"Sistem değil, yöneticiler iyi değil"
CHP Genel Başkan Yardımcısı Faik Öztrak, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın "İstikrar için iki partili sistem istiyorum" açıklamasını değerlendirirken, "Rejimi, sistem iyi götürmüyor bu işi demek doğru bir yaklaşım değil. Hayır, yöneticiler iyi değil. Türkiye'nin önündeki fırsatları göremiyorlar. Bunları değerlendiremiyorlar. Türkiye iyi yönetilmedi" dedi.
Öztrak, CHP Genel Merkezi'nde son ekonomik gelişmelere ilişkin bir basın toplantısı düzenledi. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın "Türkiye 2023'e yürüyor" adlı toplantıda AKP iktidarında milli gelirin 230 milyar dolardan 730 milyar dolara ulaştığını ve milli gelirin 3 kat arttığını söylediğini anımsattı. Öztrak, milli gelirin artmasının arkasında döviz kurundaki gelişmelerin yattığını, sabit fiyatlarla değerlendirme yapıldığında artışın 1.4 kat olduğunu ve milli gelirin 399 milyar dolar olduğunu kaydetti.
Başbakan'ın açıkladığı hedeflerle iktidarda geçen sekiz yıllık döneminin "günahını çıkardığını" dile getiren Öztrak, "Sekiz yıllık iktidarında işsizliği yüzde 10'nun altına çekmeyi başaramamış bir Hükümet ve son 2 yılda yüzde 14'leri de gördük. Şu anda yüzde 12'lerde olan bir işsizlik var, 2023'de işsizliği yüzde 5'e indireceğini söylüyor" dedi.
Türkiye'nin son 8 yılda toplam 390 milyar dolar dış ticaret açığı verdiğini, Başbakan'ın 2023'te 500 milyar dolar ihracat ve bir trilyon dolarlık dış ticaret hacminden söz ettiğini anımsatarak "Bunun anlamı şu: İthalat da 500 milyar dolar olacak. 8 yıl içinde 390 milyar dolar açık vermişsiniz, ekonomiyi tamamen dış kaynak girişine ve ithalata bağımlı hale getirmişsiniz, 2023 yılında ithalatla ihracatı eşit hale getireceksiniz" diye konuştu.
Öztrak, Başbakan'ın "Türkiye, bölgesinde tarım merkezi olacak" sözlerine ilişkin de "İktidarında tarımsal alanları hızla daraltan, çiftçisine kendi çıkardığı Tarım Kanununun emrettiği desteği dahi vermeyen, kendi çiftçisini tasfiye eden, Güney Amerika'dan, Avustralya'dan et ithal eden, millete ithal kurbanlık kestiren Sayın Başbakan'ın, 2023'te Türkiye'nin bölgesinde tarım merkezi olacağına yönelik politikalar nelerdir, bunu açıklaması lazım. Tarım merkezi olacak demek yetmiyor" dedi.
Başbakan'ın 8 yıldır izlediği politikaların, Türkiye'nin kendi imkanlarını dikkate almayan, sıcak paraya bağımlı politikalar olduğunu, bu süreçte işsizliğin düşmediğini, dış açıkların artmaya devam ettiğini söyleyen Öztrak, "Sayın Başbakan'ın açıkladığı bu hedeflerin altında nasıl bir politika değişikliği vardır ki bu 8 yılda yaşadığımızdan çok daha farklı bir tablo ortaya çıkacaktır? Bu yeni politikaları Sayın Başbakan'ın mutlaka açıklaması gerekiyor" diye konuştu.
"Başbakan projelerinin kaynağını açıklasın"
Öztrak, Başbakan Erdoğan'ın 2023'e kadar 15 bin kilometre bölünmüş yol inşa etmekten, dünya'nın en büyük 10 limanından birinin Türkiye'de olacağından, 11 bin kilometre olan Türkiye'nin demiryolu ağının iki katına çıkarılacağından söz ettiğini anımsatarak şöyle konuştu:
"Biz de kendisine soruyoruz CHP olarak. Bu projelerin kaynağı nerededir ve maliyeti nedir? Bunların açıklanması lazım. 8 yıldır iktidarda olan bir hükümet bu açıklamaları yaparken bu projeksiyonları da ortaya koymalıydı. Eğer bu açıklamalar yapılmazsa, politika değişikliği nedir, nedir ihracat artışını sağlayacak ve ithalatı düşürecek olan politikalar? İşsizliği hangi politikalarla çözeceklerdir? Bu projelerin finansmanını nereden bulacaklardır? Bunları görmediğimiz zaman söyleyeceğimiz şudur: Bunlar, '2023'e kadar kim öle kim kala, biz bu hedefleri açıklarız, kimse de sormaz' mantığıyla ortaya konmuş hedefler olabilir."
Öztrak, AKP'nin açıkladığı hedeflere ulaşacağı bir performans göstermediğini kaydederek "Ayinesi iştir kişinin lafa bakılmaz. Bu hedefleri gerçekçi bulmadığımızı söylemek istiyorum" dedi.
Öztrak, bugün açıklanan verilere göre geçtiğimiz yıl dış ticaret açığının yüzde 84 oranında arttığına dikkat çekerken Başbakan Yardımcısı Ali Babacan'ın yaptığı açıklamalarla "para politikasının koordinatörlüğüne soyunduğunu" dile getirerek "Hükümet'in para politikasına bu kadar bulaşması ciddi şekilde sıkıntı yaratabilir, para politikasına olan güveni sarsabilir" dedi.
"Türkiye en büyük siyasi istikrarsızlıklarını son 8 yılda yaşadı"
Açıklamasının ardından gazetecilerin sorularını yanıtlayan Öztrak, önümüzdeki Pazartesi günü yapılacak CHP Merkez Yönetim Kurulu (MYK) toplantısında partiden ayrılmış isimlere "genel af" çıkartılacağı ve Mustafa Sarıgül, Fikri Sağlar gibi isimlerin CHP'ye döneceği iddialarının sorulması üzerine "Biliyorsunuz MYK gündemi pazartesi günleri belli oluyor. Dolayısıyla o noktaya kadar yapılacak her türlü gündemle ilgili söylentiler spekülasyon olmaktan öteye gidemez" dedi.
Başbakan Erdoğan'ın "İki partili sistem istikrarı sağlar" açıklamasını değerlendiren Öztrak, demokrasilerde vatandaşın tercihlerinin kesintisiz olarak Meclis'e yansımasıyla istikrarın sağlanacağını ifade ederek şöyle konuştu:
"Bugün Türkiye'de bir istikrar söylemi içinde sürekli koalisyonlar kötüleniyor, tek parti iktidarları istikrarın teminatı gibi gösteriliyor. Ama size şunu hatırlatmak isterim: Son 8 yıllık dönemde tek parti iktidarı vardı Türkiye'de. Ama Türkiye en büyük siyasi istikrarsızlıklarını bu dönemde yaşadı. Ekonomik olarak baktığımızda bir Merkez Bankası Başkanı'nın seçiminde dahi ciddi sorunlarla karşı karşıya kaldık.
Onun için, seçmenin tercihlerinin parlamentoya yansımasından korkmamak lazım. Ama öyle anlaşılıyor ki Sayın Başbakan'ın gitmek istediği nokta öyle iki partili bir Meclis falan değil Başkanlık sistemidir, onun altyapısını hazırlamaya çalışıyor bu söylemlerle."
"Sistem kötü demek yanlış, yöneticiler kötü"
Öztrak, "Siz başkanlık sistemine nasıl bakıyorsunuz?" sorusu üzerine ise her ülkenin kendi yapısına uygun sistemler olduğunu, başkanlık sisteminin ABD'de başarılı olmasına karşın Avrupa'nın birçok ülkesinde başarılı olamadığına dikkat çekerek "Ben de Türkiye'de güçler ayrılığına dayanan parlamenter sistemin daha başarılı olduğu kanaatindeyim" dedi.
AKP yetkililerinin sürekli "Biz Türkiye'yi dünyanın en büyük 16. ekonomisi haline getirdik" açıklamaları yaptığını anımsatan Öztrak, 2000 yılında da Türkiye'nin, dünyanın en büyük 16. ekonomisi olduğuna işaret ederek sözlerini şöyle sürdürdü:
"Yani Türkiye'nin gerilemesi, parlamenter sistem altında çözüm üretememesi gibi bir şey yok. Türkiye gerçekten kendi iç dinamiklerine baktığınız zaman iyi yönetildiği zaman çok yüksek performansları sergileyebilecek bir kapasitede ekonomi. Türkiye'nin çok dinamik bir insan gücü var. İyi yönetilseydi şu küresel coşku döneminde 16. büyük ekonomi olarak kalmazdık, aynen Çin, Hindistan'ın yaptığı gibi gelişmişlik merdiveninin çok daha üst basamaklarında yer alabilirdik diye düşünüyorum. Rejimi, sistem iyi götürmüyor bu işi demek doğru bir yaklaşım değil. Hayır, yöneticiler iyi değil. Türkiye'nin önündeki fırsatları göremiyorlar. Bunları değerlendiremiyorlar. Türkiye iyi yönetilmedi. O nedenle de 16'ncıydık, 16'ncılıkta kaldık."
En Çok Okunan Haberler
- Emekliye iyi haber yok!
- Devrim Muhafızları'ndan Suriye çıkışı
- Adnan Kale'nin ölümüne ilişkin peş peşe açıklamalar!
- Dönmek isteyen gençler için şartını açıkladı
- İngiliz gazetesinden Esad iddiası
- 'Seküler müdür kalmadı'
- CHP'nin ilçe başkanından açıklama!
- ‘Kartlar bloke edilebilir’ uyarısı!
- Üniversite öğrencisi, trafikte öldürüldü
- İkinci elde 'Suriyeli' hareketliliği