Mahkeme: Hakkını arayana 'terörist' diyemezsin
DHKP/C’nin memur ayağını oluşturdukları iddiasıyla geçen yıl tutuklanan 72 kamu görevlisinin davasında mahkeme, delil sayılan yasal eylem ve etkinliklere katılmanın anayasal bir hak olduğuna karar verdi.
Yasadışı DHKP/C’nin memur örgütlenmesi olduğu iddia edilen Devrimci Memur Hareketi’ne üye oldukları iddiasıyla geçen yıl nisanda 28 şehirde operasyon yapılmış, 100’ü aşkın kamu görevlisi gözaltına alınmış, bunlardan 72’si tutuklanmıştı. Bu kapsamda Mersin’de, ‘örgüt üyeliği ve örgüt propagandası’ savıyla sekiz kişi gözaltına alınmış, ikisi beş ay süreyle tutuklu kalmıştı. İçlerinde bir müdür yardımcısı ve bir imam hatip lisesi öğretmeninin de olduğu sanıkların Balıkesir’in Akçay ilçesinde bir otelde sendikal amaçlı tatil kampına katıldığı, aralarında aidat topladığı savunuldu. Ayrıca 2012 yılı içerisinde gerçekleştirdikleri; 1 Eylül’de piknik düzenlemek, 15 Eylül’de Ankara ’daki eğitim mitingine katılmak, 1 Kasım’da Suriye olaylarını protesto etmek, 1 Aralık’ta Silifke Eğitim-Sen’de toplantı yapmak, 22 Aralık’ta ‘Hayata Dönüş Operasyonu’nu kınamak gibi etkinlikleri de örgüt üyeliğinin kanıtı sayıldı.
‘DEVLET KARŞITI DİYE DHKP/C’Lİ DİYEMEZSİN’
Radikal'den İsmail Saymaz'ın haberine göre, Adana 10. Ağır Ceza Mahkemesi’nde açılan dava, özel yetkili mahkemelerin kaldırılmasından sonra Mersin 1. Ağır Ceza Mahkemesi’ne düştü. Savcı İsmail Topçuoğlu, esas hakkındaki mütalaasında, bu eylemlerin anayasal güvence altında olduğunu vurgulayarak, şunları savundu:
“Sanıkların anayasa ile güvence altına alınmış demokratik yaşam içindeki olağan örgütlenme, hak arama, ülkede ve dünyada meydana gelen siyasi ve sosyal olaylara karşı kamuoyu oluşturma, fikir beyan etme niteliğindeki eylemlerinin anılan örgüt ile fiili bağlantıyı somutlaştırmayacağı, yurt dışında bir örgüt evinde sanıkların bilgilerinin ele geçmesinin aynı şekilde örgüt üyeliği olgusunun fiili kanıtı olmadığı, sanıkların muhtelif nitelikli yasak yayın bulundurma, pankart taşımak, toplantı eylemlerinin demokratik toplumda hak arama faaliyetlerinin zorunlu olarak muhabatıbının devlet olması nedeniyle anılan örgütün, şiddete dayalı karşıtları ile karıştırılmaması zorunluluğu nazara alındığında, sanıkların atılı suçu işlediklerine dair somut, kesin ve yeterli delil bulunmadığı...”
Mersin 1. Ağır Ceza Mahkemesi heyeti de, 24 Haziran 2014’te tüm sanıkların iki suçtan da beraatine karar verdi.
HABERİN TAMAMI İÇİN TIKLAYINIZ
En Çok Okunan Haberler
- Emekliye iyi haber yok!
- Devrim Muhafızları'ndan Suriye çıkışı
- Adnan Kale'nin ölümüne ilişkin peş peşe açıklamalar!
- İngiliz gazetesinden Esad iddiası
- Dönmek isteyen gençler için şartını açıkladı
- 'Seküler müdür kalmadı'
- CHP'nin ilçe başkanından açıklama!
- ‘Kartlar bloke edilebilir’ uyarısı!
- Üniversite öğrencisi, trafikte öldürüldü
- İkinci elde 'Suriyeli' hareketliliği