'Sen postmodern bir diktatörsün'
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, "Teröre karşı bu kadar sığ bir anlayış olabilir mi? İlla savunacak hata yaptığını kabul etti. Sen postmodern bir diktatörsün. 139 kişi faili meçhule gitti. İşte bizim demokrasimiz bu" dedi.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu partisinin grup toplantısında yaptığı konuşmada, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'a Uludere üzerinden yüklendi. Kılıçdaroğlu, Uludere operasyonuyla ilgili Başbakan Erdoğan'ın "Uludere'de insanlar öldürüldü ama benim sonradan haberim oldu" dediğini ifade ederek, "Önemli bir itiraf, müthiş itiraf. Eğer bir ülkeyi yöneten kişi taşeronların talimatıyla ülkeyi yönetiyorsa, o ülkede kendisini başbakan olarak görmesin. Senin uçakların başka bir ülkenin topraklarına bomba atıyor geliyor, sen Başbakansın, kimse seni iplemiyor, sana haber vermiyor. Nasıl Başbakansın, nasıl yönetiyorsun sen bu ülkeyi? Bir Başbakanın nasıl aciz konumda olduğunu kendisini itiraf etti" diye konuştu.
Kılıçdaroğlu, İçişleri Bakanı İdris Naim Şahin'in bu konudaki açıklamalarının ise "kendi düşüncesi" olmadığını savundu. CHP Lideri, "Kapalı kapılar ardında, AKP'li bakanların, Başbakan'ın konuştuğu şeyler, onları açıkladı" dedi. Şahin'in bu açıklamalarına toplumdan tepki gelince ise Hükümet Sözcüsü ve Başbakan Yardımcısı Hüseyin Çelik'in "sazı eline aldığını" söyleyen Kılıçdaroğlu, "Efendim Sayın Bakan'ın yaptığı açıklamalar, insani değilmiş. Merak ediyorum, bunlar şimdi Bakanlar Kurulu'na oturacaklar. Hepsi insani, bir kişinin düşünceleri insani değil, nasıl karar verecekler buna. Ve Sayın Başbakan'a bir soru daha; sen İdris Naim Şahin'in dediğini mi haklı buluyorsun, yoksa Hüseyin Çelik'in dediğini mi? Biri siyah biri beyaz bu kadar farklı. Kimin yanında duruyorsun sen, çık onu söyle; 'Ben şunun yanında duruyorum' de. Demezsen kusura bakma, senin o 'Benim haberim yoktu' olayına yanına ikinci bir katmer eklenecek" diye konuştu.
'Konuştu, büsbütün berbat etti'
Başbakan Erdoğan'ın Uludere olayıyla ilgili olarak "Siz konuşmayın, bundan sonra ben konuşacağım" diye talimat verdiğini belirten Kılıçdaroğlu, "Konuştu da, büsbütün berbat etti. Söylediği şey 'Kürtaj bir cinayettir, her kürtaj bir Uludere'dir.' Hangi mantıkla söylenir bu? Cinayet işlendiğini söylüyor. Kürtajla savaş uçaklarının gidip bir başka ülkede 34 yurttaşımızı, 17'si çocuk öldürmesinin ne ilgisi var. Gündem değiştirecek ya. Büyük bir ihtimalle o 'Her kürtaj bir Uludere'dir' yerine başka bir sözcük vardı ama atladı, söylemedi ya da bilinçaltında Uludere yerleşmiş. Ben şimdi söylüyorum; Uludere konusunda açık ve net çıkıp bu milletten özür dilemediğin sürece Uludere olayı senin yakandan düşmeyecektir. Çıkıp özür dileyeceksin. Bir başkası da çıkmış, 'Soruşturma sonucunu bekleyin' diyor. Ben biliyorum soruşturma sonucunun ne olacağını; mahkeme arıyorlar. Burada bir mahkeme kuracaklar, o mahkeme Deniz Feneri olacak, orayı burayı gezecek, sonunda göreceksiniz gariban iki tane pilotu bulacaklar, 'Siz sorumluydunuz, niye bomba attınız?' diyecekler. Bu olayın bütün ayrıntılarını Türkiye Cumhuriyeti'nde yaşayan bütün vatandaşların bilmeye hakkı vardır. Hiçbir yerde sorumlu aramasınlar, sorumlusu hükümettir" dedi.
'Eninde sonunda bu işin hesabını mutlaka vereceksin bu millete'
Uludere'de bir insanlık dramı yaşandığını ifade eden Kılıçdaroğlu, Başbakan'a, "Kusura bakma, 'Haberim yoktu' demekle sen bu işten kurtulamazsın. Sen bir gün eninde sonunda bu işin hesabını mutlaka vereceksin bu millete. Bu işin zaman aşımı yoktur. Silahlı kuvvetler komuta merkezi sadece Genelkurmay ve Başbakana karşı sorumludur. Sen o harekat merkezinde bir hükümet temsilcisi de bulundurmak durumundasın. Sorumluluktan kaçmak bu kadar kolay mı?" diye seslendi.
'Sivilleri öldürüyorsun terörist diye, teröristlerin arabasına ateş etmiyorsun sivil diye'
Kılıçdaroğlu, Kayseri'deki patlamayla ilgili olarak "O aracı niye durdurmadınız?" diye sorduğunu anımsatırken, "Bugün bana cevap veriyor; 'Ya içinde siviller olsaydı' diye. Uludere'ye gidiyorsun sivilleri öldürüyorsun terörist diye, teröristlerin arabasına ateş etmiyorsun sivil diye. 100 km giden bir araç, Göksü 'dan kalkıyor, Pınarbaşı'na geliyor, yolda durduracak çivili bir bariyer de mi bulamadınız? 'Bunu izleyeceğiz' diyor. Anlaşıldı, bunların Terörle mücadelesi şu; bomba ihbarını izlenecek, nerede patladıysa, kaç kişi öldüyse, ondan sonra da terörle mücadele edilecek. Bu kadar kısır bir anlayış, teröre karşı bu kadar sığ bir anlayış olabilir mi? Hata yaptığını söyle, eksik yaptığını söyle. Hayır, savunacak. Neden tek otorite ya, her şeye dediği doğru ya, dokunmak ibadet ya böyle bir algı toplumda yaratmak istiyorlar. Recep Tayyip Erdoğan bu ülkede sen postmodern bir diktatörsün. Bütün dünya bunu öğrenecek" diye konuştu.
Kılıçdaroğlu, bu iktidar döneminde 139 kişinin faili meçhul gittiğini, 'Dur' ihtarına uymadığı için öldürülen kişi sayısının 428, gözaltında ya da cezaevinde ölenlerin sayısının da 322 olduğunu kaydederek, "İşte bizim demokrasimiz, insan hakları karnemiz bu. Onun için kimse Recep Tayyip Erdoğan'ı demokrat, demokrasi hayranı görmesin" dedi.
'Kenan Evren bile 12 Eylül'de böyle bir yasak getirmedi'
Kılıçdaroğlu, Hava-İş Sendikası yöneticilerinin de grup salonunda bulunduğunu belirtirken, AKP'nin Anayasa değişikliği referandumuyla grev hakkının önündeki engellerin kaldırılacağını söylediğini, ancak şimdi Hava-İş kolunda grev hakkını yasakladıklarını belirtti. Bunun uluslararası sözleşmelere, İLO sözleşmelerine, Avrupa Sosyal Şartına aykırı olduğunu kaydeden Kılıçdaroğlu, "Yasakçı zihniyetle yola devam ediyorlar. Kenan Evren bile 12 Eylül'de böyle bir yasak getirmedi" dedi.
'Başbakan'ın en son ihtisas alanı kadın doğum uzmanlığıydı'
Atanamayan öğretmen sorununa da değinen Kılıçdaroğlu, yeni bir kanun teklifi vereceklerini belirterek, her zaman her yerde atanamayan öğretmenlere sahip çıkacaklarını ifade etti. Kılıçdaroğlu, "Başbakan geçen gün öğretmenlerle ilgili bir laf etti. Her şeyi bilir ya. En son ihtisas alanı biliyorsunuz, kadın doğum uzmanlığıydı. Efendim, öğretmen, bin 624 lira alıyormuş, çok büyük paralar alıyormuş, bir de iki ay tatil yapıyormuş, 40 saatlik işe iyi para alıyormuş. İnsaf biraz. Öğretmenler bütün çağdaş ülkeler baş tacı ederler. Sen, 'Bana bir harf öğretenin 40 yıl kölesi olurum' diyen bir İslam düşünürünü bilmiyor musun?" diye konuştu.
Bu eleştirilerin toplumu umutsuzluğa yöneltmemesi gerektiğini ifade eden CHP Lideri, Türkiye'nin çözülemeyecek sorunu olmadığını, her sorunun çözüm adresinin de CHP olduğunu belirtti.
'Yeni bir anayasa profesörümüz doğdu'
Kılıçdaroğlu, yeni Anayasa çalışmalarıyla ilgili olarak kendisini "mızıkçılık"la şuçlayan Başbakan Erdoğan'a şöyle yanıt verdi: "Anayasa konusunda sen mızıkçılık yapıyorsun. Hani ilkokul öğrenciler vardır, elini kaldırır, 'hocam bana arkadaşım yumruk attı' diye onun gibi. Hiç sen merak etme Recep Tayyip Erdoğan. Bu ülkeye çağdaş bir anayasa nasıl getirilir, bizim söylediklerimiz dünyada kabul görüyor mu görmüyor mu? Biz bu ülkeye gerçekten, demokrasi, gerçekten özgürlük, gerçekten insan hakları, gerçekten kadın erkek eşitliği getirmekte kararlıyız. Sana rağmen yapacağız bunu. Sen engelliyorsun bunu. Arkadaşlar bir konuda tartışma çıkmış, 'Biz bunu gidip Recep Tayyip Erdoğan'a danışacağız' diyorlarmış. Demek ki yeni bir Anayasa profesörümüz doğdu".
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun grup toplantısındaki konuşmalarından satır başları:
- Orta Anadolu'da patates üretenlerin çok derdi var dediler bizde bunu araştırdık. Sizin dertlerinizle ilgilenen tek parti var o da CHP. Geçmişte oy vermediniz ama şapkanızı koyun önünüze ve düşünün.
- Ülkeyi yönetenden hesap sormanız lazım nasıl soracaksınız, sandıkta. Hiç biri sizin ne halde olduğunuzu görmüyorlar onlara artık sempati duymayın sizin partiniz artık CHP.
- Bu düzeni değişterecek olan parti biziz artık bunu görün. Kendinize sorun patates üreticisi geçmişte bir facia yaşadı. Bunun bedeli ödenecek diyorlar ama ortada bir şey yok.
'Kayıp kaçağı neden bana ödetiyorsun'
- Elektrik borcum var tamam ama kayıp kaçağı neden bana ödetiyorsun. Sana bu faturayı ödetenlerden hesap sorucaksın. Bunu sorucaksın ki bir daha seni kandırmasın. Esnaf gitti oy verdi, esnafı bitirdiler.
- 2002 yılında o krizin en yoğun döneminde icradaki dosya sayısı 10 milyon 26 bin 2011 yılında ise, 20 milyon 506 bine çıkmış durumda. Siz bırakın gazeteleri siz önce kendinize bakın.
- Hollanda bizim Konya'dan küçük ama bir yılda 80 milyar dolar tarım ürünü üretiyor. Bizim neyimiz eksik... Sadece siyasi irademiz.
'Herkes dert küpü'
- Herkes dert küpü. Peki oyları kime verdiniz diyorum hepsi AK Parti.
- Köylü kardeşlerime sesleniyorum. Sizin partiniz CHP'dir. Destek vermesseniz sizin vergileriniz başkalarına faiz olarak ödenir. Rakamlar ürkütücü, ekonominin her alanında sorun var. Anadolu'yu gezmiyorlar gündemi değiştirmek için herşeyi yapıyorlar.
- Vatandaşın cebine bakması lazım. Demokrasiler bir kişinin istediği gibi at oynattığı rejimler değildir. Aslonan kurumlardır. Milli iradeyi bu kurumlar kullanır. 21. yy'da medyadır. Halkın sesidir. Ama bir kişi bu kurumlara baskı kurarsa orada demokrasiden söz edilemez.
'Neden boyundan büyük işlere girdin'
- Milletvekilleri hapiste. Çiçek ise elimden bir şey gelmiyor diyor. Peki neden boyundan büyük işlere girdin. Benim kadar dikkatli davranan yok. Bir ülkede halkın seçtiği vekiller hapisteyse bunun sorumlu TBMM'dir.
- Sayın başkan sen artık o koltukta rahat oturamazsın. Bu süreç parlementoyu yönettiği gün sayın başbakanın kendisine dönüp bu milletvekilleri sen mi susturacaksın ben mi dediği an bitti.
- Bu saatten sonra senin gücün falan yok. Sen itiraf ettin. Türkiye zorlu bir süreçten geçiyor, dikta döneminden geçiyor. Demokrasi, basın özgürlüğü, yargı bağımsızlığı yok. Bir kişinin egemenliği var. Buna kimse ses çıkarmıyor.
'Bugün Bekir Coşkun için söylenen yarın sizin için söylenir'
- Sayın basın mensupları bu ülkeden özgürlükleri Erdoğan'ın belirlemesine nasıl izin veriyorsunuz. Bugün Bekir Coşkun için söylenen yarın sizin için söylenir.
- Kaleminden pislik akıyor dedi, herkes sessiz kaldı. O da cesaret aldı. Sonra ne dedi sizin boynunuzdaki tasmaları ben çıkardım dedi. Bir iki yazar dışında tamamında övgü var. Medya özgürlüğü yok ama boynunuzda tasma var diyen bir Başbakan var en azından bunu sindirmeyin.
- Böyle bir hakaret dünyada bir ilk. Bunu ben içime sindiremiyorum. Medya da içine sindirilmeli. Siz ileri demokrasi diyorsunu bu çağa. Düşünce özgürlüğünü savunurken aslında kendi düşünce özgürlüğünü savunur demektir.
'Atmazsanız namertsiniz atın bakalım'
- Bu ülkeden basın sınıfta kalmıştır ve artık ciddiye alınmayacaktır. Korkak ve aydın sözcükleri bir arada olmaz. Aydın toplumun önderidir. Sayın Fazıl Say dünyaca ünlü bir sanatçı. Herkes gıpta ile bakıyor ama biz onu hapis ile yargılıyoruz.
- Atmazsanız namertsiniz atın bakalım. O savcı sanat nedir biliyor mu? Onlara savcı denmez onlar kapı kullarıdır.
'Bu mahkemeler Kenan Evren mahkemelerinin 2012 örneğidir'
- Topluma çeki düzen vermek istiyorlar, baskı kurmak istiyorlar. Konuşursan sopayı indiririm. Bu mahkemeler Kenan Evren mahkemelerinin 2012 örneğidir.
- Savunmanın kutsal olduğunu herkes bilir. Avukatlar diyorki bilirkişi görevlendirin hayır diyorlar. Avukatlarda o zaman duruşmaya girmicez diyorlar. Sonra hemen kanun çıkarıyorlar siz olmasanızda biz karar veririz diyorlar.
'Çifte standartın olduğu yerde adaletten söz edilmez'
- Çifte standartın olduğu yerde adaletten söz edilmez. O hakimlere soruyorum bilirkişi atasınız nolur o zaman bütün sahtelikler ortaya çıkacak. O zamn tarih onlara soracak sen bu insanları nasıl hapiste tuttun diye. O yargıçlar istifa etsin meclise gelsin hesabını versin.
- O yargıçlar çocuklarına bile hesap veremeyecekler. Hangi yargı bağımsızlığı önce yargıç vicdan taşıması lazım.
'Sonunda itiraf etti'
- Uludere olayında sorduk istihbartı kim verdi diye amerikada bir gazete açıkladı biz verdik diye. Ama bizimkiler hemen halvet yaptı yalanladılar. Ama onlar gazete haberlerinin arkalarında durdular. Sonra ne dediler Obama'ya zor duruma sokuyomuş sanane Obama'dan.
- Şimdi başka bir itiraf çıktı. Uludere'de insanlar öldürüldü benim sonradan haberim olduç Bir ülkeyi yöneten kişi taşeronların emriyle yönetiyorsa kendini başbakan olarak görmesin. Kimse seni iplemiyor bile. Bir başbakan bu kadar aciz olamaz. Bunu biz desek kıyamet kopardı.
'Bunlar insani açıklama değilmiş'
- İdris Naim Şahin, bakanların konuştuklarını açıkladı ama tepki gelince sazı hüseyin Çelik eline aldı. Bunlar insani açıklama değilmiş. Şimdi bunların hepsi insani sadece o mu değil. Başbakan sen Şahin'i mi yok Çelik'in yanında mı duruyorsun.? Sen ülkeyi yönetemiyorsun demektir.
- Kendi konuştu noldu daha fazla berbat etti. Ne dedi; kürtaj bir cinayettir, her kürtaj bir Uludere'dir. Uludere'yi unutturacakya. Hangi matıkla söylenir bu. Biliç altına yerleşmiş. Uludere konusunda çık ve net özür dilemediğin sürece bu senin yakandan düşmeyecektir.
- Başkası da diyor ki bekleyin soruşturma sonucunu diyor. Şimdi mahkeme arıyorlar deniz feneri gibi olacak. Bu olayın ayrıntılarını herkesin öğrenme hakkı vardır. Sorumlu hükümettir.
'Bu işte zaman aşımı yoktur'
- Meclis yetkiyi hükümete verdi. Kim sorumlu hükümet sorumlu daha ne arıyorsunuz ki..Sen bu işten kurtulamassın. Bu işte zaman aşımı yoktur.
- Terör bizim en büyük sorunumuz. 30 yıldır çözülemiyor. Hükümet programında böyle bir konu zaten yok. Uludere'ye gittiler katlima olanak sağladılar. biz dile getirdik.
- Kahramanmaraş'ta jandarma arajına çarpıyor sürtli bir şekilde devam ediyor 90 km. Bunu sordum cevabını bugün verdi bana ya içinde sivil varsa diye. Buyrun kafaya bakın. Bunu izleyeceğiz diyor işte bunların mücadelesi bu.
- Teröre karşı bu kadar sığ bir anlayış olabilir mi? İlla savunacak hata yaptığını kabul etti. Sen postmodern bir diktatörsün. 139 kişi faili meçhule gitti. Gözaltında ölenlerin sayısı 322 işte bizim demokrasimiz bu. Kimse onu demokrasi hayranı görmesin.
'Gönlümüz Hava-İş'le'
- Hava- İş sendikasından ve başka sendikalarda burda gönlümüz onlarda. AKP'nin bir yayın organı açıkladı. Grev yasağı getiriyorlar referandumda ne diyordu şimdi ne diyorlar. Bu aykırı ama olsun ben istediğimi yaparım diyor.
- Milletvekili değil onlar kurşun askerler. Yasama organının bağımsız iradesini ortaya koymamız lazm. Grevi yasaklıyorsun ama neye göre, biz avrupada imza atmışız. Bu yasak ne Kenan Evren bile böyle bir yasa getirmedi.
'Başbakan öğretmenlere de laf etti'
- İskenderun Dörtyol'da bir taziye ziyaretine gittim. Yaşlı bir vatandaş geldi dedi ki oğlum 10 yıldır atama bekliyor. Onun nasıl gözyaşı döktüğünü gördüm. İntihar edenler var. Bu dönem kanun teklifi verdik, reddeden AKP oldu. Yeniden teklif vereceğiz.
- Sayın Başbakan öğretmenlere de laf etti, en son da kadın doğum uzmanı oldu. Öğretmenler büyük paralar alıyormuş bir de tatil yapıyormuş. Öğretmeni bütün ülkeler baş tacı ediyor. Verdiğin 1.600 tl onu da başına katıyorsun.
- Öğretmene veridği para yoksulluk sınırının altında. Bu öğretmen bazen simit satıyor, şoförlük yapıyor sen bu duruma düşürdün.
'Sıfır terörle devraldılar. Şu an terör batağına soktular'
- Sıfır terörle devraldılar. Şu an terör batağına soktular. Bu eleştiriler toplum u olumsuzluğa yöneltmemeli. Her sorunu çözeriz. Biz cebimiz, akrabalarımız için çalışmıyoruz. Biz bu ülke için varız.
- Bizim bütün alanlarda projemiz var anayasa konusunda mızıkçılık yapan aslından AKP. Sen meraklanma çağdaş anayasa nasıl getirilir göreceksin. Sana rağmen yapacağız bunu.
En Çok Okunan Haberler
- Dönmek isteyen gençler için şartını açıkladı
- Devrim Muhafızları'ndan Suriye çıkışı
- 'Seküler müdür kalmadı'
- ‘Kartlar bloke edilebilir’ uyarısı!
- CHP'nin ilçe başkanından açıklama!
- Bir acayip Türkiye hikâyesi
- Jose Mourinho'dan genç futbolcuya övgü!
- Üniversite öğrencisi, trafikte öldürüldü
- Kılıçdaroğlu'ndan Özel'e 'Suriye' yanıtı
- Başkan Özarslan’dan açıklama