Kılıçdaroğlu'ndan barış mesajı: Tek yolu var
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, 1 Eylül Dünya Barış Günü vesilesiyle, Ataşehir Belediyesi'nin düzenlediği "5. Kardeş Kültürlerin Festivali"ne katıldı.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu "Bir ülkede kim mutlu, o ülkede huzur var mı, barış var mı? Bunu öğrenmek için kitap okumaya gerek yok, şiir okumaya gerek yok. Tek yolu var, o ülkede kadınlar huzur içindeyse, güler yüzlüyse, akşam evde tenceresi kaynıyorsa, kadın oğlunun gönderdiği askerden huzur içinde dönmesini bekliyorsa ve gülümsüyorsa, o ülkede huzur var demektir" dedi.
Festival açılışında bir konuşma yapan Kemal Kılıçdaroğlu, "Bizim ülkemiz dünyanın en güzel ülkesi, insanı dünyanın en güzel insanı. Konuk severdir insanı. Bu ülkenin topraklarında, mayasında güzellik vardır. Mevlana burada yetişmişse Mevlana'nın ne kadar önemli bir insan olduğunu hepimizin bilmesi lazım. Hacı Bektaş-ı Veli, Ferhat ile Şirin, bu topraklarda yaşamışsa bu toprakların değerini ve önemini bilmemiz lazım. Farklı görüşlerimiz olabilir. Farklı kimliklerimiz olabilir. Annelerimiz babalarımız doğal olarak farklıdır. Ama hepimiz insanız, hepimiz beraberiz, birlikteyiz, birlikte yaşamaya mahkumuz ve birlikte çalışmak zorundayız. Çocuklarımıza güzel bir Türkiye'yi miras olarak bırakmak zorundayız. Mücadele edenler, Kurtuluş Savaşı'nda, Çanakkale'de, Dumlupınar'da, Afyon'da, Urfa'da, Maraş'ta, Gaziantep'te büyük mücadeleler verenler; onların bütün umutları kendi çocuklarına güzel bir Türkiye bırakmaktır ve gerçekten de onlar alın teriyle, kanla, gözyaşıyla bize güzel bir Türkiye bıraktılar. Şimdi biz, bize bırakılan Türkiye'yi, çocuklarımıza daha güzel bir Türkiye olarak bırakmak zorundayız. Bunun mücadelesini vermek zorundayız. Bunun için çabalamalıyız" dedi.
"EN HUZUR BULDUĞUM AN, BAŞIMI ANNEMİN DİZİNE KOYDUĞUM ANDIR"
Kemal Kılıçdaroğlu, programa şehit ailelerinin de katıldığını belirterek, "Bu ailelere toplum olarak görevimizi tam yapıyor muyuz? Emin olun tam yapmıyoruz. O insanlara o ailelere elbette şükran borçluyuz. Ama onları baş tacı etmek hepimizin insanlık, namus borcudur" diyerek sözlerini sözle sürdürdü:
"Bunu unutmamak gerekiyor. O insanlar olmasaydı belki biz bugün yataklarımızda rahat uyumayacaktık. Onlar, hayatları pahasına bu ülkenin barışı için mücadele ediyorlar. Benim de başıma geldi. Ardanuç'a giderken, konvoyun başındaki araca ateş açıldı ve bir şehidimiz var. Şunu söyledim "o acıyı o aile değil, keşke benim ailem yaşasaydı'. Çünkü benim yüzümden başka bir ailenin acı çekmesini istemem. Daha doğrusu hiçbir ailenin acı çekmesini istemem. Aileler acı çekmemeli. Bir ülkede kim mutlu, o ülkede huzur var mı, barış var mı? Bunu öğrenmek için kitap okumaya gerek yok, şiir okumaya gerek yok. Tek yolu var, o ülkede kadınlar huzur içindeyse, güler yüzlüyse, akşam evde tenceresi kaynıyorsa, kadın oğlunun gönderdiği askerden huzur içinde dönmesini bekliyorsa ve gülümsüyorsa, o ülkede huzur var demektir. Eğer, kadının yüzü gülmüyorsa o ülkede huzur yoktur. Bunu hepimizin bilmesi lazım. Anneler, en huzur bulduğum an, başımı annemin dizine koyduğum andır. Koca adamdım, ama başımı onun dizine koyduğum zaman bir huzur doluyordu içime. Anneler bu kadar değerlidir. Bunun için annelerin üzerine titrememiz gerekiyor."
"KIŞLAYA SİYASETİ SOKMAYALIM, CAMİYE, MAHKEMEYE SİYASETİ SOKMAYALIM"
Kılıçdaroğlu, "Barışı sağlayacağız, huzuru sağlayacağız evet, biz sağlayacağız. Huzuru sağlamayanın sorumlusu siyasilerdir. Ben de bir siyasiyim. Ama açıkça söylüyorum, eğer ülke bu haldeyse anneler ağlıyorsa, çocuklarını askere gönderirken büyük bir kaygı ve endişe duyuyorlarsa 'acaba oğlum huzur içinde evine geri dönecek mi?' diye bir kaygı besliyorsa bunun sebebi siyasilerdir. O nedenle hepimize görev düşüyor. Bu sorunu çözmek zorundayız. Az önce söyledim. Bizim topraklarda insan sevgisi var. Ama bizim topraklarımızda büyük acılarda var. Şarkılarımıza bakın, türkülerimize bakın. Hepsinde acı vardır. Annelerin feryatlarını o türkülerde görürsünüz. Ama hepimiz bu ülkede el ele verirsek emin olun barışı, huzuru getiririz. Elin oğlu getiriyor da biz niye getiremeyelim. Onlar barışı sağlıyor da biz niye sağlamayalım. Onlar huzur içinde evlerinde oturuyorlar da biz niye yapmayacağız. Neyimiz eksik? Her şeyimiz var. Güzellik var, denizimiz, dağımız, gölümüz, ovamız var. Eksik olan, ön yargılardan arınmak, eksik olan bu. Birbirimizi daha fazla seveceğiz. Kimsenin etnik kimliği üzerinden siyaset, bu topraklara barış getirmez. Kışlaya siyaseti sokmayalım, camiye, mahkemeye siyaseti sokmayalım. Siyaset farklı bir şey. Siyaset zenginleşme aracı değildir, topluma adanmışlıktır" diye konuştu.
"BU HASRET HEPİMİZİN ORTAK HASRETİDİR DİYE DÜŞÜNÜYORUM"
CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu "Bugün Dünya Barış günü. Bütün dünya barışı kutluyor. Biz de barışa en çok özlem çeken ülkelerden biriyiz. Huzur içinde yaşamak istiyoruz. Birlikte yaşamak istiyoruz. Eğer tek kelimeyle ifade etmek gerekirse; insanca yaşamak istiyoruz. Kendi ülkemizde insanca yaşamak istiyoruz. Tanımadığımız insana selam verebileceğimiz bir Türkiye, kucaklaşacağımız bir Türkiye, düşüncelerimiz farklı olsa bile birbirimize düşüncelerimizi rahatlıkla anlatabileceğimiz bir Türkiye, birbirimizi sevebileceğimiz, çevreyi, doğayı koruyabileceğimiz bir Türkiye. Güneşiyle, ayıyla, kuşlarıyla, her şeyi ile bu mübarek topraklarda beraber yaşamak istiyoruz. Bu hasret hepimizin ortak hasretidir diye düşünüyorum" şeklinde konuştu.
ŞEHİT AİLELERİ SAHNEYE DAVET EDİLDİ
Kılıçdaroğlu'nun konuşmasının ardından şehit aileleri sahneye davet edildi. 15 Temmuz Darbe girişiminde şehit olanların aileleri de sahneye davet edildi. Artvin'in Şavşat ilçesinde, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun konvoyuna terör örgütü mensuplarınca düzenlenen saldırıda şehit düşen Jandarma Er Fatih Çaybaşı'nın babası Şevket ve annesi Zöhre Çaybaşı'da sahneye davet edildi.
Kılıçdaroğlu sahneye çıkanlarla tek tek tokalaştı. Sahneye çağırılanlar arasında Berkin Elvan'ın babası Sami Elvan, Ali İsmail Korkmaz'ın ağabeyi Gürkan Korkmaz'ın ve Mehmet Ayvalıtaş'ın babası Ali Ayvalıtaş'ında isminin okunması dikkat çekti.
Festival açılışında bir konuşma yapan Kemal Kılıçdaroğlu, "Bizim ülkemiz dünyanın en güzel ülkesi, insanı dünyanın en güzel insanı. Konuk severdir insanı. Bu ülkenin topraklarında, mayasında güzellik vardır. Mevlana burada yetişmişse Mevlana'nın ne kadar önemli bir insan olduğunu hepimizin bilmesi lazım. Hacı Bektaş-ı Veli, Ferhat ile Şirin, bu topraklarda yaşamışsa bu toprakların değerini ve önemini bilmemiz lazım. Farklı görüşlerimiz olabilir. Farklı kimliklerimiz olabilir. Annelerimiz babalarımız doğal olarak farklıdır. Ama hepimiz insanız, hepimiz beraberiz, birlikteyiz, birlikte yaşamaya mahkumuz ve birlikte çalışmak zorundayız. Çocuklarımıza güzel bir Türkiye'yi miras olarak bırakmak zorundayız. Mücadele edenler, Kurtuluş Savaşı'nda, Çanakkale'de, Dumlupınar'da, Afyon'da, Urfa'da, Maraş'ta, Gaziantep'te büyük mücadeleler verenler; onların bütün umutları kendi çocuklarına güzel bir Türkiye bırakmaktır ve gerçekten de onlar alın teriyle, kanla, gözyaşıyla bize güzel bir Türkiye bıraktılar. Şimdi biz, bize bırakılan Türkiye'yi, çocuklarımıza daha güzel bir Türkiye olarak bırakmak zorundayız. Bunun mücadelesini vermek zorundayız. Bunun için çabalamalıyız" dedi.
"EN HUZUR BULDUĞUM AN, BAŞIMI ANNEMİN DİZİNE KOYDUĞUM ANDIR"
Kemal Kılıçdaroğlu, programa şehit ailelerinin de katıldığını belirterek, "Bu ailelere toplum olarak görevimizi tam yapıyor muyuz? Emin olun tam yapmıyoruz. O insanlara o ailelere elbette şükran borçluyuz. Ama onları baş tacı etmek hepimizin insanlık, namus borcudur" diyerek sözlerini sözle sürdürdü:
"Bunu unutmamak gerekiyor. O insanlar olmasaydı belki biz bugün yataklarımızda rahat uyumayacaktık. Onlar, hayatları pahasına bu ülkenin barışı için mücadele ediyorlar. Benim de başıma geldi. Ardanuç'a giderken, konvoyun başındaki araca ateş açıldı ve bir şehidimiz var. Şunu söyledim "o acıyı o aile değil, keşke benim ailem yaşasaydı'. Çünkü benim yüzümden başka bir ailenin acı çekmesini istemem. Daha doğrusu hiçbir ailenin acı çekmesini istemem. Aileler acı çekmemeli. Bir ülkede kim mutlu, o ülkede huzur var mı, barış var mı? Bunu öğrenmek için kitap okumaya gerek yok, şiir okumaya gerek yok. Tek yolu var, o ülkede kadınlar huzur içindeyse, güler yüzlüyse, akşam evde tenceresi kaynıyorsa, kadın oğlunun gönderdiği askerden huzur içinde dönmesini bekliyorsa ve gülümsüyorsa, o ülkede huzur var demektir. Eğer, kadının yüzü gülmüyorsa o ülkede huzur yoktur. Bunu hepimizin bilmesi lazım. Anneler, en huzur bulduğum an, başımı annemin dizine koyduğum andır. Koca adamdım, ama başımı onun dizine koyduğum zaman bir huzur doluyordu içime. Anneler bu kadar değerlidir. Bunun için annelerin üzerine titrememiz gerekiyor."
"KIŞLAYA SİYASETİ SOKMAYALIM, CAMİYE, MAHKEMEYE SİYASETİ SOKMAYALIM"
Kılıçdaroğlu, "Barışı sağlayacağız, huzuru sağlayacağız evet, biz sağlayacağız. Huzuru sağlamayanın sorumlusu siyasilerdir. Ben de bir siyasiyim. Ama açıkça söylüyorum, eğer ülke bu haldeyse anneler ağlıyorsa, çocuklarını askere gönderirken büyük bir kaygı ve endişe duyuyorlarsa 'acaba oğlum huzur içinde evine geri dönecek mi?' diye bir kaygı besliyorsa bunun sebebi siyasilerdir. O nedenle hepimize görev düşüyor. Bu sorunu çözmek zorundayız. Az önce söyledim. Bizim topraklarda insan sevgisi var. Ama bizim topraklarımızda büyük acılarda var. Şarkılarımıza bakın, türkülerimize bakın. Hepsinde acı vardır. Annelerin feryatlarını o türkülerde görürsünüz. Ama hepimiz bu ülkede el ele verirsek emin olun barışı, huzuru getiririz. Elin oğlu getiriyor da biz niye getiremeyelim. Onlar barışı sağlıyor da biz niye sağlamayalım. Onlar huzur içinde evlerinde oturuyorlar da biz niye yapmayacağız. Neyimiz eksik? Her şeyimiz var. Güzellik var, denizimiz, dağımız, gölümüz, ovamız var. Eksik olan, ön yargılardan arınmak, eksik olan bu. Birbirimizi daha fazla seveceğiz. Kimsenin etnik kimliği üzerinden siyaset, bu topraklara barış getirmez. Kışlaya siyaseti sokmayalım, camiye, mahkemeye siyaseti sokmayalım. Siyaset farklı bir şey. Siyaset zenginleşme aracı değildir, topluma adanmışlıktır" diye konuştu.
"BU HASRET HEPİMİZİN ORTAK HASRETİDİR DİYE DÜŞÜNÜYORUM"
CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu "Bugün Dünya Barış günü. Bütün dünya barışı kutluyor. Biz de barışa en çok özlem çeken ülkelerden biriyiz. Huzur içinde yaşamak istiyoruz. Birlikte yaşamak istiyoruz. Eğer tek kelimeyle ifade etmek gerekirse; insanca yaşamak istiyoruz. Kendi ülkemizde insanca yaşamak istiyoruz. Tanımadığımız insana selam verebileceğimiz bir Türkiye, kucaklaşacağımız bir Türkiye, düşüncelerimiz farklı olsa bile birbirimize düşüncelerimizi rahatlıkla anlatabileceğimiz bir Türkiye, birbirimizi sevebileceğimiz, çevreyi, doğayı koruyabileceğimiz bir Türkiye. Güneşiyle, ayıyla, kuşlarıyla, her şeyi ile bu mübarek topraklarda beraber yaşamak istiyoruz. Bu hasret hepimizin ortak hasretidir diye düşünüyorum" şeklinde konuştu.
ŞEHİT AİLELERİ SAHNEYE DAVET EDİLDİ
Kılıçdaroğlu'nun konuşmasının ardından şehit aileleri sahneye davet edildi. 15 Temmuz Darbe girişiminde şehit olanların aileleri de sahneye davet edildi. Artvin'in Şavşat ilçesinde, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun konvoyuna terör örgütü mensuplarınca düzenlenen saldırıda şehit düşen Jandarma Er Fatih Çaybaşı'nın babası Şevket ve annesi Zöhre Çaybaşı'da sahneye davet edildi.
Kılıçdaroğlu sahneye çıkanlarla tek tek tokalaştı. Sahneye çağırılanlar arasında Berkin Elvan'ın babası Sami Elvan, Ali İsmail Korkmaz'ın ağabeyi Gürkan Korkmaz'ın ve Mehmet Ayvalıtaş'ın babası Ali Ayvalıtaş'ında isminin okunması dikkat çekti.
En Çok Okunan Haberler
- Son anket: AKP eridi, fark kapanıyor
- Adliyede silahlı saldırı: Ölü ve yaralılar var!
- Ayşenur Arslan’ın Colani ile ilişkisi
- Serdar Ortaç: 'Ölmek istiyorum'
- Hatay’da yaşayan Alevi yurttaşlar kaygılı
- Köfteci Yusuf'tan gıda skandalı sonrası yeni hamle
- NATO Genel Sekreteri'nden tedirgin eden açıklama
- İBB'den 'Pınar Aydınlar' açıklaması: Tasvip etmiyoruz
- İmamoğlu'ndan 'Suriyeliler' açıklaması
- '100 yılda bir görülebilecek akımın başlangıcındayız'