Kılıçdaroğlu: Doğru ama geç oldu

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Anayasa Mahkemesi’nin HSYK düzenlemesini adalet bakanının yetkileri açısından iptal eden kararı için, “Yüksek Mahkeme bu kararıyla adalet bakanının yargı üzerine düşen gölgesine son vermiş oldu” dedi. Kararın böyle çıkacağının herkes tarafından bilindiğini belirten Kılıçdaroğlu, “Aslında bu kararın hükümetin yaptığı atamalardan önce alınması gerekiyordu. Geç kalmış bir karar” siteminde de bulundu. Kılıçdaroğlu, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ü de, düzenlemeyi “Anayasaya aykırı olduğunu bile bile imzaladı” diye eleştirdi.

Kılıçdaroğlu, Anayasa Mahkemesi’nin hükümetin HSYK konusunda yaptığı düzenlemedeki adalet bakanının yetkilerini artıran hükümleri iptal eden kararını Cumhuriyet’e şöyle değerlendirdi: “Yüksek Mahkeme bu kararıyla adalet bakanının doğrudan yargıda ana belirleyici unsur olamayacağına karar verdi. Adalet bakanının yargı üzerine düşen gölgesine son vermiş oldu. Olması gereken karar buydu.”

Kararın zamanlaması konusunda eleştiri getiren Kılıçdaroğlu, “Aslında bu kararın hükümetin yaptığı atamalardan önce alınması gerekiyordu. Aslında bu kararın böyle çıkacağını da hukuk bilen herkes biliyordu. Neden bu kadar gecikti?” değerlendirmesini yaptı.

Kararın CHP tarafından yapılan başvuru üzerine çıktığını anımsatan Kılıçdaroğlu şöyle devam etti: “Biz CHP olarak her zaman her ortamda hukukun üstünlüğünü ve güçler ayrılığı ilkesini savunduk. Adalet bakanının yargıya müdahale yollarını açarsa ve yasal altyapısını oluşturursa bu doğru olmaz. CHP olarak biz bunun bilincindeydik. Yasa görüşülürken de uyardık. Ama Cumhurbaşkanı anayasaya aykırı olduğunu bile bile imzaladı. Aslında anayasaya sadakat yemini etmiş olmasına karşın bunu yaptı. Sadakat, anayasaya aykırı her düzenlemeye imzayı basıp uygulamaya koymak değildir.”

CHP lideri hem Twitter yasağının kalkması hem de HSYK yasasına yönelik kısmi iptal kararları sonrasında hükümetin Anayasa Mahkemesi’ne gösterdiği tepki ile ilgili de şu değerlendirmeyi yaptı: “Erdoğan’ın en temel özelliği beğenmediği her kişiye ve kuruma saldırmasıdır. Hem de eleştirinin de ötesine geçerek ölçüsüz saldırması. Anayasa Mahkemesi’nin kararına ‘milli değildir’ dedi. Çünkü yargının evrenselliğine inanmıyor. Yargının evrenselliğine inanmayan bir başbakan var. Sorunumuz da bu zaten. Twitter’ın yurttaşın haber alma özgürlüğü, ifade özgürlüğü ile ilgili olduğunun, onu yasaklamanın bu temel hakları engellediğinin farkında değil. Üstelik bunlar anayasal hak. Ama kendi anayasasından habersiz biri ülkeyi yönetiyor. Yargıyı, hukuku sadece kendi düşünceleriyle sınırlı görüyor.”