Ordu’da 'Japon sazanı' tehlikesi

Ordu Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi Biyoloji Bölümü adına Prof. Dr. Derya Bostancı ve Resul İskender Sakarya Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi Biyoloji Bölümü’nden Yrd. Doç. Dr. Selma Helli, Ondokuz Mayıs Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi Biyoloji Bölümü’nden Nazmi Polat tarafından Ordu’nun derelerinde yaşayan balık türlerinin belirlenmesi amacıyla bir çalışma yapıldı.

Ordu’nun derelerinde balık çeşidi bol

Araştırmada ırmaklarda bulunan tüm örnekleri farklı göz açıklığına sahip fanyalı ağlar, serpme ağlar, olta takımı ve elektroşok cihazı kullanılarak yakalandı. Yakalanan balıklar Ordu Üniversitesi Biyoloji Bölümü Hidrobiyoloji Araştırma Laboratuvarına incelemeye alındı. Yapılan araştırma ve incelemelere göre, Akkuş ilçesinin yükseklerinden doğan ve Ünye’den Karadeniz’e dökülen Curi Irmağı’nda 9 balık çeşidinin yaşadığı belirlendi. Buna göre Curi Irmağı’nda gümüş sazan ve Japon sazanı (carassius gibelio), tuna inci balığı (alburnus chalcoides), bıyıklı balık (barbus tauricus), tatlı su kefalı (squalius cephalus), karaburun balığı (vimba vimba), has kefal (mugil cephalus), küçük kaya balığı (neogobius cephalarges), kırmızı benekli alabalık (salmo labrax) ve benekli kaya balığı (neogobius melanostomus) balık türlerinin yaşadığı ortaya çıktı.

Fatsa’nın Yalıköy Irmağı’nda yapılan araştırmalarda ise tuna inci balığı, bıyıklı balık, siraz balığı, küçük kaya balığı, maymun kaya balığı, horozbina balığı, benekli alabalık ve tatlı su kefali olmak üzere 8 balık türüne rastlandı. Yalıköy Irmağı’nda da yüzde 38’lik oranla tatlı su kefalı baskın balık türü olduğu belirlendi.

Turnasuyu Irmağı’da yapılan araştırmalarda ise bıyıklı balık, siraz balığı, tatlı su kefali, karaburun balığı, benekli alabalık olmak üzere 5 balık türünün yaşadığı belirlendi. Turnasuyu’nda en baskın balığın karaburun balığı olduğu vurgulandı.

Yapılan araştırmada Curi Irmağı’nda istilacı bir tür olan ve balıkçı dilinde gümüş balığı, havuz balığı da denilen Japon sazanının yaşadığının da ortaya çıkması bilim insanlarını oldukça şaşırttı. Bilim insanları Japon sazanının Türkiye’nin iç sularında yayılmaya başladığının net olarak bilinmediğini, ancak balıklandırma faaliyetleri yapan kamu veya özel kurumlar ile bireysel balıklandırma yapan kişilerin etkilerinden kaynaklandığının düşünüldüğünü belirttiler. İlk olarak 1980’li yıllarda Meriç Nehri yolu ile Türkiye iç su faunasına katılan Japon sazanının özellikle yetkili kamu kurumlarının yaptığı balıklandırma çalışmaları ile neredeyse tüm Türkiye iç sularına bulaşmış olabileceği vurgulanıyor.