Kocaeli'de elektrikli otomobil protokolü

Leyla Atakan Kültür Merkezi'nde düzenlenen imza töreninde konuşan Büyükşehir Belediye Başkanı İbrahim Karaosmanoğlu, elektrikli otomobillerin Kocaeli ve Türkiye adına önemli bir atılım olduğunu söyledi.

İnsanların temiz bir çevrede yaşamak istediğini, soluduğu havanın, içtiği suyun temiz olmasını arzuladığını dile getiren Karaosmanoğlu, bu konuda herkesin işini geliştirmesi, yeniliklere öncülük yapması gerektiğini ifade etti.

Karaosmanoğlu, Renault'nun bir yeniliğe öncülük ettiğini, kendilerinin de belediyecilik konusunda öncü olmaya gayret ettiklerini dile getirerek, Türk halkını, güvenli ve gaz salınımı olmayan yeni bir teknolojiyle tanıştırdıkları için Renault yetkililerine teşekkür etti.

Elektrikli motor teknolojisinin kısa sürede toplu taşıma araçlarında da kullanılmaya başlamasını arzuladıklarına işaret eden Karaosmanoğlu, ''10 yıl sonra ülke genelinde otomobillerde büyük oranda elektrikli motorların kullanıldığını görür gibiyim. Büyükşehir Belediyesi olarak, önümüzdeki dönem kiralayacağımız tüm araçların elektrikli olmasını istiyorum. Hızlı bir şekilde bu dönüşümü sağlayacağız. Bu teknolojinin gelişerek daha pratik hale gelmesini temenni ediyorum'' diye konuştu.

Renault Mais Genel Müdürü Aybar

Renault Mais Genel Müdürü İbrahim Aybar da dünya otomobil üretiminde 1960'lı yıllardan itibaren büyük bir gelişmenin yaşandığına dikkati çekerek, güvenli, kesintisiz ve ekonomik ulaşım kavramlarının yanına çevreci kavramının da yaygınlaşmaya başladığını vurguladı.

2009 yılında 62 milyon, geçen yıl 70,9 milyon araç üretildiğini, bu yıl ise 77 milyonlara doğru gidildiğini dile getiren Aybar, yıllık 100 milyonluk üretime birkaç yıl kaldığını, bu kadar yoğun üretim gerçekleşirken insanların yaşam biçimlerinin de değiştiğini belirtti.
İnsanların artık şehirlerde yaşamaya başladığına değinen Aybar, ''Bu nedenle şehirleri temiz tutmak, yaşanabilir kılmak mecburiyeti var'' dedi. Aybar, şöyle devam etti:
''Dünya Sağlık Örgütü (WHO) 26 Eylül'de bir rapor yayımladı. Buna göre, havada bulunan 10 mikrometreden küçük boyuttaki partiküllerin her yıl dünyada 2 milyon insanın hayatına mal olan kirlilik yarattığını açıkladı. Müsaade edilen miktarın 1 metreküp havada 20 mikrogramın altında olması gerekmektedir. Türkiye için yapılan ölçümler 66 mikrogramı işaret etmektedir. Havayı temiz tutmak, hepimizin görevidir. Yalnızca baca gazları değil, havayı kirleticilerin en önemli nedeni egzoz gazıdır. 1995 yılından itibaren birçok otomotiv firması yatırımlarını ve üretim biçimlerini buna göre değiştiriyor.''

''Haklı gururu içindeyiz''

Renault'nun 4 farklı elektrik motorlu araç tipinde, bu yıl ve 2012'de seri üretimine başlayacak dünyadaki tek öncü marka olduğunu işaret eden Aybar, şunları söyledi:
''İlk partide Renault olarak bu yıl ve gelecek yıl piyasaya çıkaracağımız 4 farklı elektrik motorlu araçlardan biri olan 'Fluence Z.E'yi Oyak Renault Fabrikalarında üretmeye başlıyoruz. Bunun haklı gururu içindeyiz. Böylece, Türkiyemizi bu yeni ve yenilikçi, çevreci teknolojiyi üreten bir üs yapmaktan ötürü ayrı bir gurur sahibiyiz. Oyak Renault Fabrikaları'nda elektrik motorlu 'Fluence'ın seri üretimi başladı. Türkiye'de satışına ise bu yılın son aylarında başlamayı planlıyoruz. Bu yeni teknolojinin Türkiye'de satışı konusunda ise geçtiğimiz şubat ayında hükümetimiz, Avrupa ülkelerinde olduğu gibi bir destek kararı ile 85 kilowat altı motor gücüne sahip elektrik motorlu araçların ÖTV'sini yüzde 3 olarak açıkladı. İnanıyorum ki bu destekle, devletimizin sanayi strateji belgesinde ifade edildiği gibi ülkemiz, sektörün yüksek katmadeğer üreten, yüksek teknolojiye sahip, çevreci ve rekabetçi ürünlerin üretimi üssü olmak yolunda büyük ivme kazanacak. Petrole bağımlılığımız da azalacak ve cari açıkla mücadelede sektör olarak çok daha fazla katkı sağlayacağız.''

''İç pazarın en kısa sürede bu araçlarla donatılması için şehirlerimizin ve şehirlerarası yollarımızın şarj istasyonlarıyla donatılması gerekiyor'' diyen Aybar, şöyle konuştu:
''Ev ve apartmanlarımızın uygun tesisatlar ile otomobilleri şarj edebilir prizlere sahip olması gerekiyor. Şimdiye kadar İstanbul, Ankara ve Gaziantep büyükşehir belediye başkanlarımız, ekiplerini geçen yıl çalıştırmaya başladı. Şimdi ise yeşil ve mavinin kucaklaştığı ender şehirlerden biri haline gelen Kocaeli'nin değerli belediye başkanı İbrahim Karaosmanoğlu ile yaptığım görüşme sonucu hemen işe koyulmak üzere bugün huzurlarınızda bu protokolü imzalıyor olmaktan çok mutluyuz.''

Aybar, ''Fluence Z.E''nin, dizel versiyonuna yakın fiyatta satışa sunulacağını kaydetti.

Oyak Renault Genel Müdürü Tunalıoğlu

Oyak Renault Genel Müdürü Tarık Tunalıoğlu ise otomobilin icadından bugüne kadar pek çok teknolojik yenilik yaşandığını ifade ederek, Renault'nun elektrikli otomobille teknolojik gelişmeye öncülük yapmayı sürdürdüğünü belirtti.
''Herkes elektrikli otomobil yapabilir, ama herkes için elektrikli otomobilleri ancak Renault yapabilir'' diyen Tunalıoğlu, çevre bakımından ve geniş ürün yelpazesiyle her türlü kullanıcı kitlesine uygun otomobiller üretme bakımından iddialı olduklarını söyledi.

Oyak-Renault Fabrikasının, ''Fluence''ın elektrikli modelini üretmesinin bir tesadüf olmadığını dile getiren Tunalıoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:
''Bu, 17 ülkedeki 38 fabrika içinde gösterdiğimiz yüksek kalite performansı ve rekabetçiliğinden kaynaklanan bir sonuçtur. Biz bu konuda çok gururluyuz. Bu otomobiller için gerekli altyapının da hazırlanması lazım. Renault, bu konuda 100'den fazla çözüm ortağıyla değişik sözleşmeler, iş anlaşmaları imzaladı. Bunlardan bir tanesi de Kocaeli Büyükşehir Belediyesiyle imzalayacağımız işbirliği anlaşmasıdır.''

Konuşmaların ardından, Karaosmanoğlu, Aybar ve Tunalıoğlu, ''Sıfır Salımlı İşbirliği Hazırlık Programı'' anlaşma protokolünü imzaladı.

Böylece Kocaeli Büyükşehir Belediyesi, İstanbul, Ankara ve Gaziantep büyükşehir belediyelerinden sonra protokolü imzalayan 4. belediye oldu.

Karaosmanoğlu test sürüşü yaptı

Törenden sonra Karaosmanoğlu ile beraberindekiler, yıl sonunda piyasaya sürülmesi planlanan, ''Fluence Z.E''nin test sürüşünü gerçekleştirdi.

Şehir içi ile trafiği yoğun olmayan alanda yaklaşık 20 kilometre otomobili kullanan İbrahim Karaosmanoğlu, ''Çok hızlı, çok çevreci. Hayırlı olsun. Bu arabaya neredeyse el koyacaktım. Hızımıza kimse yetişemedi. Özelikle kalkışlarda çok başarılı, patinaj da yapmıyor'' değerlendirmesinde bulundu.