‘Paraleller TSK içinde 3 birime yayıldı’

Mamak'taki Balyoz tutsakları cemaatin uzantılarını değerlendirdi.

Yayınlanma: 19.02.2014 - 22:28
Abone Ol google-news

Mamak Askeri Cezaevi’nde Balyoz davası hükümlüsü subaylarla yaptığımız görüşmelerde, 17 Aralık soruşturmasının ardından Türkiye’nin gündemine damgasını vuran “paralel devlet” tartışmaları da gündeme geldi. “Emniyette ve yargıda paralel bir yapı varsa orduda da vardır” diyen Balyoz sanıkları, “Türkiye’de darbe tehdidi ortadan kalktı mı” sorusuna da farklı bir yaklaşım getirdi. Balyoz sanıkları, “Bu paralel yapı nedeniyle bugün ‘darbe’ tehlikesi bizi suçladıkları dönemden çok daha büyük bir olasılık olarak Türkiye’nin önündedir. MİT’e ait TIR’ların durdurularak aranması olayını biz Mamak’tan böyle görüyoruz” dediler.

İşte o kritik birimler

Mamak Cezaevi’nde yatan subayların paralel devlet ve bunun TSK içindeki uzantılarına ilişkin değerlendirmeleri şöyle:

Tuğgeneral Mehmet Eldem: Bu Balyoz operasyonunu yapanlar arasında tabii ki TSK mensupları da var. İçeride de var. Emekliler de var. Bizce bunlar cemaatçi. İçimize sızanlar özellikle istihbarata karşı koyma (İKK), personel ve muhabere birimlerinde yuvalanmışlar. Ama sadece onlar değil, bu düzende polis de var. Strateji uzmanı da var. İstihbarat servisleri de var.

Tümamiral Ahmet Sinan Ertuğrul: TSK içinde de paralel bir yapılanma varmış demek ki. Son 15 yıldır hep konuşulurdu. Demek ki varmış...

Darbe tehdidi kalkmadı

Albay Nihat Altunbulak: Bana göre bu olayların asıl planlayıcıları Türk değil. Aracılar, taşeronlar Türk olsa da. Polisleri yolladılar ABD’de suç üretme teknikleri üzerine eğitim aldırdılar. Ben paralel devlete inanıyorum. Bir gün mutlaka bunların hepsi ortaya çıkarılacak. Tüm kurumlardaki özellikle de TSK’deki yapılanmalar ortaya çıkarılacak. Türk halkı süreç bittiğinde din kisvesi altında her türlü kandırma ve yolsuzluğun gözler önüne serildiği bir ortamda demokrasiyi daha iyi anlamış olacak.

(“Darbe tehdidi ortadan kalktı mı sizce” sorusuna) Bence tam tersine çok daha güçlendi. Paralel emniyet varsa paralel yargı varsa bir paralel ordu da vardır mutlaka. Mesela TIR olayında biz bunu gördük. Küçük bir örnekti sadece.

Cemaatçiler kullanıldı

TSK’nin imamı olduğunu sanmıyorum. Cemaate mensup olanlar vardır. Kullanıldılar, kullanılıyorlardır. Ama öyle bir imam olduğunu sanmam. Kendilerinin etkin duruma gelmesi için TSK’yi vesayetçi yapı gibi gösterip sorgulayarak asıl gerçek vesayeti kendileri kurdular. Biz bu sürecin kurbanları olduk. Ülkemiz ileride yaşanabilir demokratik bir ülke olduğunda biz de, “Yaşadıklarımız ülkeye bir yarar getirdi” diyebileceğiz.

Hasdal’dan da ‘paralel’ çığlığı

Mamak’taki Balyoz mahkûmlarının tespitlerine dün İstanbul’daki Hasdal Askeri Cezaevi’nden de destek geldi. “Devlet içindeki paralel yapının varlığının somut delili Balyoz davasında hükme esas alınan sahte dijital verilerdir” diyen Hasdal mahkûmları, şunları kaydetti:

“Esaret altında bulundurulduğumuz bu süreç, devletimiz ve yüce milletimiz için çok tehlikeli olduğu anlaşılan paralel yapılanmanın ortaya çıkartılmasına büyük katkı sağlamıştır. Bu nedenle şimdiye kadar cezaevinde bulundurulduğumuz her saniyeyi de vatanımıza kutsal bir hizmet olarak addettik.”

Özel’in ‘manidar’ sözü

Sohbetlerimiz sırasında, Genelkurmay Başkanı Orgeneral Necdet Özel’in, Yargıtay’ın Balyoz cezalarını onama kararı sonrasında 29 Ekim resepsiyonunda Çankaya Köşkü’nde yaptığı açıklamanın Mamak’taki subaylar arasında tartışıldığını da gördük. Tuğgeneral Mehmet Eldem’in bu konudaki sözleri şöyle:

“Genelkurmay Başkanı’nın ‘Beni de bulamazsınız’ sözünü biz çok manidar bulduk burada. Bu sadece siyasetçilere değil, TSK’nin tutumunu eleştiren bizlere de yönelik bir ikaz gibiydi. Sanki ‘Eleştiriyorsunuz ama beni de ararsınız’ demek istedi diye düşündük.”

Eldem’in bu değerlendirmesini başka subaylardan da dinledik.

Genelkurmay geç kaldı

Balyoz sanıklarından, Genelkurmay Başkanlığı’nın “TSK’ye kumpas kuruldu” iddialarının ardından yaptığı suç duyurusu ile Donanma Komutanlığı’nda çıkan 5 No’lu harddisk ile ilgili verilen soruşturma emri konusunda da itiraz geldi. Bu konularda “geç kalındığına” ilişkin ortak değerlendirmeler şöyle:

Korgeneral Turgut Atman: 5 No’lu harddisk ile ilgili Donanma Komutanlığı’na verilen soruşturma emrinde ve “kumpas” iddiaları ile ilgili yapılan suç duyurusunda Genelkurmay Başkanlığı çok geç kaldı.

Tümamiral Erdem Caner Bener: 17 Aralık olmasa belki bu girişimleri de yapmayacaklardı. Ortada bir samimiyetsizlik var. Gölcük’te yapılan aramanın üzerinden 3 sene geçti. Deliller karartıldı. Gölcük’teki askeri savcılar görevlerini ihmal etti, soruşturmayı akamete uğrattı. Savcılar da maalesef işbirliği ve kumpas içinde.

‘Kurumlara kinim var’

Tuğgeneral Mehmet Eldem: Tüm bu yaşananlara kinim var. Halka değil ama kurumlara karşı. Sadece TSK’ye de değil. Tüm Türkiye Cumhuriyeti kurumlarına. Beni korumadılar. Silah arkadaşlarımız bizden uzak durdular. Bizi sevmediklerinden değil ama korkuyorlardı işte... “Bizi de damgalarlar” diye düşünüyorlardı. Terk ettiler diyemem ama korktular.

Tuğamiral Şafak Yürekli: Genelkurmay soruşturmaları açmak için geç kaldı. Arkamızda hiç durmadı. Işık Koşaner ile birlikte istifa eden kuvvet komutanları dışında hiçbir komutan arkamızda durmadı. Asla destek görmedik. Aileler kesinlikle hiç aranmadı. Ben amiralken beni ve ailemi aramıyorlarsa alt düzeydeki subayları hiç aramamışlardır. Benim bedenim hapiste ama ruhum özgür. Dışarıdakilerin durumu ise tam tersi.

Vebalı muamelesi yaptılar

Albay Muharrem Alacalı: Genelkurmay’dan hiç destek görmedik. Nusret Güner Paşa 5 No’lu harddisk için soruşturma açtırmak istedi. Üç kez engellendi. Komutanlara söyledik. Bize bunu yapanlara kin gütmüyoruz ama yargılanmaları lazım.

Albay Nihat Altunbulak: Kendi sınıf arkadaşlarımız dışında hiç kimseden destek görmedik. Vebalı muamelesi yaptılar. Çıkınca gerçeklerin tüm çıplaklığıyla ortaya çıkması için Türk halkını en ince ayrıntısına kadar anlatmaya çalışacağım. Bunu yapanların adalet önünde hukuk kuralları içinde yargılanmasını ve ceza almalarını istiyorum ve bunun olacağına da inanıyorum. Zamanı geldiğinde herkese hesabı sorulacak. Gölcük’teki soruşturmada o odaya girme yetkisi olanların sayısı 12, 13 kişiyi geçmez. Çarpraz sorguyla çok rahat bulunabilirdi. Çok söyledik, davacı olduk. Ama hep üstü kapatıldı.

Filler tepişti, çimenler ezildi

Yaklaşık üç yıldır önce tutuklu sonra da hükümlü olarak cezaevinde yatan subaylar sadece kurumlarına değil, siyasetçilere ve eski komutanlarına da tepkililer. Aralarından “hiç itirafçı çıkmamasına” dikkat çeken komutanlar, “Seminerin yapıldığı dönemdeki orgeneraller arasında yaşanan husumetler bizi vurdu. Filler tepişti çimenler ezildi” diyerek şunları söyledi:

Korgeneral Turgut Atman: TBMM çatısı altındaki tüm milletvekillerine “yüzleşme mektupları” yazdık. Tek bir yanıt bile vermediler. Kimse “Burada hukuksuzluklar yaşanmış ben bilmiyordum” diyemez. Yargılanan 300’ün üzerindeki kişi arasından bir tane bile itirafçı çıkmaz mı? İçlerinden birisi bile “Bana emir verildi ben de yaptım” demez mi? Böyle bir darbe girişimi yaşanmış olsaydı ceza almamak için aralarından mutlaka biri itirafçı olarak çıkardı.

Tuğgeneral Mehmet Eldem: Benimle ilgili iddiaların olduğu dönemde üs komutanımız şu anda AKP milletvekili olan Şirin Ünal’dı. “Siz beni tanıyorsunuz” diye mektup yazdım. Bırakın mektubuma yanıt vermeyi, Ergenekon’da tanıklık yaparken, “Mesai dışında ne yaptıklarını bilemem” dedi. Onun adına ben utandım burada.

Tümamiral Erdem Caner Bener: Dönemin Genelkurmay Başkanı Hilmi Özkök ve Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Aytaç Yalman ifade vermeye gelselerdi mahkeme heyeti ne diyebilirdi ki? Seminerin yapıldığı dönemdeki orgeneraller arasında yaşanan husumetler vurdu bizi. Filler tepişti çimenler ezildi. Orgeneraller arasındaki çekişmeler bu sonuçları doğurdu. Darbe girişimi iddiaları doğru ise içimizden neden bir tane bile itirafçı çıkmadı?

YARIN: Aklanırlarsa TSK’ye dönecekler mi? Neden hedefe oturtulduklarını düşünüyorlar? Ortak yönleri ne? TSK’ye yönelik operasyonlar kurumu zaafa uğrattı mı? Aileler bu süreçte neler yaşadı?


Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon

En Çok Okunan Haberler