Renkleri ve şarkıları yasaklanan mahkumlar açlık grevinde

İzmir 2 No’lu F Tipi Hapishanesi’nden haziran ayında gelen mektupla hapishanede sadece kitapların değil kırtasiye ürünleri ile enstrümanların da sınırlandırıldığını hatta renklerin bile yasaklandığını duyurmuştuk. Ardından konuyla ilgili olarak Meclis’te soru önergesi verilmesine karşın mahkûmlar, hapishane yönetimi tarafından, ‘gazetemize mektup yazdığı gerekçesiyle’ Silivri 2 No’lu L Tipi Hapishanesi’ne sürgün edilmişti.

Şimdi de, sürülen o mahkûmların arkadaşları, İzmir 2 No’lu F Tipi Hapishanesi mahkûmları; sınırlandırılmaların artması ve sınırlandırmalara tepki gösterdiklerinde uygulanan işkence nedeniyle üzerine 24 Ağustos’ta süresiz açlık grevine gittiklerini bize gönderdikleri mektupla duyurdular.

“Şarkıların bile yasaklandığı, cezalandırıldığı” İzmir 2 No’lu F Tipi’nde açlık grevine başlayan ve yaşadıklarını Cumhuriyet’e aktaran mahkûm Emre Sarıgül mektubunda taleplerini ve açlık nedenlerini anlattı.

‘Şarkılarımız cezalandırıldı’

Sarıgül, kendilerine ayrılan hücrede yalnızca üç kişi kaldıklarını, sohbet alanlarında söyledikleri Grup Yorum şarkılarından dolayı cezalandırıldıklarını ifade etti. Hapishanedeki fiziki koşullara ve yasaklara her gün bir yenisinin eklendiğini de vurguladı.

Tedavi için götürüldükleri hastanede yalnızca F-1, F-2’ye has bölük komutanlarının aldığı özelkeyfi kararla, silahlı komutan, uzun namlulu asker ve gardiyanın yanı sıra üçüncü bir askerin de muayenehaneye girdiğini ve doktor muayenesi esnasında kendilerine kelepçe takıldığı belirten Sarıgül, muayenede kelepçeyi reddettiklerini, bu durumun onurlarına vurulan bir kelepçe olduğunu dile getirdi.

“Avukatlarımızla hazırladığımız savunmaları bile 3. gözler izliyor, dinliyor” diyen Sarıgül tüm gün boyunca izlendiklerini insani ve siyasi kimliklerine zarar verildiğini vurguluyor.

‘Yeni Robinson’lar’

Mahkûmlar, İzmir 2 No’lu F Tipi Hapishanesi’den haziran ayında bize ulaştırdıkları mektupta, F Tipi hapishanesini kuranların tecrit aracılığıyla yeni Robinson’lar yaratmak istediklerini, bu nedenle hapishanedeki fiziki koşullara, yeni yasakları eklediklerini vurgulamışlardı. Yine bir saldırıyla karşı karşıya kaldıklarını, kitap yasağının nedenini sorduklarında, “Biz kitapları yasaklamıyoruz sadece sınırlıyoruz” cevabını aldıklarını belirtmişlerdi.

“Kitapları yasaklayarak bizi tecridin karanlığında boğmak istiyorlar” diyen mahkûmlar, “Çizgisiz defter de yasak. Sanırım gerekli düzen ve tertibi sağlayamadığı gerekçesiyle alınmıyor. Renkler de yasak, sadece mavi, siyah ve kırmızı serbest...” bilgisini vermişti.