Liderlerden ortak çağrı
5. Dünya Su Forumu'na katılan liderler, suyun toplumların ve ülkelerin yaşamlarındaki önemine dikkat çekerek, dünyaya su kaynaklarının yönetimi konusunda acil önlemler alınması çağrısında bulundular.
5. Dünya Su Forumu çerçevesinde düzenlenen liderler zirvesi sonunda yayımlanan çağrı metninde, suyun toplumların ve ülkelerin yaşamlarındaki önemine dikkat çekilerek, suyun insanları, kültürleri ve ekonomileri birbirine bağladığını, tüm ekonomik ve toplumsal kalkınma, gıda güvenliği, açlık ve yoksulluğun sona erdirilmesinin ayrılmaz bir parçası olduğu vurgulandı.
Milenyum kalkınma hedeflerine varılmasının önemine işaret edilen metinde, dünyanın hızlı nüfus artışı, göç, kontrolsüz ve sağlıksız kentleşme, ticari eğilimlerdeki değişiklikler ve iklim değişiklikleri gibi önemli küresel değişimlerle karşı karşıya bulunduğu ve tüm bunların su kaynakları üzerinde olumsuz etkileri olduğu hatırlatıldı.
Tüm bu olumsuz gelişmelerin suya erişimi ve suyun kalitesini ciddi biçimde tehdit ettiğinin belirtildiği metinde, son ekonomik ve mali küresel krizin de dikkate alınmasının zorunlu olduğu ve bu krizin sonuçlarının su kaynaklarının yönetimi ve hizmete verilmesi üzerindeki sonuçlarının değerlendirilmesi gerektiği kaydedildi.
Çağrı metninde suyun, seller, kasırgalar, kuraklık ve iklim değişikliği yoluyla yaşamlara zarar verebildiği ifade edilerek, su kaynaklarının uygun kapasite ve düzgün altyapı olmadan yönetilemeyeceğine işaret edildi.
Metinde ayrıca, hükümetlerin tüm düzeylerinde alınan kararların su üzerinde etkili olduğuna dikkat çekilerek, bu bağlantıya genelde az önem verildiği bildirildi. Bu nedenle yeni politikalar, uyum stratejileri ve kurumsal reformlara acil olarak ihtiyaç olduğu vurgulandı ve bu çerçevede uluslararası taahhütler, mali mekanizmalar, teknoloji ve yeni su yönetim stratejilerine daha çok önem verilmesi gerektiği kaydedildi.
Çağrı metninin bir diğer paragrafında, katılımcı ülkelerin ''dayanışma, güvenlik, uyum ve sınır aşan sular konusunda komşular arasında yararlı diyalog ve işbirliği'' konularında siyasal irade gösterecekleri belirtilerek, dünyanın suyun yararlarını paylaşarak daha çok refah ve artan bir istikrar kazanabileceği ifade edildi.
Metinde, bu çerçevede dünyaya şu çağrı yapıldı:
''Bunu başarabilmek için bütün ülkeleri, dünyanın su sorunlarına küresel bir çerçeve geliştirilmesi ve dayanışma, güvenlik ve uyumun sağlanmasına yardımcı olunması için ortak olarak çaba göstermeye çağırıyoruz.''
Çağrı metninin son paragrafında ise, 5. Dünya Su Forumu'na katılan devlet ve hükümet başkanları ile uluslararası örgüt temsilcilerinin, 21. yüzyılda daha sürdürülebilir ve su konusunda daha güvenilir bir dünya için İstanbul'da biraraya geldikleri belirtildi.
Bu arada diplomatik kaynaklardan edinilen bilgiye göre, çağrı metninde sınır aşan sulara ilişkin yapılan atıf, Irak tarafının isteği üzerine kondu. Diplomatik kaynaklar, çağrı metninin Türkiye'yi tatmin ettiğini belirterek, suyun Türkiye için bir ihtilaf konusu değil, işbirliği konusu olduğunu ve komşu ülkelerle bu konuda türlü düzeylerde toplantılar yapılmakta olduğunu kaydettiler.
Zirve sonunda yayımlanan bu çağrı metninin, gerek G-8 ülkelerine, gerekse hala bir su konvansiyonu bulunmayan BM'ye gönderileceği de ifade edilerek, bu metnin daha kapsamlı uluslararası belgeler için bir temel oluşturacağı belirtiliyor.
"Su kriziyle karşı karşıya kalma ihtimalimiz var''
Matsuura, Sütlüce Kültür ve Kongre Merkezi'nde düzenlenen 5. Dünya Su Forumu kapsamında açıklanan ''Değişen Dünyada Su'' başlıklı ''3. Dünya Su Gelişme Raporu''nun sunulduğu oturumda bir konuşma yaptı.
UNESCO Genel Direktörü Koichiro Matsuura, ''3. Dünya Su Kalkınma Raporu''nun bir alarm zili çaldığını belirterek, ''Eğer mevcut şekilde devam edersek, o zaman hakikaten küresel anlamda bir su kriziyle karşı karşıya kalma ihtimalimiz var'' dedi.
Koichiro Matsuura, raporda, dünyadaki su kaynaklarının bugünkü durumu hakkında bilgi bulunduğunu belirterek, raporda ilk olarak su talebi ve arzıyla ilgili değişikliklerin, iklim değişikliği, büyüme gibi diğer dinamiklerle nasıl etkileştiğinin de incelendiğini söyledi.
Matsuura, raporun, dünyanın su ihtiyaçlarının anlaşılabilmesi konusunda kapsamlı bir yaklaşım getirdiği üzerinde durdu.
Birinci raporun 2003'te yayımlanmasından bu yana sürekli olarak ''su kaynaklarıyla ilgili davranışlarımızı değiştirmezsek, bir su kriziyle karşı karşıya kalırız'' dediğini aktaran Matsuura, ''Bu çıkan rapor artık bu ihtiyacın daha da geçmişten acil hale geldiğini gösteriyor'' dedi.
En Çok Okunan Haberler
- Son anket: AKP eridi, fark kapanıyor
- Adliyede silahlı saldırı: Ölü ve yaralılar var!
- Ayşenur Arslan’ın Colani ile ilişkisi
- Serdar Ortaç: 'Ölmek istiyorum'
- Hatay’da yaşayan Alevi yurttaşlar kaygılı
- Köfteci Yusuf'tan gıda skandalı sonrası yeni hamle
- NATO Genel Sekreteri'nden tedirgin eden açıklama
- İBB'den 'Pınar Aydınlar' açıklaması: Tasvip etmiyoruz
- İmamoğlu'ndan 'Suriyeliler' açıklaması
- '100 yılda bir görülebilecek akımın başlangıcındayız'