'Müzakere süreci tıkanma noktasına gelmiştir'

Türkiye İşverenleri Konfederasyonu (TİSK) Başkanı ve Türkiye AB Karma İstişare Komitesi (KİK) Eş Başkanı Tuğrul Kudatgobilik, Edingburg'da gerçekleştirilen 28. KİK Toplantısının açılışında bir konuşma yaptı. Üyelik müzakerelerinin başarısızlığa uğramasının AB ve Türkiye için telafisi güç ekonomik, sosyal ve siyasi sonuçlar doğuracağını ve özellikle AB'nin dayandığı temel felsefeyi derinden sarsacağını bir kez daha vurgulamak istediğini belirten Kudatgobilik, bu sürecin başarısının, ilişkilerin karşılıklı güven temelinde somut adımlarla ilerlemesi olduğunu söyledi. Türkiye'nin müzakere sürecini iyi niyetle sürdürme yönünde sarf ettiği çabaların, siyasi engellemelerle, bazı Avrupalı liderlerinin ve kamuoylarının ön yargılarıyla karşılaştığını anlatan Kutadgobilik, bütün bunlara rağmen Türkiye'nin, AB'ne üyeliğin bir kazan-kazan durumu olduğuna olan inancını sürdürdüğünü kaydetti.

Bu durumda, artık bazı AB liderlerinin Türkiye'nin üyeliğini sorgulamaktan vazgeçmeleri ve bazı üye devletlerin de uyguladıkları vetoları kaldırmaları gerektiğini belirten Kutadgobilik, AB desteğinin olmadığı bir reform sürecinin, siyasi açıdan olduğu kadar, ekonomik açıdan da Türkiye için zor olduğunu belirterek şunları kaydetti: ''Son olarak müzakereye açılan 'Çevre' ve 'Gıda Güvenliği, Veterinerlik ve Bitki Sağlığı' fasılları oldukça kapsamlı ve Türkiye'ye maliyet getirecek alanlardır. Türkiye, bu maliyeti AB'ne tam üye olmadan, hatta bu konuda kendisine bir tarih verilmeden ve bize benzer konumdaki AB üyelerine sağlanan cömert bütçe olanaklarından yararlanmadan karşılamak durumundadır.
AB'nin Türkiye'nin tam üyeliği konusunda 2014 yılı gibi kesin ve uzak olmayan bir tarihi telaffuz etmeye başlaması pek çok sorunu çözecektir. AB, Türkiye'deki reform süreci konusunda ne kadar sabırsızsa, Türkiye de AB'den tam üyelik tarihi alma konusunda bir o kadar sabırsızdır.'' Kutadgobilik beşinci yılını dolduran müzakere sürecinin, ne yazık ki siyasi nedenlerle tıkanma noktasına geldiğini, adeta sümüklü böcek hızıyla ilerlediğini kaydetti.
 

Demokrasi sınavı

Türkiye'de dün yapılan referandumuda değerlendiren Kutadgobilik, Türkiye'nin bu demokrasi sınavını da başarıyla geçtiğini görmekten sevinç duyduklarını bildirdi. Demokrasilerde nihai hakemin, tartışmasız seçmen iradesi olduğunu, anayasa gibi bir konuda katılımcılık ve mümkün olan en geniş konsensüsün sağlanmasının, anayasaların uzun ömürlü olabilmesinin olmazsa olmaz şartlarından olduğunu belirten Kutadgobilik, referandumun ortaya çıkardığı metinin, daha önce yapılan değişikliklerle birlikte, artık 1982 Anayasası olarak anılamayacak bir metin olduğunu, bunun ise bir bakıma olumlu olmakla birlikte, bütünlüklü bir Anayasa metnine olan ihtiyacı daha da acil hale getirdiğini söyledi.
Kutadgobilik, ''Bu nedenle beklentilerinin siyasi kutuplaşmanın ortadan kaldırılarak, vakit kaybetmeksizin geniş katılımlı bir Anayasa Meclisi oluşturulmak suretiyle bütünlüklü ve mümkün olan en geniş konsensüse dayalı, demokrasiyi tartışmasız şekilde teminat altına alacak, kuvvetler dengesini doğru kuracak ve gelecek nesillere yeni Anayasa tartışmaları miras bırakmayacak bir Anayasa metni için çalışmalara başlanmasıdır'' dedi.