Şarkılarımız yaşadığımız bu çağa bir isyan
Efsun grubu dört yıl aradan sonra döndü. Bu uzun ara müziklerine yaramış. Şarkı sözü yazarı ve grubun kurucusu Efsun Dönerkaya, ilk albümde kendine sakladığı öfkesini ve hayal kırıklıklarını bu albümde ortaya çıkardığını söylüyor. 'Sessiz Olmalıyım' aslında bir ironi. Halihazırda sesi olanların bir durup kendini ve diğerlerini dinlemesi gerektiği anlamına geliyor.
Efsun’un Hayal Kahvesi sahnesinde üç dilde “Çav Bella” çaldığı günleri hatırlamamak elde değil. Zaten onları sahnede izlemek gerekli. Grup, sahnenin arınma etkisine inanıyor. İşte yeni albüm de konserlerin habercisi. Sessiz Olmalıyım’da yerel sazlar yok ama gitarlar hâlâ İstanbullu. Haluk Kurosman prodüktörlüğünde gerçekleştirilen albüm, sözleri Efsun’a, müzikleri Efsun ve Özer Dönerkaya’ya ait 10 parçadan oluşuyor. Candaş Arın’ın fotoğraflarını çektiği Efsun’un “Sessiz Olmalıyım” albümünün ilk video klibi “Yavaş Yavaş” şarkısına, Emir Khalilzadeh yönetmenliğinde çekilmiş. Efsun, bu şarkısında, aşkın büyülü doğası içinde kendini kaybeden, kimliğini sevdiği uğruna yok eden, ilişkide hem eksik hem de kırgın kalan tarafın dönüşümünü anlatıyor. Albüm aşkın tüm mevsimlerinden izler taşıyor. Yeni çağı ve dayatmaları da bu romantizmle eleştiriyor.
- Efsun, dört yıl aradan sonra döndü. Bu ara biraz uzun değil mi? Neler yaptınız bu dönemde?
- Aranın bu kadar uzamasını ben de hesaplamamıştım. İki yıl önce besteler, birkaçı hariç bitmişti aslında. Yayınlamayı düşünürken prodüktör Haluk Kurosman’la tanıştık. Birlikte bütün repertuvarı baştan ele aldık. “Sessiz Olmalıyım” bu albüm için düşündüğüm parçalardan değildi. Şimdi ise albüme ismini veren parça oldu.
- İlk albümdeki kırılganlık bu albümde yok. Her anlamda daha sert, daha güçlü daha acıtıcı bir tavır var. Nasıl bir dönüşüm bu?
- Belki ilk albümde kendime sakladığım öfkemi, hayal kırıklığımı bu albümde ortaya çıkarmak istedim. Bazen idealizm, umutsuzluğa düşme korkusu sizi gerçeklerden çok ümit ettiklerinize yaklaştırıyor. Şarkıların öznesi olmak bana, içimde sakladıklarımı da ifade edebilme şansını verdi.
- Neden “Sessiz Olmalıyım”? Bu ironiyi nasıl açıklıyorsunuz?
- Evet bir de ilk albümün isminin “Duy Sesimi” olduğunu düşünürsek çelişki gibi gözüküyor. “Duy Sesimi” sesi duyulmayanlar için yazılmıştı. “Sessiz Olmalıyım” ise hali hazırda sesi olanların bir durup kendini ve diğerlerini dinlemesiyle ilgili. Aslında bir anlamda aynı şeyi anlatıyorlar.
- İlk albümünüz için buluştuğumuzda “Efsun’un müziğini dinlemeyenlere anlatmak zor, çünkü Batı tarzı rock gitar tınılarının yanında kanun, darbuka, def ve bendir de var. Türkiye’yi anlatan İstanbul müziği yapıyorlar” demiştim. Şimdi baktığınızda doğru bir tanımlama yapmış mıyım?
- Bu ilk albüm için çok güzel bir tanımlama. Bu albümde ise yerel sazlar yok ama gitar hâlâ İstanbullu. Modern bir sound oluştururken dinlemesi de yorucu olmayan bir albüm yapmayı arzu ettik. Genel olarak şarkıları ortaya çıkarmaya odaklandık. En sert parçamız “Benim sonum nerede” bile kulağa ipeksi geliyor bence.
- Hayal Kahvesi sahnesinde üç dilde “Çav Bella” çaldığınız günleri hatırlıyorum. Zaten sizinle şarkılar çok coşkulu. Sahne programlarınız nasıl? Ya da yeni albüm sonrası neler düşünüyorsunuz?
- Evet çok keyifli pek çok konser yaptık. Ben sahnenin katharsis (arınma) etkisine çok inanıyorum. Bu yüzden sahne programlarımızın her zaman coşkulandırıcı boyutunun da olmasına önem veriyorum. Kendi şarkılarımızın yanında, bizde heyecan yaratan bazı parçaları da yorumluyoruz hâlâ sahnede. Yeni albümle birlikte konserlerimizde şimdiye kadar bildiğimizden daha farklı ruh hallerine de yolculuk edeceğiz. Yeni parçalar farklı kapılar açacak konserlerde. Daha renkli olacak.
- “Sessiz Olmalıyım” bir yandan da bu çağa bir isyan sanırım.
- Durup bir düşünmek, kendime bir fırsat vermek için “Sessiz Olmalıyım” dedim. Bu bizi sürekli müşterisi gibi gören ve yönlendirmeye çalışan sisteme karşı da olabilir, bir ilişkinin içerisinde kendinizi daha iyi görebilmek için de olabilir. Şarkı zihnimize mola aldırmak ve kendi iç sesimize güvenmekle ilgili belki ufak bir öneri.
- Kadın şarkı yazarlığı anlam ve derinlik açısından farklı bir yerde. Efsun da bu noktada özel bir yere sahip. Nedir hayatla ve müzikle derdiniz?
- Belki herkes gibi ben de yaşamla sürekli bir çekişme halindeyim. Bazen durup yaşamla uyumlanmaya çalışıyorum. Ama çevremde olup bitenler nedeniyle kendimi tekrar öfkeli, bazen kırgın halde buluyorum. Genel olarak içinizde çelişkiler, tartışmalar, kısaca arayış yoksa dar düşünce kalıplarına hapsolmak kimileri için mutluluğun reçetesi olabilir ama yaratıcılığın asla. Benim yazdığım şarkılar, bu çelişki gibi görünen soruların ortasında kendimi ifade etmeye çalışmamdan hayat buluyor.
En Çok Okunan Haberler
- Colani'den İsrail hakkında ilk açıklama
- Emekliye iyi haber yok!
- Devrim Muhafızları'ndan Suriye çıkışı
- Adnan Kale'nin ölümüne ilişkin peş peşe açıklamalar!
- İngiliz gazetesinden Esad iddiası
- 'Seküler müdür kalmadı'
- Dönmek isteyen gençler için şartını açıkladı
- CHP'nin ilçe başkanından açıklama!
- Üniversite öğrencisi, trafikte öldürüldü
- ‘Kartlar bloke edilebilir’ uyarısı!