Özgür kalınca satranç istediler

İstanbul Sultangazi ilçesindeki Orhangazi Ortaokulu’nda din kültürü öğretmeni Y.E.Ç’nin, ‘Kuranıkerim Öğreniyorum’ dersini almak istemeyen Alevi inancına sahip T.İ.Ç ve A.S isimli 2 kız öğrenciye yaptığı baskının ortaya çıkmasının ardından, sınıftaki 42 öğrenciye dağıtılan seçmeli ders formundan çıkan sonuç öğrenciler üzerindeki baskıyı ortaya koydu.

42 öğrenciden sadece 8’inin seçmeli “Kuranıkerim Öğreniyorum” dersini seçmesi üzerine müdür yardımcısı öğrencilere “Neden sene başında bu dersi tercih ettiniz?” sorusunu yöneltti. Öğrencilerin yanıtı ise “Biz seçmedik ailelerimiz istedi” oldu. T.İ.Ç ve A.S’nin ailesi, öğretmen ve müdür hakkında suç duyurusunda bulunurken, savcılık iki öğrencinin bilgisine başvurdu.

Gazetemizde, Orhangazi Ortaokulu’nda “Kuranıkerim Öğreniyorum” dersine girmeyen T.İ.Ç ve A.S. hakkında öğretmen Y.E.Ç tarafından “Bu öğrenciler nerede? Neden derse girmiyorlar. Hıristiyan mı bunlar” sözleriyle öğrenciler üzerindeki baskının yer almasıyla öğrencilere yeniden seçmeli ders tercihleri soruldu. Geçen hafta T.İ.Ç ve A.S’nin okuduğu sınıfa gelen müdür yardımcısı kimlerin “Kuranıkerim Öğreniyorum” dersini almak istediğini sorarak el kaldırmalarını istedi. Öğrencilerin el kaldırmaması üzerine öğrencilere 3 tane ders seçmeleri konusunda form dağıtıldı. T.İ.Ç ve A.S’nin dışındaki 42 öğrenciden 8’i dersi yeniden seçerken 34’ü beden eğitimi, zekâ oyunları ve satranç gibi dersleri seçti. Bunun üzerine müdür yardımcısı öğrencilere “O zaman neden geçen sene bu derse girdiniz. Sene başında yeniden tercih yaptınız” diye sordu. Öğrenciler de dersi kendilerinin seçmediğini, tercihi ailelerinin yaptığını söyledi. Öğrencilerin tercihini değiştirmesi üzerine okulda yeni düzenleme yapılarak seçilen derslere göre hazırlık yapıldı.

Aileden suç duyurusu

Din kültürü öğretmeni Y.E.Ç’nin öğrencilere yönelik baskısının ardından T.İ.Ç’nin annesi Sevgi Ç. ve Selda S., Gaziosmanpaşa Adliyesi’nde öğretmen ve müdür hakkında suç duyurusunda bulundu. Sevgi Ç. ve Selda S., Savcılığa verdiği dilekçede “Din öğretmeni ‘Hıristiyan mı bunlar’ diyerek insan haklarına aykırı, bölücü, etik olmayan konuşmalarla olayın yaşanmasına zemin hazırlamıştır. Bu durumu okul müdürü Kemal K.’ye intikal ettirdim. Sözlü konuşmamda ‘Burada idareci, yetkili benim. Dilekçenin altına öğretmende kasıt yoktur. Velim art niyetlidir’ yazacağını belirtti. Bu durum yasal haklarımın engellenmesi ve baskı altına alınmasıdır. Bu durumu yaşayan 12 yaşında tek amacı okumak olan, seçme ve seçilme hakkı olmayan kızımın psikolojisi bozuldu, kendine güveni azaldı, ürkekleşti. Kızımın okulda karşılaşacağı en ufak durumdan okul yönetimi sorumlu olacaktır. Kendilerinden şikâyetçiyim” dedi. Bunun üzerine T.İ.Ç ve A.S., aileleri ile birlikte savcılığa çağırıldı. Avukat ve pedagog eşliğinde çocukların bilgisine başvurularak “Derse girmemen konusunda ailen baskı yaptı mı? Olay nasıl gelişti. Hangi arkadaşların sana ne dedi” gibi sorular yönelttiği çocukların da savcıya “Hayır biz kendimiz istedik. Sınıftaki bütün arkadaşlarımız söyledi” yanıtını verdiği belirtildi. Ailenin şikâyeti üzerine soruşturmanın sürdüğü öğrenildi.