İstanbullu 'Ergenekon-Balyoz'dan bıktı

İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi Mezun ve Mensupları Vakfı'nın (İktisatlılar Vakfı) "İstanbulluların Ekonomik Sosyal ve Siyasi Beklentileri" başlıkla araştırma raporu, düzenlenen basın toplantısı ile kamuoyuna açıklandı. İstanbul'da toplam bin 522 kişi ile yüz yüze rastlantısal seçimle gerçekleştirilen araştırma, 7-21 Temmuz tarihleri arasında yapıldı. Güven aralığı yüzde 95 olarak açıklanan araştırmanın sonuçlarına göre, İstanbullular işsizlik ve yoksulluğu çözülmesi gereken en önemli sorun olarak görüyor. Araştırmada sorulan, "Size Türkiye'nin çözmesi gereken en önemli birinci sorunu nedir" sorusuna İstanbulluların yüzde 44,4'ü işsizlik ve yoksulluk yanıtını verdi. Halkın yüzde 24.3'ü güvenlik ve terörü çözülmesi gereken önemli sorun olarak ikinci sırada görürken, yolsuzluk yüzde 2,3'lük oranla en son sırada geldi. Araştırmada yolsuzluğun son sırada gelmesine, "Bu oran, ilk bakışta 'acaba yolsuzluk toplum tarafından kanıksandı mı?' gibi bir soruya neden olmaktadır. Aslında, yolsuzluğun son sırada yer almasının nedeni, işsizlik ve terör gibi insanların doğrudan kendisiyle ilgili temel sorunları daha ağır bir sorun olarak görmesinden ileri gelmektedir" yorumu yapıldı.

En çok orduya güveniliyor

İstanbullular, "Kurum ve kuruluşlardan en çok hangisine güveniyorsunuz" sorusuna 10 üzerinden 7,1 puan vererek en çok Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK)'ne güven duyduğunu gösterdi. 2010 yılında İktisatlılar Vakfı tarafından yapılan Riskler ve Beklentiler 2010: İstanbul Araştırmasında ise Ordu'ya duyulan güven yüzde 7.7 çıkmıştı. Araştırma raporunda bu durum, "Son bir yılda bu güven 0,6 puan düşmüştür. Ancak sonuçlara göre yine de Ordu, halkın en fazla güvendiği kurumdur" şeklinde özetlendi.

İstanbul halkının en çok güven duyduğu kurumlar arasında Cumhurbaşkanlığı 6,8 ile ikinci sırada geldi. Cumhurbaşkanlığını, Emniyet güçleri 5,9 puan ile izledi. Halkın en az güven duyduğu kurumla arasında, yedinci sırada siyasi partiler 3,5 puan, medya 3,1 puan ile sekizinci ve en son sırada yer aldı.

Halkın yüzde 54,8'i gelirinin aylık harcamalarına yettiğini, yüzde 45,2'si ise yetmediğini belirtti

Araştırmada, "Resmi istatistiklere göre kişi başına gelirin 10 bin doların üstüne çıkmasının, sizin aile gelirinize yansıdığına inanıyor musunuz?" sorusuna İstanbulluların yüzde 33,50'si "inanıyorum" derken, yüzde 29,30'ü ise "kesinlikle inanmıyorum" yanıtını verdi. İnandığını söyleyenler yüzde 16,30 olurken, kesinlikle yansıdığına inananların oranı yüzde 8,70'de kaldı. İstanbulluların yüzde 26,30'u ise son bir yılda tasarruf yapabildiğini, yüzde 27,20'si geçinmek için borçlanmak zorunda kaldığını, yüzde 37'si geliri ile ancak geçinebildiğini söyledi. Halkın yüzde 54,8'i gelirinin aylık harcamalarına yettiğini, yüzde 45,2'si ise yetmediğini belirtti.

İstanbul halkının yüzde 70,90'ı borçlu

"Geliriniz aylık harcamalarınızı karşılamaya yetmediğinde ne yapıyorsunuz?" sorusuna, "yetmiyor" diyenlerin yüzde 26,10'u harcamalarını kıstığını, yüzde 64,30'u çeşitli yollarla borçlandığını belirtti. Borçlanma türlerini vatandaşların yüzde 24,50'si kredi kartı, yüzde 26,10'u kedi kullanma, yüzde 13,80'i akraba ve tanıdıktan borç alma olarak açıkladı. İstanbul halkının yüzde 70,90'ı, yani yaklaşık yüz kişiden 71'i borçlu olduğunu söyledi. Borçlu olmadığını belirtenlerin oranı yüzde 29 olurken, araştırmada "Üç kişiden biri borcu olmadığını söylemiştir" bilgisi verildi.

Cumhuriyetin 100'üncü yılında işsizliğin düşürülmesi ilk hedef

İstanbul halkının çoğu, 2012 yılında ulaşım, gıda, ısınma, telefon, internet ve giyim harcamalarında bir artışın olacağını, sağlık, okul, dışarıda yemek, tiyatro, sinema, yeni mobilya ve beyaz eşya harcamalarının ise değişmeyeceğini bildirdi. İstanbul'da yaşayanların yüzde 37,20'si ise 2012 yılında iş bulma olanaklarının değişmeyeceğini düşündüğünü söyledi.

İstanbulluların yüzde 48,20'si Cumhuriyet'in 100'üncü yılında işsizliğin düşürülmesini en önemli hedef olarak gösterirken, yüksek ekonomik kalkınma hızı ise yüzde 27'lik oranla ikinci sırada geldi. Cari açığın azaltılmasını önemli görenler yüzde 11 ve bölgeler arası kalkınmışlık farklarını azaltmanın en önemli hedef olmasını isteyenlerin oranı yüzde 11 oldu.

İstanbulluların yüzde 55'i Ergenekon ve Balyoz'dan rahatsız

Araştırmada yargı ve davalar hakkındaki düşünceler de İstanbul halkına soruldu. 2010 yılındaki Anayasa ve Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu (HSYK) Kanunu'nda yapılan değişikliğin yanı sıra, Ergenekon gibi davalar ve tutukluluk süreleri dolayısıyla yargının sürekli gündemde tutulmasına ilişkin olarak İstanbul halkına sorulan, "Yargı sistemini güvenli buluyor musunuz?" sorusuna halkın yüzde 71,30'u yargıya güvenmedikleri yanıtını verdi. "Yargıya güvenmiyorum" diyenlerin yüzde 34,90 yargının iktidara bağımlı hale gelmesi, yüzde 33,10'u yargının çeşitli müdahalelere açık olduğunu düşünmesi, yüzde 12,80'i ise yargılama sürecinin uzun olmasını gerekçe gösterdi.
Araştırmada sorulan, "Ergenekon ve Balyoz gibi davalar sizi rahatsız ediyor mu?" sorusuna İstanbulluların yüzde 55'i, "Evet" yanıtını verdi. Halkın yüzde 42,60'ı davaların siyasi nitelik kazanması, yüzde 27,80'i davaların ordunun itibarını zedelemesi, yüzde 10.80'i tutukluluk sürelerinin uzun olması nedeni ile Ergenekon ve Balyoz gibi davalardan rahatsız olduklarını dile getirdi.

Boykot doğru bulunmadı

İstanbul halkının yüzde 77,30'u ise CHP'nin 14 günlük yemin boykotunu doğru bulmadığını ifade etti. Doğru bulduğunu söyleyenlerin oranı yüzde 22,70'de kaldı. CHP'nin yemin protestosunu doğru bulduğunu düşünenler, gerekçe olarak halkın iradesinin daha önemli olmasını gösterdi. CHP boykotunu yanlış bulanların yüzde 30,20'lik büyük çoğunluğu halkın, milletvekillerini yasama görevini yapsın diye seçtiğini belirtti.

Şifre skandalında ÖSYM ve hükümet sorumlu tutuldu

Araştırmada ortaya konulan sonuçlara göre, halkın yüzde 53,30'u özel hayatların gizliliğinin ihlal edildiğini, yüzde 44,10'u kendi telefonlarının dinlendiğini düşünüyor. Dinlenmediğini düşünenlerin oranı ise yüzde 55,90 çıktı. Yüksek öğrenimden memnun olmayanların oranı yüzde 77,5 olurken, memnun olanlar yüzde 22,50'de kaldı. Şifre skandalında İstanbullular yüzde 29,90'lık oranla ilk sırada ÖSYM'yi, ikinci sırada yüzde 28'lik oranla Hükümeti sorumlu tuttu. Milli Eğitim Bakanlığı'nı sorunlu tutanların oranı yüzde 5,30'da kaldı. Seçimlerin de sorulduğu araştırmaya göre, 12 Haziran seçimlerinde oyunu isabetli verdiğini düşünenlerin oranı yüzde 73,40 oldu. Bağımsızlara oy verdiğine pişman olanların oranı yüzde 0,30, MHP'ye yüzde 2,60, CHP'ye yüzde 3,50, AKP'ye yüzde 4,40 oldu. Oy vermeyenlerin oranı ise yüzde 15,80 çıktı.