"Silivri ikinci bir Gazeteciler Cemiyeti"

DSP Genel Sekreteri Hasan Erçelebi, Genel Sekreter Yardımcısı İrfan Özdemir ile partisinin Bolu İl Başkanlığını ziyaret ederek partililerle görüştü.

Burada bir basın toplantısı düzenleyen Erçelebi, dün TBMM'de seçim kararı alınırken, eş zamanlı olarak Türkiye'de baskınlar ve tutuklamaların yapıldığını söyledi.

Erçelebi, ''Bunlar gerçekten birer tesadüf müdür değil midir, bunun yorumunu düşünen insanlara, aydınlara, Türk halkına, ilim insanlarına ve dünyada özgürlük için mücadele edenlere havale ediyorum. Türkiye, geçen yıl çıkan basın istatistiklerine göre 138'inci sıradaydı. Ama son bir ayda tutuklamaları da dikkate aldığımızda bu sıralama 148, 158, belki 168'e ulaştı. Toplam 180 ülke var. Uganda, basın özgürlüğü konusunda bizden üst sırada. Daha özgürmüş Uganda'da basın'' dedi.

Şu anda Silivri Cezaevinin ''ikinci bir Gazeteciler Cemiyeti, Çağdaş Gazeteciler Cemiyeti olduğunu'' savunan Erçelebi, ''Bu nasıl bir hükümettir, nasıl bir zihniyettir, nasıl bir anlayıştır. İki gazetecinin bir odada bile kalmasına bile tahammül olmayan bu zihniyet, nihayet dün Sayın Mustafa Balbay'ı, Tuncay Özkan'ı ve Doğu Perinçek'i hücreye gönderdi. Acaba bu üç kişi, daha önce dışarıda kuramadıkları örgütleri, gizli örgütleri cezaevinde ikişer ikişer kalınca mı kurmaya başladılar? Ben de merak etmeye başladım. Gerçekten dünyaya gülünç oluyoruz, böyle bir yönetim tarzı olmaz'' diye konuştu.

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın geçmişte şiir okuduğu için hüküm giydiğini söyleyen Erçelebi, ''Kıyamet kopmuştu. Efendim bir şiir okudu, nasıl dört ay yatar falan... Belki de kahraman olmuştu. Ama Sayın Balbay, Özkan, Perinçek ve diğer gazeteciler üç yılı aşkındır Silivri'de ne ile suçlandıkları bilmeden tutuklu bulunuyor. Bu gerçekten bir zulüm müdür hukuk mudur, bunu öğrenmek istiyoruz'' dedi.

''Açık, seçik ve net bir şekilde söylüyorum. Bu anlayışla, bu kafayla ve bu zihniyetle Türkiye'de seçim güvenliği ortadan kalktı'' diyen Erçelebi, şöyle devam etti:
''Türkiye ileri demokrasiye değil, zulüm yönetimine girmiştir. Yol yakınken, keser dönmeden, sap dönmeden, hesap dönmeden lütfen hukuk devleti kurallarına çekiliniz. Basın özgürlüğünü engellemeyiniz. Elinde kalem, dilinde kelamdan başka bir şeyi olmayan gazetecilere lütfen zulüm etmeyiniz. Gelin özgür ortamda seçimleri yapalım, iktidarı demokrasi yoluyla, sandık yoluyla sıkıntısız bir şekilde devredin.''