Kelepçe takmayı reddeden Ayhan Bilgen: 6-8 Ekim'de Türkiye'de bir iç savaş denemesi yapıldı
Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı'nın, 6- 8 Ekim Kobani olayları öncesinde HDP MYK'sinin yaptığı sokağa çıkma çağrısına ilişkin yürüttüğü soruşturma kapsamında 31 Ocak günü tutuklanan parti sözcüsü ve Kars Milletvekili Ayhan Bilgen'in 'Terör örgütü üyesi olmak', 'Suç işlemeye alenen tahrik' ve 'Halkı kanuna aykırı toplantı ve gösteri yürüyüşüne kışkırtma' suçundan 11 yıldan 25 yıla kadar hapis istemiyle yargılanmasına başlandı. Duruşmada 6- 8 Ekim olaylarının Türkiye'de bir iç savaş denemesi olduğunu ve araştırılması gerektiğini söyleyen Bilgen'in tutukluluk halinin devamına karar verildi.
Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı'nın yürüttüğü soruşturma kapsamında 29 Ocak'ta gözaltına alınan, Sulh Ceza Hakimliği'nce serbest bırakılan, daha sonra savcılığın yaptığı itiraz üzerine 31 Ocak günü tutuklanarak Silivri Cezaevi'ne konulan HDP sözcüsü ve Kars Milletvekili Ayhan Bilgen'in yargılanmasına başlandı. Diyarbakır 5'inci Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen ilk duruşmaya 'Terör örgütü üyesi olmak', 'Suç işlemeye alenen tahrik' ve 'Halkı kanuna aykırı toplantı ve gösteri yürüyüşüne kışkırtma' suçlarından 11 yıldan 25 yıla kadar hapis cezası istenen Ayhan Bilgen, kelepçe takmayı reddettiği için adliyeye getirilmedi. Bilgen duruşmaya Silivri Cezaevi'nden SEGBİS sistemi ile katıldı. Duruşmayı HDP Eş Genel Başkanı Serpil Kemalbay, milletvekilleri İmam Taşçıer, Feleknas Uca, Mahmut Toğrul, Nimetulllah Erdoğmuş ve Altan Tan da izledi. Duruşmanın başında söz alan sanık avukatları Mehmet Emin Aktar, Selahattin Çoban ve Mesut Beştaş'ın, KHK ile getirilen 3 avukatla savunma sınırlamasının uygulanmaması ve Bilgen'in yasama dokunulmazlığı olan bir milletvekili olması nedeniyle yargılamanın durdurulması talebi mahkemece reddedildi.
'HAYATIM BOYUNCA SİLAH VE ŞİDDETE MUHALİFTİM'
Savunması alınan Ayhan Bilgen, Murat Karayılan adına açılan ve hiç takipçisi olmayan bir twitter hesabından talimat almakla suçlandığını belirterek şunları söyledi:
"Türkiye'nin 30 yıldır takip ettiği bir ismin talimatını, takipçisi olmayan bir twitter hesabından verdiğine inanılıyorsa, buna yorum yapmayacağım. Bu gerekçe ile hakkımda örgüt üyeliği iddiası oluşturmak yanlıştır. Bu durum Türkiye'nin güvenlik politikalarının ciddiyetini ve geldiği noktayı gösteriyor. Bir siyasi partinin milletvekili 6 aydır tutukluyorsunuz ve bunu takipçisi bile olmayan bir twitter hesabına bağlıyorsunuz. Savcılık bu hesabın gerçekten Murat Karayılan'a ait olup olmadığını bile araştırmamış. Güvenlik güçlerinden biri yargıyı yanıltmak için bunu yapmıştır. Bu çok açık bir kumpastır. 2014'te atılan bir tweetle ilgili 3 yıl soruşturma yapılmamışsa, bu Türkiye yargısının durumunu göstermek için önemlidir. Hayatım boyunca silah ve şiddete muhaleftim. Barış aktivistiyim, ancak silahlı örgüt üyeliği suçundan yargılanıyorum."
6- 8 EKİM OLAYLARI
Savunmasında 6- 8 Ekim Kobani olayları ile ilgili de açıklama yapan Bilgen sözlerini şöyle sürdürdü:
"6- 8 Ekim'de bu ülkede bir iç savaş denemesi yapılmıştır. Bu çatışmalarda kimin ne kadar rolü olduğu araştırılmalıdır. Bu kişilerin 15 Temmuz'da seçilmiş hükümeti devirmek isteyen kişilerden olup olmadıkları araştırılmalıdır. 6 aydır milletvekilliği yapmam engelleniyor. Tarih hepimizi yargılayacaktır. Tarih, vicdanlarda bu yargılamanın kendisini mahkum edecektir."
Görüşü sorulan savcı, Bilgen'in tututluluk halinin devamını istedi. Avukat savunmalarının ardından, Bilgen'in tutukluluk halinin devamına karar veren mahkeme, duruşmayı erteledi.
'SARAYDAN VERİLEN KARARLARLA MİLLETVEKİLLERİMİZ REHİN TUTULUYOR'
HDP Eş Genel Başkan Serpil Kemalbay, Ayhan Bilgen'in yargılandığı duruşmanın ardından Diyarbakır Adliyesi önünde bekleyen gazetecilere konuştu. Bilgen'in, kelepçe takılmak istenmesi nedeniyle duruşmaya katılmadığını belirten Kemalbay şunları söyledi:
"Bu adalet sarayı adı altındaki bu mekanda yapılan hukuki bir işlem değildir. Partimizi açıkçası kapatmaya ceseret edemeyen AKP saray iktidarı, milletvekillerimize yönelik olarak bu hukuksuz süreci sürdürerek, ortada hiç bir suç unsuru yokken, milletvekillerimizi rehin almaya devam ederek, aslında partimizin içini boşaltmaya çalışmaktadır. Avukatların büyük bir emek ve çabayla anlattıkları hukuki süreç sonucunda kararlar verilmiyor. Tam tersine saraydan verilen kararlarla milletvekillerimiz rehin tutulmaya devam ediyor."
En Çok Okunan Haberler
- Emekliye iyi haber yok!
- Dönmek isteyen gençler için şartını açıkladı
- Devrim Muhafızları'ndan Suriye çıkışı
- Adnan Kale'nin ölümüne ilişkin peş peşe açıklamalar!
- İngiliz gazetesinden Esad iddiası
- 'Seküler müdür kalmadı'
- ‘Kartlar bloke edilebilir’ uyarısı!
- CHP'nin ilçe başkanından açıklama!
- Üniversite öğrencisi, trafikte öldürüldü
- İkinci elde 'Suriyeli' hareketliliği