolar olarak gerçekleşti. Ülkelerimiz arasında imzalanmış olan Serbest Ticaret Anlaşması, iki ülke ticari ilişkilerinin bugünkü seviyeye ulaşmasında en önemli faktördür. Ancak, Serbest Ticaret Anlaşması tek başına yeterli değildir. Bu çerçevede, iki ülke arasındaki ticari ve ekonomik ilişkileri geliştirici faaliyetlere önümüzdeki dönemde ağırlık verilmeli ve yeni projeler hazırlanmalıdır.''
Savunma ticaretinde dengesizlik
Bakan Gönül, savunma sanayinin, iki ülke arasındaki işbirliğinin çok önemli bir parçası olduğuna dikkat çekerek, savunma sanayi alanındaki iş hacminin yaklaşık 2 milyar dolar olduğunu bildirdi. Bugüne kadar 10'un üzerinde büyük ve önemli projenin gerçekleştirildiğini hatırlatan Gönül, bu alanda geniş işbirliği imkanının bulunduğunu, ancak iki ülke arasında savunma ticareti bağlamında bir dengesizlik olduğunu söyledi.
Gönül, İsrail firmalarının off-set yükümlülükleri çerçevesinde, Türk savunma firmalarının İsrail pazarındaki faaliyetlerinin artırılması ve ayrıca, üçüncü ülkelere satışlarda Türk firmalarına iş payı verilmesiyle mevcut dengesizliğin giderilebileceğini kaydetti.
Bölge istikrarına ve refahına katkı
Bakan Gönül, dünyanın en istikrarsız bölgesinde demokrasi ile idare edilen iki dost ülke olarak birlikte gerçekleştirilecek işbirliği projelerinin, bölge refahının artmasına ve istikrarın sağlanmasına katkıda bulunacağını söyledi. Ankara Forumu kapsamında yapılan çalışmalara Türkiye olarak büyük önem verdiklerini ve ''Barış İçin Sanayi Girişimi'' kapsamında yürütülen Erez Sanayi Bölgesi, Tarkumya ve Cenin Projeleri'nin en kısa sürede tamamlanmasını ümit ettiklerini belirten Gönül, bölgede faaliyette bulunacak Türk şirketlerinin Nitelikli Sanayi Bölgeleri sistemine dahil edilmesi ve Türk girişimcilerinin bu süreçte aktif rol almalarının bölgesel ekonomik entegrasyonun sağlanmasına yönelik önemli bir adım olacağını bildirdi. Ulaştırma ve lojistiğin ilişkilerin geliştirilmesinde önemli rol oynadığına işaret eden Bakan Gönül, bu çerçevede, iki ülke arasında bir Kara Taşımacılığı Anlaşması imzalanmasının ikili ticarette düzenli bir mal akışının sağlanması açısından büyük önem arz ettiğini söyledi.
Gönül, Mersin ve Hayfa limanları arasında feribot hatları kurulmasının ve bu hatlar üzerinden düzenli feribot seferlerinin yapılmasının da düzenli mal sevkıyatının sağlanmasına büyük katkıda bulunacağını kaydederek, müteahhitlik alanındaki ilişkilere de ayrı bir önem atfettiklerini belirtti. Müteahhitlik firmalarının İsrail'de bugüne kadar üstlendikleri 104 adet projenin toplam değerinin yalnızca 580 milyon dolar olduğunu kaydeden Bakan Gönül, bu kapsamda, önümüzdeki dönemde İsrail'de gerçekleştirilecek projelerde, Türk müteahhitlik sektörünün önemli bir rol üstlenebileceğini ve bu noktada İsrail tarafının desteklerini beklediklerini de söyledi.
'Ortak demokratik değerleri paylaşmaktayız'
Toplantıda Türk tarafına Milli Savunma Bakanı Vecdi Gönül, İsrail tarafına İsrail Sanayi, Ticaret ve Çalışma Bakanı Binyamin Ben Eliezer başkanlık etti. Eliezer, toplantıda yaptığı konuşmada, Türkiye'de şu ana kadar yaptığı görüşmelerin İsrail ile Türkiye arasındaki ekonomik ilişkilerde olduğu kadar, siyasi ilişkilerde de önemli bir geleceğin beklediğini gösterdiğini söyledi. Konuk Bakan, İsrail ile Türkiye arasındaki ilişkilerin 60 yıl öncesine kadar uzandığını ve bu süre içinde iki ülkenin müttefik, bölgesel güç, ve OECD ülkesi olarak paylaştıklarının, ilişkilere ortak bir zemin hazırladığını kaydetti.
Her iki ülke arasında güçlü ilişkilerin mevcut olduğuna dikkati çeken Konuk Bakan, şöyle devam etti: ''Ortak demokratik değerleri paylaşmaktayız. Bunlar hem siyasi hem de stratejik alanlarda, ekonomik alanda, araştırma geliştirme alanında, turizm alanında ve savunma alanında, kültür alanında, farklı alanlarda devam etmektedir. Ekonomik alanda da İsrail ve Türkiye arasında doğal bir ticaret ortaklığı olduğunu görüyoruz. Bu hem aynı coğrafyayı paylaşmamızdan hem tarihten gelen derin bağlardan hem de halklar arasındaki yakın duygulardan kaynaklanmaktadır. Önde gelen İsrailli şirketlerin yöneticileri ile bugün burada bulunuyorum. Bu şirket yöneticileri halen aktif olarak Türkiye'de çalışmaktalar ya da daha farklı işbirliği oluşturmak için Türkiye'ye gelmeyi düşünüyorlar. Beraberimdeki heyet, Türkiye İsrail arasındaki ilişkilerin ne kadar güçlü olduğunu ve gelecekte de ne kadar güçlü olabileceğinin en iyi göstergelerindendir.''
'İki ülke ekonomileri tamamlayıcı'
Konuk Bakan, her iki ülkenin ekonomilerinin tamamlayıcı nitelikte olduğunu ifade ederek, bu güne kadar çok farklı sektörlerde beraber çalışmalar yürütüldüğünü söyledi. Son 5 yılda gerçekleştirilen yatırımların ikili ekonomik ilişkilere büyük katkı sağladığını belirten Konuk Bakan, İsrailli yatırımcıların Türkiye'deki yatırımlarının yaklaşık 500 milyon dolara ulaştığını ve bu yatırımların bankacılık, üretim ve hizmetler sektöründe olduğunu kaydetti. Konuk Bakan, Türkiye'nin de İsrail'de gıda, alt yapı alanında yatırımları olduğunu söyledi.
Türkiye'nin İsrail'le özel bir bağı ve stratejik ortaklığı bulunduğuna dikkat çeken Konuk Bakan, şöyle konuştu: ''Bu çerçevede, dostluğumuzu da en doğru en iyi yoldu tutacağımızdan hiçbir şüphem yoktur ve bunu böyle yapmamız gerektiğini de düşünüyorum. Yatırımlarımızı yüksek teknoloji alanlarında gerçekleştirebileceğimiz gibi, klasik yatırım alanlarında da gerçekleştirebiliriz. Yüksek teknoloji, araştırma geliştirme gerektiren alanlarda ortak çalışmalar ve yatırımlar gerçekleştirilebilir. Komşu ülkeler olarak ekonomik ilişkilerimizi özellikle ticaret, hizmetler ve alt yapı alanlarında özel bir ihtimam gösterebilmek için geliştirmemiz önem taşımaktadır. Ticaret alanında son yıllarda gerçekleştirilen gelişmelere rağmen, halen enformasyon teknolojisi, tarım sanayisi ve tıp cihazları alanında geliştirmek için hazır bekleyen potansiyel vardır ve bu alanların geliştirilmesi için daha fazla çaba sarf etmemiz gerekmektedir.''
Her iki ülkenin GSYH'nın yüzde 60'ını hizmetler sektörünün oluşturduğuna dikkat çeken Konuk Bakan, hizmetler sektörünün sınır ötesi ekonomilerin etkinliğinin artırılması, karşılıklı işbirliğinin artırılması açısından büyük önem taşıdığını, sektörler arasındaki entegrasyona büyük katkı verdiğini anlattı. Konuk Bakan, özellikle, sağlık, finans, ulaştırma alanlarında hizmet sektöründe işbirliğinin geliştirilmesinin büyük etki yaratacağını ifade ederek, bu süreçte özel sektörün de boş durmadığını özellikle bankacılık, sigorta gibi alanlarında gayretlerine devam ettiğini söyledi.
Alt yapı, enerji, inşaat sektöründe Türk şirketlerinin İsrail'de aktif olarak bulunduğunu kaydeden Konuk Bakan, hükümetlerinin rolünün iş sektörünün ilerlemesine her alanda yardımcı olmak için elinden geleni gerçekleştirmek olduğunu kaydetti ve şöyle konuştu: ''İlişkilerimizde ilerleme kaydedebilmek için ben ve personelim elimizden geleni en iyi şekilde gerçekleştirerek, bu ilişkilere destek vermek için gayret gösteriyoruz. Bunu hem genel anlamda hem de ekonomik anlamda yaptığımızı ve yapacağımızı söyleyebilirim. Türk tarafına seslenmek istiyorum, tıpkı bizim kendimizi evimizde hissettiğimiz gibi siz de lütfen İsrail'e gelin ve kendinizi İsrail'de rahat hissedin, iş yapmak için gelin. İsrail'de dostlarınız var. Siyasetçiler ne derse desin, iş yapabilmek ve daha çok para kazanabilmek için, sizi de İsrail'e bekliyoruz.''
En Çok Okunan Haberler
- Colani'den İsrail hakkında ilk açıklama
- Emekliye iyi haber yok!
- Fidan'dan 'Suriye Kürtleri' ve 'İsrail' açıklaması
- MHP'den 'asgari ücret' önerisi
- Adnan Kale'nin ölümüne ilişkin peş peşe açıklamalar!
- İngiliz gazetesinden Esad iddiası
- Devrim Muhafızları'ndan Suriye çıkışı
- 'Kayyuma değil, halka bütçe'
- Arda Güler'in 2 asisti Madrid'e yetmedi
- 'Seküler müdür kalmadı'