Otomobil ve...
Oktay Ekinci, 30.11.2008 tarihli Cumhuriyet gazetesindeki köşesinde İtalya’da ortaya çıkan “Yavaş Şehirler” hareketini ele alıyor ve “şehir merkezlerinde otomobil kullanımı yasaklanarak yaşanır kentler oluşturulmalı, insanlar sadece yerel ürünleri tüketmeli ve sürdürülebilir enerji kullanmalıdır” görüşünü dile getiriyor. Yavaş şehir bildirisinin, gürültü kirliliğini ve trafiği kesmek, yeşil alanları ve yaya bölgelerini arttırmak, yerel üretim yapan çiftçilerle bu ürünleri satan dükkân ve lokantaları desteklemek gibi elliden fazla “taahhüt” içerdiğini vurguluyor.
Yavaş şehir bildirgesinde de yer aldığı gibi otomobil kullanımı hem otomobil sahibini hem de çevresindeki tüm canlı ve cansız varlıkları olumsuz yönde etkiliyor.
Öncelikle otomobil satın alınırken ve satın alındıktan sonra yüksek vergiler ile karşılaşılıyor. Türkiye’de benzin, mazot ve LPG fiyatlarının da çok yüksek değerlerde olduğu biliniyor. Otomobillerin bakım ve sigorta masrafları da satın alan kişiyi ekonomik olarak olumsuz yönde etkiliyor. Bunun yanında park sorunu, park yerlerinden resmi olarak alınan veya değnekçiler tarafından zorla istenen ücretler de diğer sorunları içeriyor. Otomobil sahibinin psikolojik sağlığını ve ekonomik durumunu etkileyen sorunlarından başında ise trafik karmaşası, trafik kazaları, yüksek orandaki trafik cezaları ve otomobil güvenliği geliyor. Otomobillere bazı kişiler tarafından çizerek veya yakarak zarar verilmesi büyük bir güvenlik sorunu olarak ortaya çıkıyor.
Kullanılamayan yakıt \tçevre sorunu
Sürücü açısından otomobil iç güvenliğinde ilerleme kaydedilmiş olmasına rağmen, herhangi bir kaza durumunda yine de büyük risklerin olduğu göz ardı edilmemelidir. Bunun yanında otomobil motor verimlerinin % 40 oranının altında olması, yani alınan 100 birim yakıtın en iyi durumda ancak 40 biriminin otomobili hareket ettirmede kullanılabilmesi de büyük bir ekonomik sorundur. Kullanılamayan 60 birim yakıt otomobilden dışarı atılmakta ve bu durum çevre sorunu yaratmaktadır.
Otomobil üretimi sırasında yüksek miktarda enerji kullanıldığı bilinmektedir. Bunun yanında bir otomobil üretiminde ortalama olarak 300-400 ton civarında su da kullanılmaktadır. Ayrıca işçi sağlığı açısından da çeşitli sorunlar olabilmektedir. Üretimden sonraysa birçok çevre sorunu ile karşılaşılmaktadır. Otomobil lastikleri, fren düzenekleri ve otomobillerin temizlenmesi sırasında oluşan çevre sorunları yanında, benzen ve formaldehit gibi yüzlerce element ve bileşikler otomobil motorlarından çevreye yayılmaktadır.
Havayı en çok motorlu \taraçlar kirletiyor
Hava kirliliğinin en büyük nedenlerinden birisi motorlu araçlardır. Araçlardan çevreye verilen kirleticiler genellikle, hidrokarbonlar, azotoksitler ve karbonmonoksitler olarak gruplandırılmaktadır. Motorlu araçlar ayrıca kükürtdioksit emisyonları da oluşturmaktadır çünkü benzin ve dizel yakıtı az miktarda kükürt içermektedir.
Kükürtoksit ve nitrikoksit, atmosferdeki gün ışığının artması ile su buharı ve diğer kimyasallarla tepkimeye girerek sülfürikasit ve nitrikasit oluşturur. Oluşan asit çözülmeden bulut ve sis içerisindeki su damlalarına asılı olarak kalır. Limon suyu gibi asitli olan asit yüklü bu damlalar gökyüzünden yağmur ve kar ile toprağa düşer. Bu olay asit yağmurunu oluşturur.
Karbondioksit, su buharı, metan ve azotoksit gibi gazların artması ve atmosferde birikmesi sera etkisini oluşturmaktadır. Atmosferde biriken bu gazlar, dünya yüzeyinden yansıyan ışınların atmosfer dışına çıkmasını büyük oranda engeller ve dünya sıcaklığının artmasına neden olurlar. Bu da küresel ısınma ve iklim değişikliği olarak karşımıza çıkar.
Hava kirliliğine neden olan kirleticilerden etkilenenlerin başında çocuklar gelmektedir. Çocuklar çok daha hareketli oldukları için daha hızlı solunum yaparlar ve kirleticilere karşı çok daha korumasızdırlar. Astım gibi akciğer ve kalp rahatsızlıkları olan insanların da havayı kirleten maddelerden çok daha fazla şekilde etkilendiği bilinmektedir. Yani otomobil kullanımı hem çevreyi hem de insan sağlığını olumsuz yönde etkilemektedir.
Otomobil bağımlılığı\t\t azaltılmalı
Çözüm önerileri olarak öncelikle, “yavaş şehir” bildirgesinde de yer aldığı gibi otomobil kullanımının giderek azaltılması, bunun yerine mümkünse yaya olarak bir yerden başka bir yere gidilmesi ya da toplu ulaşımın, bisikletlerin kullanılması sıralanabilir. Böylece hem ekonomik olarak hem sağlık açısından hem de çevre açısından büyük kazanımlar sağlanabilecektir. Otomobil teknolojisinde de çevreyi daha az kirleten yeni enerjilere yönelmek kaçınılmaz olacaktır.
Dr.Hüseyin GÜNERHAN
Ege Üniversitesi Çevre Merkezi Müdür Yardımcısı
En Çok Okunan Haberler
- Colani'den İsrail hakkında ilk açıklama
- Emekliye iyi haber yok!
- Fidan'dan 'Suriye Kürtleri' ve 'İsrail' açıklaması
- MHP'den 'asgari ücret' önerisi
- Adnan Kale'nin ölümüne ilişkin peş peşe açıklamalar!
- Devrim Muhafızları'ndan Suriye çıkışı
- İngiliz gazetesinden Esad iddiası
- 'Kayyuma değil, halka bütçe'
- 'Seküler müdür kalmadı'
- Arda Güler'in 2 asisti Madrid'e yetmedi