"Sorun Türkiye'nin sorunudur"

Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Cemil Çiçek, Bakanlar Kurulu toplantısının ardından açıklamada bulundu. Üniversite harçlarına yüzde 8 zam yapılmasını uygun gördüklerini belirten Çiçek, yüzde 300 gibi yapılan açıklamaların ise art niyet taşıdığını söyledi.

Bazı art niyetli grupların provokasyon amacıyla bu tür açıklamalar yaptığını ifade eden Çiçek, "Bu provokasyonların sürdürüldüğü dönemde hükümet olarak biz böyle bir karar almadık. Bu kararı bugün aldık. Bundan önce kim ne dediyse art niyetlidir" dedi.

Harç kredisi konusunda Yurt-Kur'un her konuda gerekli kolaylığı sağladığını da söyleyen Çiçek, "Bu yılda da yine gerekli kaynak artırıldı. Artış geçmiş yıllardakine benzer yüzde 8'dir. Yüzde 300-500 gibi söylenenler yalandır" dedi.

"Kürt açılımı konusunda herkesin görüşünü almak istiyoruz"

Çiçek, Bakanlar Kurulu'nda Kürt Açılımı'na ilişkin yapılan değerlendirmeler hakkında bilgi verdi ve gazetecilerin sorularını yanıtladı. Çiçek, "Bu konuyla ilgili MGK'ye katılan Bakanlar ve Sayın Başbakanın başkanlığında 2 toplantı yapıldı. Bugün itibariyle bütün siyasi partilerimizle de randevu talep edildi. Yapmak istediğimiz bu çabanın ne anlam ifade ettiğini yüz yüze görüşmek, telkinleri, tavsiyeleri var ise bunları tespit etmek, bu sürece katkı verecek herkesin görüşünü almaktır" dedi.

Öncelikle Meclis içindeki partileri, bunun ardından Meclis dışındaki partileri dinlemek istediklerini belirten Çiçek, "Birbirimizin vatanperverliğini sınamadan, doğru olan neyse, sükunet içinde biz bunları dinlemeye hazırız. Türkiye bu sorunu çözmek mecburiyetindedir. Yoksa başkaları kendi hesabına karıştırıyor. Bu sorunu biz çözeceğiz. Herkesin bu konuda söyleyebileceği ne varsa saygıyla dinlemeye ve görüşlerinden azami şekilde istifade etmeye çalışacağız" diye konuştu.


"Vatanperverlik duygusu içinde bu sorunu çözeceğiz"

Açılım'a ilişkin adımlar atarken Türkiye'nin temel değerleri çerçevesinde adımlar atılacağını ifade eden Çiçek şunları kaydetti:
"Demokrasi içinde soruna çözüm bulunacaktır. Bu çabalar, bu gayretler, kardeşlik ve barış üzerine inşa edilecektir ve doğru olan da budur. Bizim de iktidarda uygulamaya çalıştığımız kardeşlik projeleridir. Türkiye üniter devlettir ve bu çalışmalar üniter devlet yapısı içinde yapılacaktır. Kimin ne düşüncesi varsa, katkısı varsa bunu gündelik siyasete kurban etmeden büyük bir vatanseverlik duygusu içinde bunları dinlemeye gayret ediyoruz. Siyasi partilerin, sivil toplum kuruluşlarının, meslek örgütlerinin görüşü alınacak. Herkesin görüşünü almaya çalışarak bu meseleyi milli bir anlayışla, birlik beraberlik ve kardeşlik duygusu içinde çözeceğiz. Yarın Sayın İçişleri Bakanı grubumuza bilgi verecek. Siyasi partilere de bu bilgileri verecek.

Bizim arzumuz, bizim ifadelerimizin dışında bu çabalara anlam yüklenmemesidir. Tarafımızdan teyit edilmeyen bilgileri sanki böyle bir şey varmış gibi değerlendirmek sürece zarar verir.

Yaptığımız çalışmalarla ilgili herkese bilgi vermek istiyoruz. Tabiatıyla en başta da siyasi partilere vermek istiyoruz. Randevu talebini kabul ederlerse doğrudan veririz. Varsa endişeleri, tenkitleri bunları da birinci ağızdan duymak isteriz. Biz iyi niyetle ve büyük bir samimiyetle bu konunun Türkiye'nin gündeminden çıkması için elimizden gelen gayreti gösteriyoruz. Bunun için de biz herkesin kapısını çalarız. Randevu verirler ya da vermezler kendi takdirleri. Bu hepimizin meselesi, sadece AK Parti'nin meselesi değil."

Bir gazetecinin, siyasi partilerin randevu vermemesi halinde ne yapılacağına ilişkin sorusu üzerine Çiçek, "Bugünden fal açmam. Verirse vermiş olur, vermezse vermemiş olur. Böyle bir tahmin yapmaya ne gerek var" yanıtını verdi.

Çiçek, başka bir soru üzerine ise Açılım'a ilişkin ilk toplantının Çarşamba günü TOBB ile yapılacağını, diğer kuruluşlarla bu toplantıların devam edeceği yanıtını verdi.


"Önemli olan petrolün gelmesi, nerden geldiği değil"

Bir gazetecinin hafta içinde Rusya ile imzalanan anlaşmalarla ilgili sorularını da yanıtlayan Çiçek, "Petrol nereden gelirse gelsin. Mühim olan o hattın açılmış olması, o hatta petrol verilmesi. Böylece Türkiye'nin enerji koridoru haline gelmesidir" dedi.


"Yabancı sermayeyi destekliyoruz"

Bir gazetecinin, medya kuruluşlarında yabancı payının yüzde 25'den yüzde 50'ye çıkarılmasına yönelik RTÜK yasasında yapılacak değişikliği hatırlatması üzerine Bakan Çiçek, söz konusu taslağın Kurul'da görüşülmediği yanıtını verdi. Çiçek, "Hükümet olarak yabancı sermaye konusundaki görüşümüz bellidir. Kalkınmayı sürdürmek için yabancı sermayeye de her alanda ihtiyaç var. Yabancı sermayenin Türkiye'ye gelmesini sağlayacak her çabayı sürdürürüz. Önümüzdeki hafta bu konu gelecek gibi bir beklenti olmasın ama yabancı sermayeye olumlu baktığımızı söylüyoruz" dedi.

Bakan Çiçek, Karadeniz Bölgesi'nde yaşanan sel felaketine ilişkin ne tür önlemler alındığına yönelik bir soruya ise, "Herhangi bir yerde sel, yangın ya da benzeri sıkıntı olunca ilk fırsatta valilikler ile belli ölçüde paralar gönderilmektedir. Kimin ne kadar hasarı varsa hepsi hesaplanıyor. Şu ana kadar da bu sel felaketine maruz kalan il ve ilçelerimizle ilgili olarak hem Afet İşleri Genel Müdürlüğü hem de Başbakanlık Acil Durum Yönetimi Genel Müdürlüğü gerekli kaynakları göndermiştir" yanıtını verdi.

"Yargı reformu tamam"

Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Cemil Çiçek, Bakanlar Kurulu toplantısının ardından açıklamada bulundu. Oluşturulan Reform İzleme Grubu'nun ilgili bakanlarla belli aralıklarla toplandığını ve ulusal programdaki hedeflerin takibi açısından belli çalışmaları yaptığını anımsatan Çiçek, Devlet Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış'ın AB konusunda yapılan çalışmalara ilişkin bilgi verdiğini açıkladı. Bağış'ın verdiği bilgilerin başında Yargı Reformu Stratejisi'nin geldiğini belirten Çiçek, "Daha önceki Bakanlar Kurulu toplantılarının birinin sonunda böyle bir çalışmanın nihai noktaya geldiğini ifade etmiştik. Çok evvelden başlamış bir çalışma üzerinde ilgili yargı kurumlarının da görüşü ve değerlendirmesi alındıktan sonra nihai şekli verilmiştir. Önümüzdeki Bakanlar Kurulu toplantısına bu konu Sayın Adalet Bakanı tarafından getirilecek. Hükümette de müzakere edildikten sonra bu konu kamuoyuna açıklanmış olacaktır. Bu Türkiye'nin zaten taahhütlerinden bir tanesidir" dedi. Bağış'ın Yolsuzlukla Mücadele Stratejisi hakkında bilgi verdiğini de kaydeden Çiçek, hükümet olarak bu konunun üzerinde de önemle durduklarını ifade etti. Çiçek, "Bununla ilgili taslak metin hazırlanmıştı. İlgili kamu kuruluşları ve konuyla ilgili bir kısım sivil toplum kuruluşlarına da bu taslak metin gönderildi. Bunlardan gelen görüşlerin ışığında buna da nihai şekil verilecek. Bu da yine kamuoyuyla paylaşılacaktır" dedi.


Ombudsmanlık için Anayasa değişikliği

Bir önceki hükümet döneminde çıkartılmasına karşın Anayasa Mahkemesi tarafından, Anayasal dayanağı olmadığı için iptal edilen Ombudsmanlık Kanun Tasarısı'nın yeni baştan ele alınması gerektiğinin karara bağlandığını bildiren Çiçek, "Tabiatıyla bununla ilgili bir anayasa değişikliğini de ihtiyaç vardır Yüksek Mahkeme'nin bu kararı ışığında. Dolayısıyla Meclis'in açılmasıyla birlikte bu konunun yeni baştan ele alınması gerekmektedir" dedi.

BM İşkenceyle Mücadele Sözleşmesi İhtiyati Protokolü'nün onaylanmasının yeni dönemde üzerinde durulan konulardan biri olacağını bildiren Çiçek, "Ayrıca, TBMM'ye sevk edilmiş olup gündemin yoğun olması sebebiyle yasalaştıramadığımız bir Sayıştay Kanunu teklifi vardır. O, çeşitli bakımlardan önem arz etmektedir. Hem yoksullukla mücadele, hem Türkiye'de saydamlığın, şeffaflığın, hesap verilebilirliğin temini bakımından bu yasanın süratle yasalaşması gerekiyor. Yeni Sayıştay Başkanımızın da katılımıyla ilgili bakan arkadaşlarımız ile daha derli toplu bir taslak üzerinde çalışıldıktan sonra bunun da yeni dönemde bunun da yasalaşmasını istiyoruz" dedi.

Karadeniz yöresinde yaşanan sel konusunun da toplantıda gündeme geldiğini kaydeden Çiçek, Bayındırlık ve İskan Bakanı Mustafa Demir ile Çevre ve Orman Bakanı Veysel Eroğlu'nun felaket bölgesindeki çalışmalara ilişkin bilgi verdiğini açıkladı.