'Perinçek'le sadece doğum yerimiz aynı'

''Kafes Eylem Planı'' ve ''Amirallere Suikast'' dosyalarıyla birleştirilen Poyrazköy'de ele geçirilen mühimmata ilişkin davada savunmasını yapan tutuksuz sanık Albay İbrahim Koray Özyurt, 'Doğu Perinçek ile kesiştiğimiz hiçbir ortak mekan veya zaman bulunmamaktadır' dedi.

'Perinçek'le sadece doğum yerimiz aynı'
Abone Ol google-news
Yayınlanma: 14.10.2010 - 09:09

''Kafes Eylem Planı'' ve ''Amirallere Suikast'' dosyalarıyla birleştirilen Poyrazköy'de ele geçirilen mühimmata ilişkin davaya bugün yeni bir duruşmayla devam edildi.

Tutuksuz sanık Albay İbrahim Koray Özyurt, savunmasını sinevizyon gösterisi eşliğinde yaptı.

Özyurt, ''Ergenekon terör örgütü üyeliği ile suçlanıyorum. Bu ve bütün suçlamaları reddediyorum. Bu suçlamaların içinde olmadığımın en büyük kanıtı da onurla ifa ettiğim askerlik görevimdir. 33 yıldır silahlı kuvvetlerin mensubuyum'' dedi.

Özyurt, 24 Mayıs 2009'da polisin 155 mail hattına gelen ve kendi isminin de yer aldığı ihbar mektubuna ilişkin şunları söyledi:

''155 mail hattına yollanan mail içeriğinde, 'Ergenekon'un sıkı savunucularındandır. Doğu Perinçek ve eşi Şule Perinçek ile bağlantıları vardır' deniliyor. Benim, Doğu Perinçek ve Şule Perinçek ile hiçbir ilgim yoktur. Ne bir  telefon görüşmem, ne de görüştüğüme dair bir görüntü yoktur. İhbarla ilgili ifade vermeye çağrıldığım güne kadar, İstanbul'a sadece teyzemin vefatı dolayısıyla geldim.

Hayatın olağan akışında insanlar olaylara şüpheyle yaklaşırken, delil elde edilmeksizin yargılanmaktayız. Benim odamda yapılan aramalarda suç teşkil eden hiçbir belge veya CD bulunamamıştır. Hiçbir suç unsuruna rastlanmadığı mahkemenizin kayıtlarında da yer alıyor. Başka şahıslarla ilgili belgeler benimmiş gibi gösteriliyor.''


Ergenekon sanıklarından İlyas Çınar'ın evinde yapılan aramada ele geçirilen ve iddianamenin ek klasörlerinde yer alan 51 no'lu CD'de ''Koray Özyurt ekipten'' ibaresi olduğunu hatırlatan Özyurt, ''Ekip kelimesi, askerlerin  kullandığı bir kelime değildir. Çınar'ı Deniz Kuvvetleri Komutanlığı'ndan tanırım. Kendisiyle irtibatım yoktur. Meslek hayatımda bir kez gördüm ve neden böyle bir bilgi var kendisinde onu da bilmiyorum'' dedi.

Şule Perinçek'e mektup yazmadı

Bir diğer Ergenekon sanığı Hasan Ataman Yıldırım'dan ele geçtiği belirtilen 37 no'lu CD'de altında adının olduğu ''Şule ablaya mektup'' isimli bir belgeden de söz eden Özyurt, şöyle konuştu:

''Bunu ben yazmadım. Ben yazdıysam ya bende ya da Doğu Perinçek veya Şule Perinçek'te olması mantıklı olandır. Neden Hasan Ataman'da olsun? Mektup yazmak suç mudur? Ben Başbakana yazsam o da mı suç olacaktı? O da bir parti başkanı. Doğu ve Şule Perinçek'i şahsen tanımıyorum, hiçbir ilişkim yok. Bu belgeyi hazırlayanlar, Doğu Perinçek ile beni nasıl irtibatlandıracakları konusunda biyografik istihbarat yapmışlardır. Hiçbir şey bulamamışlar ama bakmışlar ki doğum yeri aynı. İkimiz de Erzincan Refahiye doğumluyuz ve ikimiz arasında böyle bir irtibat kurmuşlardır.

Birinci Ergenekon iddianamesinin 17. sayfasında yer alan doğum yeri ve bilgileri hariç Doğu Perinçek ile kesiştiğimiz hiçbir ortak mekan veya zaman bulunmamaktadır. İddianame makamı belgeleri nasıl incelemiş, kararını nasıl vermiş? Bizleri iddianameye nasıl yazmış? Belgeleri inceleyen uzmanlar tarafsız olsalardı veya ettikleri yemine bağlı kalsalardı ne ben ne de burada bulunan diğer arkadaşlarım karşınızda bulunmayacaktı.''


''Deniz kuvvetlerindeki hiçbir subay belge hazırlarken ismini yazmaz'' diyen Albay Özyurt, emekli bir komutanın davayla ilgili yazdığı bir şiiri okuyarak savunmasına son verdi.


Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon

En Çok Okunan Haberler