Milletvekillerine Çağrı: 4+4+4'e Geçit Vermeyin
4+4+4 tasarısı, apaçık bir şekilde Türkiye’yi geriye götürecek bir karşıdevrim projesi olup (başta devrim yasalarından Öğretim Birliği Yasası olmak üzere) laik cumhuriyet ilkelerine ihaneti içermektedir.
4+4+4 tasarısı, apaçık bir şekilde Türkiye’yi geriye götürecek bir karşıdevrim projesi olup (başta devrim yasalarından Öğretim Birliği Yasası olmak üzere) laik cumhuriyet ilkelerine ihaneti içermektedir.
4+4+4 Kademeli Eğitim Tasarısı, ne yazık ki dinsel referanslar üzerinde şekillenen ve Atatürk devrimleri ile hesaplaşma amacını güden bir projedir. Bu projeyle eğitim sistemini kökten değiştirmeyi hedefleyen iktidar, Başbakan’ın ağzından 28 Şubat’ın intikamının alındığını şöyle itiraf etmektedir: “Şimdi kademeli eğitimle 28 Şubat’ın son izlerini siliyoruz.”
Medyadaki yandaş dinci kalemler ise duruma biraz daha açıklık (!) kazandırarak “28 Şubat’ın yıldönümünde Türkiye pisliklerinden birinden daha arındırılıyor. Bu, halka verilecek en güzel bir ödül… Bir 28 Şubat özrü..” demektedirler.
28 Şubat’ın rövanşı çocuklarımızın gelecekleri karartılarak, gelecek kuşaklar üzerinde adeta kumar oynanarak alınmak isteniyor.
Başbakan’ın 4+4+4 projesi, dine dayalı iktidarı kurmak, devletin ve toplumun yapısını daha da İslamileştirmek için hazırlanmış, tümüyle ideolojik ve dayatmacı bir projedir.
Bu proje ile 8 yıllık zorunlu kesintisiz eğitim, dörder yıllık üç kademeye ayrılmaktadır. İlköğretim gerçekte 4 yıla indirilmekte, okula başlama yaşı 6 olarak belirlenmekte, okulöncesi eğitim ise kapsam dışında bırakılmaktadır. Çıraklık yaşı tasarıda önce 11 olarak önerilmiş, çocukların ucuz işgücü haline getirilecekleri, çocuk sömürüsünün yaygınlaşacağı ve bu durumun uluslararası sözleşmelere (örneğin ILO) uymadığı eleştirileri üzerine Eğitim Alt Komisyonu’nda 15’e çıkarılmıştır.
En yoğun eleştiri ise 10 yaşında birinci kademeyi (yani ilkokulu) bitiren küçük öğrencilerin örgün öğretimden koparılıp Kuran kurslarına yönlendirileceklerine ilişkin olanıdır. (Çünkü AKP, daha önce kaygılandırıcı bir hazırlık yapmış ve Kuran kurslarına devam etmek için 12 olan yaş sınırlamasını kaldırmıştır.)
Bir başka eleştiri konusu da özellikle kız öğrencilerin örgün eğitime katılımlarının engelleneceği; sosyal yaşamdan uzak kalma ve erken yaşta evlendirilme tehlikesini yaşayacakları; bunun sonucunda da toplumun sayıları giderek artacak çocuk-gelinler, çocuk-anneler trajedisi ile karşı karşıya kalacağıdır.
Tasarıda 7-10 yaşındaki çocuklarla 11-14 yaşlarındaki çocukların aynı mekânda bulunmalarının sakıncaları gerekçe gösterilerek okul binalarının ayrılması da öngörülmektedir. Oysa yeterli sayıda okul binası bulunmadığı herkesçe bilinmektedir. AKP, “ileri demokrasi” maskelemesi altında yapılandırdığı otoriter rejimden güç alarak, şimdi 4+4+4 tasarısıyla İslami gündeminin yeni bir aşamasını sahneye koymaktadır. Genç kuşakların çağdaş eğitim yerine İslamcı eğitim almalarını istemekte, “dindar ve kindar bir kuşak” yetiştirme planı, Başbakan tarafından dile getirilmektedir.
Milli Eğitim Bakanı da önce “kademeli eğitime ilişkin kendisinin haberdar olmadığını” söylerken daha sonra “8 yıllık zorunlu kesintisiz eğitimin 28 Şubat ürünü olarak imam hatiplerin önünü kesmek için başlatılan bir sistem olduğunu ve en çok meslek liselerini olumsuz etkilediğini” öne sürmüş; ayrıca “4+4+4 projesinin eğitim sisteminin yapısal sorunlarına ve AKP’nin gelecek hedeflerine yönelik önemli bir düzenleme olduğunu” vurgulamıştır.
Ne var ki 4+4+4 projesi, eğitim sisteminin yapısal sorunlarından, örneğin; birleştirilmiş sınıflar uygulamasına, ikili öğretime, 50’nin üzerindeki sınıf mevcutlarına, yetersiz sayıdaki okul binalarına,109 bin civarındaki öğretmen ihtiyacına, taşımalı eğitime deva olacak bir içeriğe sahip değildir. Ama, AKP’nin geçmişten geleceğe uzanan hedefleri arasındaki imam hatiplerin orta kısımlarının yeniden açılması ve kız çocukların ergenlik çağına girmeden örtünmeleri gibi popülist beklentilerini gerçekleştirmesini sağlayacaktır. Üniversitelerde “hukukun arkasından dolanarak” delinen türban yasağı, 4+4+4 ile ilk ve ortaöğretim kurumlarında, “türban özgürlüğüne” dönüşecektir. Temel pedagojik ilkelere aykırılıklarla dolu olan bu tasarı, zaten var olan cinsiyet eşitsizliklerini daha da arttıracaktır. (Nitekim şimdiden karma eğitime son verilmesi, kız ve erkek okullarının ayrı ayrı olması talepleri dillendirilmektedir.)
Kısacası, 4+4+4 tasarısı, apaçık bir şekilde Türkiye’yi geriye götürecek bir karşıdevrim projesi olup (başta devrim yasalarından Öğretim Birliği Yasası olmak üzere) laik cumhuriyet ilkelerine ihaneti içermektedir.
Milletvekilleri, laik Cumhuriyete bağlılık yeminlerine sadık kalmalı, bu gerici yasa tasarısına geçit vermemelidir.
Prof. Dr.Necla Arat Kadın Araştırmaları Derneği Başkanı
En Çok Okunan Haberler
- Emekliye iyi haber yok!
- Dönmek isteyen gençler için şartını açıkladı
- Devrim Muhafızları'ndan Suriye çıkışı
- Adnan Kale'nin ölümüne ilişkin peş peşe açıklamalar!
- İngiliz gazetesinden Esad iddiası
- 'Seküler müdür kalmadı'
- ‘Kartlar bloke edilebilir’ uyarısı!
- CHP'nin ilçe başkanından açıklama!
- Üniversite öğrencisi, trafikte öldürüldü
- İkinci elde 'Suriyeli' hareketliliği