Sigara, KOAH'ın en büyük nedeni

Diyarbakır Eğitim ve Araştırma Hastanesi (DEAH) Göğüs Hastalıkları Uzmanı Dr. Egemen Bıçakcı, Kronik Obstrüktif Akciğer Hastalığı'nın (KOAH) en büyük nedeninin sigara olduğunu söyledi.

Sigara, KOAH'ın en büyük nedeni
Abone Ol google-news
Yayınlanma: 14.01.2013 - 21:44

Diyarbakır Eğitim ve Araştırma Hastanesi (DEAH) Göğüs Hastalıkları Uzmanı Dr. Egemen Bıçakcı, KOAH'ın dünyada en çok ölüme neden olan hastalıklardan biri olduğunu belirterek, ''Hastalığı tetikleyen baş aktör ise sigaradır'' dedi.

KOAH'ta ölüm oranının AIDS'teki kadar yüksek olduğunu belirten Bıçakçı, AIDS nedeniyle her yıl 2 milyon 866 bin hasta ölürken KOAH'tan ölen hasta sayısının ise 2 milyon 672 bin kişi olduğuna dikkati çekerek şöyle konuştu: ''Şu an için en sık ölüme neden olan hastalıklar arasında 6'ncı sırada olan KOAH'ın, 2015-2020 yılları arasında 3'üncü sıraya yükseleceği tahmin edilmektedir. Hastalık kroniktir ve tedaviye rağmen ilerleyici bir karakteri vardır. Hastalık sadece akciğerleri etkilemekle kalmayıp bitkinlik, yorgunluk, duygu bozuklukları, uyku bozuklukları, mental problemler, iş gücü kaybı ve sosyal yaşamda önemli kısıtlamalara neden oluyor. Hastalık başlangıçta sabahları öksürük, balgam ve tükürme ile başlar. Öksürük, balgam ve tükürme, hastayı kısmen rahatlatır. İlerleyen yıllarda bu şikayetlere nefes darlığı ve göğüste hırıltı hissi eklenir. Nefes darlığı özellikle egzersizle birlikte hissedilir. Hasta efor sarf ederken çabuk tükenir, nefesini yetiremediğinden şikayet eder. Şikayetlerin şiddetlendiği aylarca sürebilen alevlenme dönemleri gelişir.''

 

Erken teşhisin önemi

Bıçakçı, hastalığın çoğunlukla fark edilemediğini, tıbbi yardımın genellikle aranmadığını belirterek, ''Hekim olarak pratikte gördüğümüz tıbbi yardımın, ancak alevlenme dönemleri çok şiddetlendiğinde, birey nefes alamaz hale geldiğinde arandığıdır ki bu dönemde hastalık çoktan ileri evrelere ulaşmış olur'' diye konuştu.

İleri evrelerde hastalığı kontrol altına almanın güç olduğunu, söz konusu dönemde hastanın da sabrının tükendiği, dayanma gücünün de azaldığını ifade eden Bıçakçı, şöyle devam etti: ''Bu şikayetlerin önemsenmemesi nedeniyle özellikle ülkemizde yeni tanı konmuş hastaların büyük çoğunluğu ileri evrelerdeki hastalardır. Hastalık ilerledikçe hastanın günlük aktiviteleri, çabuk tükenme, bitkinlik, nefes darlığı ve uykusuzluk nedeniyle giderek kısıtlanır, sonunda oksijene ve yatağa bağımlı, bakıma muhtaç hale gelir. Üstelik hasta giderek artan sıklıkta acil servise başvurmak zorunda kalır ve hayati tehlikesi olduğundan hastaneye yatırılarak tedavi edilmesi gerekir. Bu olaylar, hastanın ve yakınlarının sosyal yaşamlarını son derece olumsuz yönde etkiler. KOAH hastalığında tedavinin püf noktası; hastalığın erken teşhisi, sigaranın bırakılması, hava kirliliği ve kötü çalışma koşulları gibi çevresel etkenlerden uzaklaşmak ve bir göğüs hastalıkları uzmanının kontrolü ve takibinde olmaktır.''


Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon

En Çok Okunan Haberler