Meclis'teki eşcinseller kimliğini açıklamalı...

Hakan Taş, Berlin Eyalet Meclisi'ne giren ilk Türkiye kökenli eşcinsel milletvekili. Ayrımcılığa karşı yürüttüğü çalışmaları, bu kez meclis gündemine taşıyacak. Türkiye'ye de mesajları var: "İnanıyorum ki Türkiye'deki belediye meclislerinde ya da TBMM'de görev yapan, henüz bunu açıklamamış eşcinsel milletvekilleri yer alıyor. Sanatçıların ve siyasetçilerin eşcinsel kimliklerini açıklaması önemli. Açıklamalılar."

Meclis'teki eşcinseller kimliğini açıklamalı...
Abone Ol google-news
Yayınlanma: 09.10.2011 - 10:17

Hakan Taş, 1966 yılında Erzincan’da doğdu. Babası, Almanya’ya giden ilk göçmen işçilerden. Babasının ardından 14 yaşında kendisi ve ailesi de gidiyor Almanya’ya. Önce Münih’te yaşıyor bir yıl, ardından da Berlin. Hikâyesi biraz da bu yıllarda başlıyor. Eşcinsel kimliğini ailesine 18’li yaşlarında açıklayan Taş, önce ailesi tarafından dışlanıyor, sonra Almanya’da yaşayan Türkler tarafından, son olarak da hem Türk hem de eşcinsel olduğu için Almanlar onu yalnız bırakıyor. Sonrası ise tam bir mücadele dönemi. Tek başına ayakta durmaya çalışırken her türlü ayrımcılığa karşı savaş veriyor, hatta son 25 yıldır da sivil toplum kuruluşlarıyla çalışıyor. Almanya’da göçmen eşcinsellere hizmet veren sivil toplum kuruluşlarının kurucuları arasında yer alıyor. Sadece bu da değil, o tüm ayrımcı duruşlara ve ötekileştirmelere karşı. Son sekiz yıldır Berlin Senatosu Göç ve Uyum konseyinin seçilmiş üyesi. Son iki yıldır bu konseyin başkanlığını yürüten Berlin sosyal işler ve uyum senatörü Carola Bluhm’un vekili. Son olarak da18 Eylül’de yapılan seçimlerde Berlin Eyalet Meclisi’ne milletvekili olarak girdi.

- Berlin’de meclise giren ilk Türkiye kökenli milletvekilisiniz. 25 yıldır yaptığınız çalışmaların yanı sıra nasıl bir etki alanına sahip olacaksınız yeni dönemde?

- Uzun yıllardan beri göç ve uyum alanında sivil toplum kuruluşlarıyla çalışmalar yapıyorum. Dolayısıyla doğrudan olmasa da siyasi çalışmalar içindeyim. Daha önce yaptıklarımı meclis içinde sürdüreceğim.

- Bugüne kadarki çalışmalarınızın etkisi elbette büyük ama cinsel tercihinizin de seçilmenizde bir etkisi olduğunu düşünüyor musunuz?

- Her şeyden önce Almanya’da yüzyıllık bir eşcinsellik hareketi tarihi var. Dolayısıyla Almanya’da eşcinselliğin o kadar önemli bir rol üstlendiğini tahmin etmiyorum. İnsanların milletvekili statüsünde olabilmeleri için bir de böyle bir tanımlamaya ihtiyaçları yok. Hem geçmişte hem de bugün Almanya’da eşcinsel milletvekilleri federal ve eyalet meclislerinde yer aldı.

- Alman siyasetinde eşcinsellik belirgin bir özellik değilse de bu Türkiye’de yankı buldu. Nasıl değerlendiriyorsunuz?

- Meclise giren ilk eşcinsel Türkiyeli milletvekili benim. Benden önce eşcinselliğini açıklamış olan yok. İnanıyorum ki Türkiye’deki belediye meclislerinde ya da TBMM’de görev yapan, henüz bunu açıklamamış olan eşcinsel milletvekilleri de yer alıyor.

- Kimliğini açıklayan olmadığı için bunu bilemiyoruz.

- Çünkü toplumsal bir baskı var. Özellikle Türkiye cinselliğin tabu olduğu bir ülke. Toplum baskısıyla karşı karşıya kalındığı, yasal bağlamda eşitliğin olmadığı, devletin mercilerinin sizi dışladığı bir yerde, sorumluluk üstlenen biri olarak cinsel kimliğinizi açıklamanız çok çok zor.

- Peki bir yandan da eşcinsel cinayetleri yaşanıyor, cinsel kimliklerinden dolayı toplumda ötekileştirilen çok sayıda insan var. TBMM’den bir milletvekili, eşcinsel kimliğini açıklasa, konuyu konuşulur kılsa, yaşanan sorunların çözümüne yaklaşılmış olmaz mı?

- Katılıyorum. Eşçinsellerin her alanda kendilerini göstermeleri gerekiyor. Toplumun çok dikkatle izlediği, örnekse sanat ve siyaset dünyasından böyle bir açıklamanın gelmesi ayrıca önemli. Eğer kendilerini kabul edip, medeni cesaret göstererek açıklarlarsa, toplum içindeki eşcinselliğe bakış açısı olumlu yönde değişecektir. Sanatçıların belki bu anlamda ön ayak olmaları ilk adım olabilir. “Annem benim için evlenilecek kadın arıyor” diyen eşcinsel sanatçıların artık buna bir son vermesi gerek. Bu son derece ikiyüzlü bir yaklaşım.

- Siz, mecliste ne tür çalışmalar yapmayı planlıyorsunuz?

- Uyum, göç ve mülteci politikaları alanındaki çalışmaları meclise taşıyacağım. Onun ötesinde her türlü ayrımcılığa karşı durmayı sürdüreceğim. Katılımcı bir anlayış önemli burada. Varolan STK’lerle ortaklaşa çalışmalar yapılacak.

- Türkiye ile işbirliği olacak mı?

- Tabii ki. Globalleşen dünyada sadece Almanya eksenine takılıp kalınmamalı. Bugün insan hakları tüm dünyada eşit olmalı. Özellikle dışlanmayı önlemeye yönelik yasaların çıkarılması gerek. Örnekse eşcinsellerin evlenme hakkı gibi aynı alandaki hakların verilmesi gerekiyor Türkiye’de de. Oysa son dönemlerde bir çok açılımdan bahsedildi. Ancak eşcinsellere yönelik herhangi bir çaba gösterilmedi. Bu da hükümetin demokratik alanda sınıfta kaldığının bir göstergesi. 


Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon