"İtalya ve Türkiye Arasında Çağdaş Sanatçılar" sergisi

İstanbul'un 2010 Avrupa Kültür Başkenti olması üzerine Yapı Kredi Kültür Sanat Yayıncılık işbirliğiyle İtalya Dışişleri Bakanlığı ve İstanbul İtalyan Kültür Merkezi tarafından organize edilen sergi, 2 Temmuz - 1 Ağustos 2010 tarihleri arasında ziyaret edilebilecek.

Martina Corgnati'nin küratörlüğünü yaptığı sergide, Hüseyin Bahri Alptekin, Pippa Bacca, Fatma Buçak, Danilo Correale, Daniele Galliano, İrem İncedayı, Ali Kazma, Fatih Mika, Aldo Mondino, Şükran Moral, Silvia Moro, Domingo Notaro, Agnese Purgatorio, Sarenco ve Abdullah Aykut Sarıbaş'ın eserleri yer alıyor.

Yapı Kredi Kültür Sanat Yayıncılık 'tan yapılan açıklamada eserleri sergide yer alan sanatçıların, farklı dillere ve ifade şekillerine sahip olmalarına karşın farklı kültür ve mekânların geçiş bölgelerinde köprü görevi gördükleri ifade edilirken, Aldo Mondino'nun 1999'da yaptığı "Bizans Dünyası" isimli çalışmasının, sergideki en ilginç eserlerden biri olduğuna dikkat çekildi.

Bizans ve Türk kültürüne hayranlık duyan İtalyan sanatçının ölmeden önce tamamladığı bu eser, renkli jelatinlerle kaplı çikolatalardan oluşuyor. Farklı materyalleri kullanmayı sevdiği belirtilen sanatçı, bu eserinde Bizans sanatına gönderme yapıyor. Sergideki Türk sanatçılardan biri ise Fatma Bucak. 6 eserle sergiye katılan sanatçı Fartma Bucak'ın eserlerinde mitolojiden ve kendi kişisel tecrübelerinden hareketle geleneksel toplumlarda kadın olmanın zorluklarına işaret ederken, eserlerinde obje olarak da kendisini kullanıyor. Sergiye, SKIRA tarafından İtalyanca ve İngilizce olarak hazırlanan, küratör Martina Corgnati'nin yanısıra Nazli Gürlek ve Enrico Mascelloni'nin yazılarının yer aldığı bir sergi kitabı eşlik ediyor.

Sergi kitabında İtalyan Dışişleri Bakanı Franco Frattini şu görüşleri ifade ediyor:
"İtalya ve Türkiye arasındaki politik, ekonomik, kültürel ilişkilerin tarihi yüzyıllara dayanmaktadır ve bu bağlantılar hep olumlu şekilde Türkleri Batı'ya İtalyanları da Doğu'ya doğru itmiştir. Geçmişte pek çok İtalyan sanatçı İstanbul'a seyahat etmiş, bazıları iki imparatorluğun başkenti olmuş, sürekli değişim gösteren bu büyük şehrin büyüsüne kapılarak orada yerleşmiştir. Bu konuda yazılan pek çok edebi eser ve sayısız sergi bunun kanıtı olmuştur. Ama güncel olan bu serginin özelliği son otuz yılda görsel sanatlar alanında olumlu bir diyalog oluşturan Türkiye'den İtalya'ya olan sanatçı akımını dikkate almasında yatmaktadır.

Türkiye'nin Venedik Bienaline düzenli katılımı, İtalya'da düzenlenen genç sanatçılara adanan karma ve kişisel sergiler, genç sanatçıların katıldığı karma projeler, araştırmalarının bir bölümünü kısmen İtalya'da kısmen Türkiye'de gerçekleştiren ve kültürel bir kontaminasyon ve insani ilişkiler ağı yaratmak için diğer ülkedeki meslektaşlarıyla işbirliği yapan sanatçıların varlığı gelişen bu ilişkilerin en güzel kanıtıdır."