'Sivil darbeciler bize ders veremez'

CHP Sözcüsü Faik Öztrak, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın CHP’ye yönelik eleştirilerine “Darbe girişimini kendisi için bir fırsata çeviren, OHAL ilan edip bu şartlarda ülkeyi sandığa götüren ve Gazi Meclis’in yetkilerini budayarak tek adam parti rejimine geçen sivil darbecilerin bize demokrasi dersi vermeleri hadlerine değildir” diye tepki gösterdi.

CHP MYK toplantısında 23 Haziran’daki İstanbul seçimine yönelik kampanyada kullanılacak söyleme ilişkin değerlendirmeler yapıldı. İstanbul seçimlerine yönelik AKP ve MHP’ye oy verdiğini ifade eden seçmenlerle derinlemesine analiz yöntemiyle gerçekleştirilen görüşmelerde elde edilen sonuçlar masaya yatırıldı. Buna göre 31 Mart’ta AKP’nin adayı Binali Yıldırım’a oy verdiğini ifade eden AKP ve MHP seçmeninin yaklaşık yüzde 10’unun “İmamoğlu’nun haksızlığa uğradığı” gerekçesiyle sandığa gitmemeyi düşündüğü belirlendi. Bu gerekçeyle sandığa gitmemeyi düşünen seçmene yönelik Yüksek Seçim Kurulu’nun (YSK) gerekçeli kararındaki tutarsızlıklar ile AKP’nin iddialarının havada kalması üzerinden seslenilmesi gerektiği ifade edildi.

CHP Sözcüsü Faik Öztrak, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın Yassıada’da CHP’ye yönelik yaptığı eleştirilere yanıt verdi. Öztrak, MYK toplantısına ilişkin özetle şu açıklamaları yaptı:

Betona boğan zihniyet: 27 Mayıs darbesine giden süreç ve darbeden sonra yaşananlar tarihe mal olmuştur. Tarihi eğip bükerek siyasi rant devşirmeye çalışanlar CHP’nin demokrasiye dönerken gösterdiği gayretleri gizleyemezler. Saray’ın kibirli adamı bunu anlayamaz. Binadan ve ranttan başka bir şey görmeyen Yassıada’yı betona boğan bu zihniyet CHP’nin demokrasi anlayışını idrak edemez.

Hadlerine değil: Darbe girişimini kendisi için bir fırsata çeviren, OHAL ilan edip bu şartlarda ülkeyi sandığa götüren ve Gazi Meclis’in yetkilerini budayarak tek adam parti rejimine geçen sivil darbecilerin bize demokrasi dersi vermeleri hadlerine değildir. Daha dün İstanbulluların sandıktan çıkan iradesini emirlerindeki YSK ile masada gasp eden bu kendini bilmezlerden alınacak hiçbir ders olamaz. CHP olarak biz darbelerin her türlüsüne karşıyız. Tankla yapılsa da karşıyız, OHAL ile yapılsa da karşıyız, YSK eliyle yapılsa da karşıyız.

Linç kampanyası: Türkiye bir süredir muhalif seslere yönelik bir linç kampanyasına şahit oluyor. Bu kampanya Meral Akşener ile başladı, Genel Başkanımızın linç edilmek istenmesiyle devam etti. Bunun hemen ardından hedefe muhalif gazeteciler konuldu. Yavuz Selim Demirağ darp edildi. Antalya’da İdris Özyol saldırıya uğradı. Gözü dönmüşler Ankara’da da Sabahattin Önkibar’a saldırdılar.

Saldırılara göz kırpılıyor: Sorumluların bir an önce cezalandırılmalarını bekliyoruz. Tek adam rejiminin yönettiği ülkemizin başkentinde meydan zorbalara bırakılmış gözüküyor. Saldırılara karışan bu zorbalar hemen serbest bırakılıyorlar. Böylece yeni saldırılara adeta göz kırpılıyor.
Kızgın demir harlanıyor: Saldırganlara gösterilen bu anlayış, akıllara bu saldırıları planlayanlar ile himaye edenlerin gücü elinde tutanlar olduğunu düşündürüyor. Birileri kızgın demirin ateşini harladıkça harlamaktadır. Artık ülkemiz yönetilemez hale gelmiştir. Demokrasi ve devlet ciddiyetinin gereği bellidir. Emaneti taşıyamayan derhal istifa eder; etmezse görevinden alınır. Ülkemizde ne istifa eden var, ne görevden alınan var.

Cipler hangi sıfatla verildi: AKP’nin metal yorgunu belediye başkanı bedenini devasa lüks ciplerde dinlendiriyormuş. Biz milletvekili olarak yeniden seçilmez isek TBMM Kütüphanesi’nden aldığımız kitabı iade etmemiz gerek. Ama nasıl olmuşsa 3 koskoca cip görevden alınan başkanın altında yıllarca kalmış. 3 yıl önce 1 milyara bağlanan ihale bu yıl 182 milyona bağlandı. Enflasyon farkını da koyarsanız bugün yapılan ihalenin 10’da bir fiyatına bağlandığını görürsünüz.
Hisse devri konuşuluyor: İstanbul’daki yeni hava limanı konusunda uyarılar yapmıştık. Bu hava limanını yapan müteahhitlerin hisselerini devretmek için arayışta olduğu söyleniyor. Ekonomi kötü diyenleri 27 Mayıs darbecileriyle bir tutuyorlar. Krizin tek sorumlusu Saray yönetimidir. Ekonominin başına damadını getirdi. Eş, dost çocuklarını bakan, genel müdür yaptı. Türkiye’yi aile şirketi gibi yönetmeye başladı. l ANKARA