"Marka bilinci için toplum mühendisliği"

Şirikçi, Türkiye'de en çok tartışılan ve hatta en çok konuşulan konulardan birinin ''marka'' terimi olduğunu belirterek, dünya markalar liginde bulunan isimlere bakıldığında tamamının orijinin gelişmiş toplumlardan çıktığını ifade etti. Türkiye'nin gündeminin bundan böyle marka ve dahası markalaşmayla başlayan yeni bir ruh halinin olmasını ise oldukça manidar bulduğunu anlatan Şirikçi, şöyle konuştu:

''Bazen bir ürün, bazen bir hizmet, bir kurum, bir ideoloji hatta bazen kişinin ta kendisi bile marka olabiliyor. İşte o yüzden iki nokta arasındaki duygusal bağ olarak görüyorum bu yüce olguyu. Hemen hemen her sektörde yaşanan amansız rekabet ve artan tüketici talepleri artık bir nevi üreticilerin markalaşma reflekslerini geliştirme zorunluluğunu da beraberinde getiriyor.'' Markayı salt olarak nihai ürün algısından kurtarılmasını gerektiğini kaydeden Şirikçi, bazen bir yarı mamul, bazen bir kurum hatta bazen bir sistemin bile marka olabileceğini ifade etti.

Markalaşmanın başında ''marka'' kavramına inanmak gerektiğini hatırlatan Şirikçi, sözlerini şöyle sürdürdü:

''Marka kurumsal kimliği ve tabi ki marka tescili gibi ön hazırlıkların yanında işin özüne baktığımızda ilkin marka olmaya inanmak gerekiyor. İnsan kaynakları, iş süreçleri, paydaşlarla olan ilişkiler, hedef kitlenin net olarak belirlenmesi, pazarlama stratejileri, kurum kültürü belirleme gibi birçok faktörle de bu inancı pekiştirmek gerekiyor.''

Marka bilincini geliştirmek için sosyal politikaların gerekliliğine değinen Şirikçi, ''Kent genelinde toplumsal bazda da gerek üretici gerekse de tüketici nezdinde marka bilincini pekiştirecek sosyal politikalar, hatta toplum mühendisliği yapmak gerekiyor. Zira, markanın ne anlama geldiğini en iyi marka tercih eden üretici ve tüketici biliyor. İş adamlarımıza gelince markalaşmayı bir yaşam felsefesi olarak görüp ne yaparsak yapalım işimizin en iyisi olmak vizyonu kendiliğinden marka sürecini de başlatacaktır kanaatindeyim'' diye konuştu.

Şirikçi, ''İşe işin hakkını vererek ve işimizi severek başlarsak bir gün mutlaka marka olacağımızdan hiç kuşku duymuyorum. Nasıl Yeni Türkiye bu ruhla kalkınıyorsa elbette ki üretimin yıldızı Kahramanmaraş da aynı ruhla büyüyecek ve her geçen sene marka sayısı artacaktır'' şeklinde konuştu.