İstanbul, Muğla, Antalya hedefte
AKP'nin "Tabiatı Koruma" adı altında getirdiği talan tasarısı ormanları da yakacak.
Şehir Plancıları Odası Yönetim Kurulu Üyesi Doç. Dr. Tarık Şengül, hükümetin “Tabiatı Koruma Kanunu Tasarısı” adı altında Meclis’e gönderdiği düzenlemelerin öncelikle İstanbul, Muğla ve Antalya başta olmak üzere Aydın ve İzmir gibi illerdeki doğal sit alanlarının yapılaşmaya açılmasını hedefleyeceğini söyledi. Tabiatın talanı ve imara açılmasının, sit alanlarının yeniden oluşturulması sırasındaki değerlendirmede gündeme geleceğini ileri süren Şengül “Sit alanlarını belirleyecek kurullarda Tabiatı Koruma Kurulu’nda DSİ, Maden İşleri, Enerji İşleri, Bayındırlık ve İskân Bakanlığı genel müdürlerinin işi ne?” diye konuştu. Şengül “Tasarı, doğal sit alanlarının ötesinde ormanları da yapılaşmaya açacak” dedi. Şengül, Tabiatı Koruma Yasası’nı değerlendirdi:
Başbakan’ın tepkisi işaret: Yakın zamanda HES’ler çerçevesinde alınan mahkeme kararlarına Başbakan’ın göstermiş olduğu tepki yeni düzenlemenin doğal sit alanlarına yönelik önemli olumsuzluklar taşıdığını göstermektedir. Son mahkeme kararıyla HES’lerin yapımını engelleyen karar, koruma altındaki alanların yeniden değerlendirilmesi sonucu geçersiz kılabilecektir.
Ormanlar da tehlikede: Yasa tasarısının geçici birinci maddesi doğal veya tabii sit alanı olarak tescillenmiş alanların dikkate değer bir bölümü ve orman rejimine tabi sit alanların sit statüsünü sona erdirmektedir.
DSİ ve enerji genel müdürleri kurulda: Ancak asıl kaygı verici olan bu tür bir yeni değerlendirmenin hangi alanları sit alanı dışına çıkaracağıdır. Kaygının kaynağında ise Ulusal Biyolojik Çeşitlilik Kurulu’nun seçiliş biçimi ve üye kompozisyonudur. Kurula Çevre Bakanlığı Müsteşarı başkanlık etmekte ve çeşitli bakanlıklardan gelen 16 genel müdür kurulun üyesi sayılmaktadır. Bunların arasında yer alan DSİ, Maden İşleri, Enerji İşleri, Bayındırlık ve İskân Bakanlığı genel müdürlerinin bu kuruldaki işleri nedir?
Dayatmaların önünde durulamayacak: Kurul bu tür bir değerlendirmeyi yapacak bilimsel ve teknik donanımdan uzaktır. Alınacak kararlarda aranan salt çoğunluk bu kurulda yer alan 17 üst düzey bürokrat tarafından sağlanmaktadır. Bir durumda, başta Başbakan olmak üzere ve başta HES alanları olmak üzere, gelecek dayatmaların önünde durulmasının imkânı bulunmayacağı da ortadadır.
Hedef İstanbul ve kıyı bölgeleri: Türkiye’nin özellikle rantın yüksek olduğu İstanbul’dan başlayarak kıyı bölgelerinde büyük şirketlerinde içinde yer aldığı birçok talebin hedeflediği alanların söz konusu kurulun yapacağı değerlendirmeler çerçevesinde doğal sit alanı dışında bırakılıp, söz konusu projelerin gerçekleşmesi ve buna bağlı yoğun yapılaşma gerçek bir tehdit haline gelmiş bulunuyor.
Büyük şirketlere rant aktarımı: İstanbul’da geçtiğimiz dönemde doğal sit alanı olmasına karşın, hükümet çevreleriyle yakından ilişkili bazı vakıf ve şirketlere eğitim ve benzeri gerekçelerle verilen alanların sayısının artması olasıdır. Yine turizm bölgelerinde birçok alan dava konusu olmuştur. Dalaman, Bodrum, Antalya, İzmir gibi rant baskısının yüksek olduğu bölgelerde çok sayıda alan siyasi donanımı yüksek, bilimsel donanımı düşük üst kurul tarafından koruma dışı bırakılıp, büyük şirketlerin önüne atılırsa şaşırtıcı olmayacak.
İlk etapta Bodrum, Marmaris: Mevcutta Muğla ilinin yüzde 80’i aşan bölümü doğal sit statüsündedir. Buna rağmen Muğla ilinin Bodrum, Marmaris gibi ilçelerinin betonlaşma düzeyi ortadadır. Aynı biçimde bazı alanlar ulus-ötesi sermayenin hedefi konumundadır.
En Çok Okunan Haberler
- Emekliye iyi haber yok!
- Devrim Muhafızları'ndan Suriye çıkışı
- Adnan Kale'nin ölümüne ilişkin peş peşe açıklamalar!
- Dönmek isteyen gençler için şartını açıkladı
- İngiliz gazetesinden Esad iddiası
- 'Seküler müdür kalmadı'
- CHP'nin ilçe başkanından açıklama!
- ‘Kartlar bloke edilebilir’ uyarısı!
- Üniversite öğrencisi, trafikte öldürüldü
- İkinci elde 'Suriyeli' hareketliliği