Sarı Yelekliler kazandı mı?

Eylemler yavaş yavaş sönümlenmeye başlasa da, Paris başta olmak üzere dün Sarı Yelekliler ülke genelinde sokakları doldurdu.

Yayınlanma: 22.12.2018 - 22:44
Abone Ol google-news

Başta Fransa olmak üzere Avrupa’nın birçok ülkesinde yayılmaya başlayan Sarı Yelekliler üzerine şimdiden düzinelerce yazı, görüş, yorum yapıldı. Yapılıyor... Bunların hepsini dönemsel bir okumanın, sorgulamanın varyantları olarak görmek de mümkün. Dolayısıyla kitle eylemlerini anlamak için ortaya atılan her soru, her saptama bir açıdan kavramsal bütünün parçalarını oluşturuyor.

Son olarak Fransa Ulusal Meclisi, Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron’un Sarı Yelekliler eylemini sonlandırmak için aldığı kararları, önceki gün yasalaşmasını onayladı. Mecliste yapılan oylamada tasarı, 9 “hayır” ve 58 çekimser oya karşı 153 “evet” oyuyla kabul edildi. Fakat bu karar bile halkın öfkesini dindiremiyor. Eylemler yavaş yavaş sönümlenmeye başlasa da, Sarı Yelekliler dün ülke genelinde 200 noktada yol kapama eylemi yaptı. Perpignan kentindeki yol kapatma eyleminde meydana gelen kaza sonucu 36 yaşındaki otomobil sürücüsü hayatını kaybetti. Paris’in çeşitli bölgelerinde de gün içinde gün içinde irili ufaklı eylemlere devam edildi.

Tunus sinyali verdi
Dünya genelinde artan siyasal ve toplumsal sorunların neticesinde, son bir ayda kitleler sokakları doldurdu. Güney Amerika, Avrupa ve Kuzey Afrika’da milyonlarca insan neo-liberal politikalarının yarattığı ekonomik sıkıntılara tepki gösterirken, geçtiğimiz ay Tunus’ta Tunus Genel İşçi Sendikası (UGTT) çağrısıyla gerçekleştirilen grevde Nureddin Tabbubi’nin, “Yakında aç ve boş midelerin devrimini görecekler” sözü, büyük bir öfkenin patlayacağının sinyallerini veriyordu.
Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron 1 Ocak 2019’da “yeşil ekonomiye” geçiş için akaryakıt vergisini artıracağını duyurdu. Fakat bu artış, otomobil kullanımının yüksek olduğu Fransa’da, hükümetin yeni bir saldırısı olarak değerlendirildi. Bunun sonucunda, otomobillerin bagajında, genellikle kara bir kutunun içinde bulunan, reflektör lambasının yanında duran sarı yelek, 17 Eylül’de bir sürücü örgütünün “Akaryakıtta aşırı vergilendirmeyi” kınayan açıklamasında giyildi.

Vergi artışının yarattığı tepkiyi tek başına artış miktarıyla açıklamak sağlıklı bir yaklaşım olmayacaktır. Sosyal hizmetlerin kötüleşmesinin bedelini eşitsiz ödediğini düşünen insanın üzerine bir de iklim değişikliği vergisi eklenince tepki kaçınılmaz oluyor.

Birikimin dışa vurumu
Sarı Yelekliler kendilerini, yatay bir hareket olarak tanımlasa da, ROAR Magazine’den Jerome Roos’un “Sarı Yelekliler eski siyasi kategorileri yerle bir etti” başlıklı makalesinde, eylemlerin bir birikimin üstünde yükseldiği saptaması yapılıyor. Roos yazısında, 2016 yılında kurulan Banliyölerde Irkçı Polis Şiddeti İle Mücadele Komiteleri, Fransa’nın kuzeyinde yapılmak istenen havaalanı inşaatına karşı mücadele veren ZAD savunma grubu ve 24 Kasım’da ülke çapında yürüyüş düzenleyen feminist hareket #NousToutes Montpellier’e işaret ederek, eylemlerin geçmiş deneyimlerin bir sonucu olduğuna değiniyor. Ayrıca Sarı Yeleklilerin yarattıkları politik motivasyonun bir çıktısı olarak, yerelliklerde komiteler oluşturulduğunu ve eylemcilerin bu grupları federasyon çatısı altında toplamak gibi bir hedeflerinin olduğuna işaret ediliyor. Bunun oluşması durumunda, Yunanistan’da SİRİZA ve İspanya’da PODEMOS örneğinin bir benzeriyle karşılaşabiliriz.

Anderson farkı
Oldukça dikkat çekici bir diğer ayrıntı, Mayıs 68 öğrenci hareketinin lider ismi Daniel Cohn-Bendit’in Sarı Yeleklilere olan çekimser tutumuydu. 4 Aralık’ta France İnter radyosuna değerlendirmelerde bulunan Bendit’in, Sarı Yeleklilerin sorunlara karşı tepkisiz kalması ve devletin uyguladığı şiddeti yüzeysel bir kınamayla geçiştirmesi büyük tepki almasına neden oldu. Tam bu sırada, ünlü model Pamela Anderson kişisel sosyal medya hesabından paylaştığı, “Bu kavga kentin seçkinleri ile kırsalın yoksulları arasında. Dünyada eşitsizlikten bıkmış yüzde 99’un geriliminin sonucu bu...” mesajı sosyal medyada büyük yankı uyandırdı.

Sağın bekleyişi
Eylemler devam ederken yapılan kamuoyu anketlerinde aşırı sağda görülen Ulusal Cephe lideri Marine Le Pen’in oyunu yüzde 5 artırıp yüzde 33’e çıkardığı, ‘aşırı solda’ da ‘Boyun Eğmeyen Fransa’ hareketinin lideri Jean-Luc Mélénchon’un yüzde 1 gerileyerek yüzde 34 desteğe sahip olduğu görülüyor. ‘Le Point’ dergisi ise son sayısında, iki liderin söylemlerinin, Sarı Yelekliler arasında daha fazla benimsendiği açıkladı. Sarı Yelekliler gibi heterojen kitle hareketlerinde iki uca savrulmalar görülse de, Le Pen tehlikesi kimilerine geçmiş örnekleri çağrıştırıyor. Hatırlanacağı gibi, 2013 yılında Brezilya’daki ulaşım zammına karşı eylemler ülkede ciddi bir krizi tetiklemiş ve milliyetçilerin önünü açmıştı. Bu sayede aşırı sağcı Jair Bolsonaro, son seçimi kazandı.
Elbette sadece Fransa’da değil, birçok Avrupa ülkesinde merkezin çözülme süreci derinleşerek sürüyor. Aşırı sağın bu noktada eylemlerin içinde yer alarak yeni bir politik mevzi kalmaya çalışıyor.

Macron köşeye mi sıkıştı?

Bir tarafta aşırı sağın yükselişi, öbür yanda Paris sokaklarının savaş alanına dönmesi ve eylemcilerin geniş talepleri Macron’u köşeye sıkıştırdı. Bankacı Macron’un liberal politikalarında sağa kaymaya başlaması neticesinde patlayan eylemler Fransa’nın dikensiz ber gül bahçesi olmadığını gözler önüne serdi. Başkanlığı döneminde son yılların en büyük isyanıyla karşı karşıya kalan Macron, iktidar boşluğunun derinleşmesi nedeniyle geri adım attı. Macron, asgari ücrete 100 Avro zam yapılacağını, fazla mesai ücretlerinden vergi alınmayacağını ve 2 bin Avro’nun altındaki emeklilik maaşlarından kesinti olmayacağını açıklamak zorunda kaldı. 

 

 

 


Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon

En Çok Okunan Haberler