İzmir’in İşgali-2
KONUK YAZAR | Atatürk Araştırmacısı Ahmet Gürel, Cumhuriyet'in Ege'si için yazdı...
Albay (Özalp) Kazım Bey, izinli bulunduğu İzmir’de, 15 Mayıs 1919 günü yaşananları şöyle anlatır; “Bir taraftan da halkın bir kısmı, başlarında terhis edilmiş yedek subaylar olduğu halde, polis karakollarındaki silah deposuna hücum ettiler, kapıları kırarak silah ve cephaneleri aldılar. Oradan askeri hapishaneye giderek; İttihatçılık, Rumlara saygısızlık, yabancılara karşı gelmek gibi bahanelerle siyasi görüşten tutuklanmış olan aydınları tahliye ettiler. Genel hapishanede bulunanlar da 15 Mayıs sabahı hapishane kapılarını kırarak çıkmışlardır. Maşatlıkta devam eden mitingin kararlarını hükümete tebliğ ve işgal kararını protesto etmek için, müftü ve diğer ileri gelenlerden kurulu bir heyetin seçilmesi kararlaştırılmıştır. Heyet, kararları hükümete tebliğ etmeye giderken ortalık aydınlanıyor, kader saati yaklaşıyordu. Bununla beraber şehrin içinde başarılı bir savunma imkânı yoktu. Bu, olsa olsa bir gösteri hareketi olabilirdi. Asıl itibariyle silah alanlar kısmen şehir dışına çıkmakta, kısmen de aldıkları silahı her ihtimale karşı evlerinde saklamak üzere götürmekteydiler.
Kolordu kumandanı, subayların sabahleyin kışla çevresinde bulunmalarını emretmiş ve işgale karşı önlem almamıştı. Subaylardan bazıları İzmir’i terk ettiler. Büyük kısmı emir bekler bir halde bulunuyorlardı. Bu hale göre kolordunun direnişte bulunmayacağı kesindi. Hatta kumandanlık, siyasi mahkûmları çıkaran ve depolardaki silahları alan halka karşı durulması için emirler bile vermiştir. Jandarma ve polis de aynı yolda emirler almışlardı. Övünçle açıklamam gerekir ki, ne subaylar ne askerler, ne jandarmalar ve ne de polisler bu gibi emirlere önem vermemiş ve halkla aynı fikirde olduklarını resmen göstermişlerdir.
...İzmir’de yapılan bu hareketin, bütün Anadolu’da direniş yaratmak için ve civar kazalarda toplanacak silahlı kuvvetlerin katılımıyla İzmir’in kurtarılmaya çalışılmasını temin etmek yönünden faydası da ortadadır.
Güneş doğarken, İzmir limanının açıklarında zalim bir hayal gibi harp gemileri görünmeye başlandı. Şehir içinde savunma imkânı olmadığı açıkça anlaşılıyordu. Silahını alıp şehir dışına çıkanlar, yakın ilçelerde halkı ikaz etmek ve memleketi savunmaya hazırlamak için, harekete karar verdiler. Bunların bir kısmı en yakın kaza merkezi olan Menemen’e gideceklerdi.”
Devam edecek...
En Çok Okunan Haberler
- Emekliye iyi haber yok!
- Devrim Muhafızları'ndan Suriye çıkışı
- Adnan Kale'nin ölümüne ilişkin peş peşe açıklamalar!
- Dönmek isteyen gençler için şartını açıkladı
- İngiliz gazetesinden Esad iddiası
- 'Seküler müdür kalmadı'
- CHP'nin ilçe başkanından açıklama!
- ‘Kartlar bloke edilebilir’ uyarısı!
- Üniversite öğrencisi, trafikte öldürüldü
- İkinci elde 'Suriyeli' hareketliliği