Rumlar'dan ikinci şikayet mektubu

Rum kesimi her zamanki taktiğini uygulayarak kendini mağdur taraf olarak göstermeye çalışıyor. Bu konuda oldukça başarılı olan Rum Yönetimi Başkanı Dimitris Hristofyas, BM Genel Sekreteri Ban Ki-moon'a 14 gün içinde 2 kez şikayet mektubu yazdı. Kıbrıs Rum yönetimi Dışişleri Bakanı Markos Kiprianu ise, "Türkiye'nin petrol arama çalışmaları konusundaki tutumunun, 19. yy ülkesine ait" dedi.

Rumlar'dan ikinci şikayet mektubu
Abone Ol google-news
Yayınlanma: 03.12.2008 - 13:38

Güney Kıbrıs Rum Yönetimi Başkanı Dimitris Hristofyas, BM Genel Sekreteri Ban Ki-moon'a iki hafta içerisinde Türkiye'yi hedef alan ikinci bir şikayet mektubunu gönderdi. Hristofyas, mektubunda son günlerde Rum Kesimi'nin ilan ettiği "Münhasır Ekonomik Bölge"de Türk savaş gemilerince "en az üç ciddi taciz olayı"nın gerçekleştirildiğini öne sürerek Türkiye'yi yeniden protesto etti.

Dimitris Hristofyas, Genel Sekreteri'ne ilk şikayet mektubunu gönderdiği 14 Kasım'dan iki hafta geçmeden 28 Kasım'da ikinci bir protesto mektubunu yazdı. Rum Haber Ajansına göre, ikinci mektubunda Rum kesiminin ilan ettiği "Münhasır ekonomik bölge"de petrol arayan gemilere yönelik olarak Türk savaş gemilerinin "taciz eylemlerinin sürdüğü"nü belirten Rum lideri, "14 Kasım tarihli mektubundan sonra Kıbrıs Cumhuriyeti'nin (Rum Kesimi) münhasır ekonomik bölgesinde arama yapan gemilerin, Türk savaş gemilerinin en az üç ciddi taciz olayının yaşandı" diye yazdı.

Mektubunda 19 Kasım'da söz konusu bölgede deniz bilimi çalışmalarını yapan Harrier Explorer ve Marja adlı gemilerin Türk Bandırma gemisince "taciz edildiği" iddiasına yer veren Hristofyas, 21 Kasım'da iki Türk savaş gemisinin arama çalışmalarına katılan Aquarius G adlı kargo gemisinie de "taciz" de bulunduğunu, yolunu sürekli bloke ederek bölgeden ayrılmaya zorladığını öne sürdü.

Hristofyas ayrıca, Gemlik fırkateyinin de, 24 Kasım'da Harrier Explorer ve Aquarius gemilerine yanaşarak tekrarlanan "taciz" eylemleriyle söz konusu iki gemiyi "tehlikeli manevralar"ı yapmaya mecbur ettiğini de iddia etti.

Türk gemilerinin, arama yapan gemilerden sürekli yakından izlediğini öne süren Hristofyas mektubunda bu tür "olayların" Kıbrıs'da müzakere yoluyla çözüm bulma çabalarını kaçınılmaz olarak olumsuz etkilediğini de yazdı.

 

Kiprianu: Petrol arama çalışmları Türkiye'nin AB sürecine zarar veriyor

Kıbrıs Rum yönetimi Dışişleri Bakanı Markos Kiprianu, Kıbrıs açıklarında petrol arama çalışmalarıyla ilgili tartışmaların Türkiye'nin AB üyelik sürecine zarar verdiğini ileri sürdü.

Kiprianu, Reuters'a verdiği demeçte, "Türkiye'nin bu konudaki tepkisinin haksız ve yasa dışı olduğu" görüşünü savunarak, "bu kumar diplomasisinin kesinlikle AB'ye katılmak isteyen modern bir 21. yüzyıl ülkesine değil, 19. yüzyıl ülkesine ait olduğu" ifadesini kullandı.

Türkiye'nin bundan sonra bu konuda ne tepki vereceği ya da nasıl davranacağının tahmin edilemediğini söyleyen Rum Bakan, Türkiye'nin ne yapacağının daha da belirsiz olduğunu, bunun da AB tarafından istenen iyi komşuluk ilişkileri yükümlülüğüne uygun düşmediğini savundu.

Petrol arayışları konusunda Türkiye tarafından engellendiklerini ve taciz edildiklerini öne süren Kiprianu, bu tartışma çözümleninceye kadar enerji alanında müzakerelerin başlamasına izin vermeyeceklerini söyledi.

Kıbrıs Rum kesiminin diğer müzakere başlıklarını engellemediğini ve konuları durum bazında değerlendireceklerini belirten Kibrianu, "Türkiye'nin AB üyesi olmak isteyen bir 21. yüzyıl ülkesi gibi davranması halinde, enerji başlığının bile müzakerelere açılabileceğini" kaydetti.

Kiprianu, petrol arayışlarının, adanın birleşmesiyle ilgili görüşmelere devam edilmesi açısından önemli olduğunu ileri sürerek, petrol yatakları bulunduğu ve bunlardan ticari olarak nasıl faydalanılacağı keşfedildiği takdirde, bu petrolün tüm ada nüfusuna yararı olacağını, çünkü bu zamana kadar Kıbrıs sorununun çözüleceğini ümit ettiklerini söyledi.


Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon

En Çok Okunan Haberler