ÖSS başarısı kızların sosyal güvenliği için de gerekli

Liseden bu yıl mezun olan kızların alacakları sonuç, sosyal güvenliklerini de doğrudan etkileyecek. Çünkü, ''Sosyal Güvenlik Reformu''nun yürürlüğe girdiği 1 Ekim 2008'den sonra 18 yaşını doldurup liseden mezun olan kız çocukları, üniversiteye devam edemezlerse anne ve babalarının bakmakla yükümlü olduğu hak sahibi olarak sağlık hizmetlerinden yararlanamayacak.

ÖSS başarısı kızların sosyal güvenliği için de gerekli
Abone Ol google-news
Yayınlanma: 09.07.2009 - 08:11

Sosyal güvenlik alanında köklü değişikler getiren Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu'nun hükümleri geçen zamanla birlikte daha fazla kişinin hayatını etkiliyor.

1 Ekim 2008'de uygulanmaya başlanan genel sağlık sigortası, sigortalıların bakmakla yükümlü oldukları aile fertlerinin hak sahipliği yeniden düzenlendi. Yapılan düzenlemeyle, 18 yaşını dolduran kız çocuklarından eğitimlerine devam etmeyenlerin anne ve babalarının bakmakla yükümlü olduğu hak sahibi olarak sağlık yardımlarından yararlanma hakkı kaldırıldı.

Düzenleme dolayısıyla yasanın etkilediği son kesim bu yıl liseden mezun olan kızlar oldu. Buna göre, 1 Ekim 2008'den sonra 18 yaşını doldurup 2008-2009 eğitim-öğretim yılında liseden mezun olan kız çocuklarının üniversite sınavında alacağı sonuç, anne ve babalarının sigortalılığından doğan sağlık haklarının devam edip etmeyeceğini belirleyecek. Yani, ÖSS'de alınacak sonuç, kızların sadece eğitim alanındaki geleceklerine değil, sosyal güvenlik alanındaki geleceklerine de yön verecek.

Bu kapsamdaki kız çocukları sınavda başarısız olur, üniversiteye devam edemezlerse anne ve babalarının bakmakla yükümlü olduğu hak sahibi olarak sağlık hizmetlerinden yararlanamayacak.

Kız çocukları, 18 yaşını doldurduktan sonra da eğitime devam etmeleri halinde ise erkek çocuklarında olduğu gibi ortaöğretimde 20 yaşına, yükseköğretimde 25 yaşına kadar anne ve babaların üzerinden sağlık hizmeti alabilecek.

ÖSS'den sonra 4 seçenekli "Sosyal Güvenlik Tercihi"

Sınavda başarısız olan kız çocuklarını bu kez 4 seçenekli ''sosyal güvenlik tercihi'' bekleyecek. Anne ve babasının güvencesinden, 18 yaşını tamamlayarak çıkan kız çocuklarının sağlık hizmeti alabilmek için ''primleri kendileri ödeme'', ''sigortalı biriyle evlenme'', ''iş bulup çalışma'', ''yoksul olduğunu kanıtlama'' seçeneklerinden birini değerlendirmeleri gerekecek.

Yoksul olunduğunun kanıtlanması için bir çatı altında yaşayan aile fertlerinin (anne, baba, eş, çocuk) 1 aylık her türlü gelirden kişi başına düşen miktarın brüt asgari ücretin üçte birinden az olması gerekecek. Bu durumdaki kişiler ''yoksul'' kabul edilecek sağlık harcamaları devlet tarafından karşılanacak.

Primini kendisi ödeyeceklerin genel sağlık sigortası prim miktarları ise gelir durumlarına göre belirlenecek. Buna göre, aylık geliri asgari ücretin üçte biri ile asgari ücret arasında olanlar aylık yaklaşık 28 TL, aylık geliri asgari ücret ile asgari ücretin iki katı arasında olanlar aylık yaklaşık 83 TL, aylık geliri asgari ücretin iki katının üzerinde olanlar aylık yaklaşık 166 TL ödemede bulunacak. Asgari ücrette yaşanacak artışlar bu miktarlara da yansıyacak.

''İşe giren, evlenen çok iyi düşünmeli"

Türk-İş Genel Başkanı Mustafa Kumlu, yaptığı açıklamada, Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu çıkarken bir çok konuda uyarıda bulunduklarını, ancak bunların yeteri kadar dikkate alınmadığını söyledi.

Kanunun getirdiği bazı düzenlemelerin ülkede sosyal rahatsızlıklara yol açabileceğini dile getiren Kumlu, kız çocuklarının anne ve babaları dolayısıyla yararlandıkları sağlık hizmetlerinin kısıtlanmasının da bu tür düzenlemelerden biri olduğunu belirtti.

Liseden sonra üniversiteyi kazanamayan 18 yaşını doldurmuş kız çocuklarının kapsam dışında bırakılmasının, kadınların çalışma hayatındaki oranının düşüklüğü, işsizlik gibi faktörler dikkate alındığında yeni mağdurlar yaratabileceğini vurgulayan Kumlu, ayrıca yasa yürürlüğe girmeden önce 18 yaşını doldurdukları için anne ve babalarının üzerinden sağlık hizmeti alanların da risk altında olduğuna işaret etti.

Kumlu, bu kapsamdakilerin durumlarında ''işe girme-işten çıkma'', ''evlenme-boşanma'' gibi değişiklik olması halinde bu haklarını kaybedeceklerini ve sağlık hizmeti için prim ödemek durumunda kalacaklarına dikkati çekti.

Mustafa Kumlu, ''Bu düzenleme öyle bir durum yaratıyor ki işe giren, evlenen kız çocukları, bunu yaparken çok iyi düşünmek durumundalar. Kısa vadeli 3 aylık, 5 aylık bir iş sonunda ya da yürütemedikleri bir evliliği bitirmeleri durumunda ellerindeki sağlık hakkından da olabilirler'' dedi.

Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu'nun yürürlüğe girmesinin ardından Sosyal Güvenlik Yüksek Danışma Kurulu'nun 31 Mart 2009'daki ilk toplantısında kız çocuklarının eski haklarının korunmasını da içeren bir dizi talep ve öneride bulunduklarını dile getiren Kumlu, önerilerin değerlendirilerek kendilerine dönüleceği bildirilmesine rağmen, SGK'dan halen bir yanıt alamadıklarını bildirdi.

Mustafa Kumlu, ''Sosyal güvenlikle ilgili düzenlemelere ilişkin uyarılarımızı sürdürüyoruz ve bunların dikkate alınmasının takipçisi olacağız. Yanlışta ısrar edilmeden, bunların acı sonuçları ortaya çıkmadan bir an önce tedbirler alınmalıdır. Zaten türlü nedenlerle sıkıntıda bulunan insanlarımız, bir de yanlış kararların yaratacağı tahribatla karşı karşıya bırakılmamalıdır.''


Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon

En Çok Okunan Haberler