"SPK, dün geceki müdahale ile yok edilmiştir"

CHP Grup Başkanvekili Akif Hamzaçebi, TBMM Genel Kurulu'nda dün kabul edilen SPK Kanunu'na ilişkin yazılı açıklama yaptı.

Abone Ol google-news
Yayınlanma: 07.12.2012 - 11:56

CHP'li Akif Hamzaçebi yaptığı açıklamada, CHP'nin düzenlemeye birkaç istisna dışında olumlu yaklaştığını, ekonominin ve piyasanın ihtiyaçları doğrultusunda bir kanun çıkarılması yönünde çaba gösterdiğini belirten Hamzaçebi, ancak dün Hükümetçe verilen bir önergeyle SPK Başkan ve üyelerinin görevden alındığını anımsattı.

Hamzaçebi, SPK Kanunu'nun 1981'de yürürlüğe girdiğini, 12 Eylül dönemi kurumu olduğunu ifade ederek, ''Hükümet'in dün geceki tutumuyla 12 Eylül darbesini yapanları geride bıraktığını'' savundu. Hamzaçebi, şunları kaydetti:

''12 Eylül darbecilerinin düzenleyici ve denetleyici kurum olarak özerklik ilkesi üzerine kurdukları SPK, dün geceki müdahale ile yok edilmiştir. Bundan sonra yönetime kim gelirse gelsin, gelenler hükümetin bu operasyonunun gölgesinde görev yapacaklardır. Bu tip düzenlemelere geçmişte de başvurulmuştu. Bunlar o zaman da yanlıştı. Şimdi de yanlıştır. SPK Başkan ve üyelerinin görevlerinden hangi şartlarda nasıl alınacağı kanunda belli edilmiştir. Suç işledikleri iddiası varsa bunlar hakkında kovuşturma yapılması ve Cumhuriyet savcılıklarına, yargıya intikal ettirilmesi gerekir. Bunlar olmaksızın 'ben öyle istiyorum' denilerek bu yola başvurulamaz.''
 

''Harcamalar, TBMM denetimi dışına çıkarıldı''

Hamzaçebi, SPK Kanunu ile İstanbul Menkul Kıymetler Borsası'nın (İMKB), Borsa İstanbul AŞ adı altında yeniden yapılandırıldığına işaret etti.
Borsaların, dünyadaki eğilime paralel olarak anonim şirkete dönüştürülmesinde herhangi bir sakınca bulunmadığını vurgulayan Hamzaçebi, ancak bunun herhangi bir büyüme ve dünyanın sayılı borsalarından biri olma yönünde bir strateji olmaksızın sadece özelleştirme gibi bir amaçla yapılmasının yanlış olduğunu ifade etti.
İMKB'nin kuruluşuna ilişkin KHK'nın da SPK Kanunu'nda olduğu gibi 12 Eylül döneminde, 1983'te çıkarıldığını anımsatan Hamzaçebi, şöyle devam etti:

''Yani Borsa da bir 12 Eylül dönemi kurumudur. Ancak Borsa'yı o dönem kuranların yani 12 Eylül darbecilerinin Borsa'ya yaklaşımı bugünkü hükümetin çok çok ilerisindedir. Bu Hükümet'in yaptığı düzenlemeye kadar Borsa'nın yönetimi, başkan dahil 5 kişiden oluşuyordu. 4 yönetim kurulu üyesi Borsa Genel Kurulu'nca aracı kurum temsilcileri arasından seçiliyor, başkan ise hükümet tarafından tayin ediliyordu. Kasım 2011'de yürürlüğe giren bir KHK ile hükümet Borsa Yönetim Kurulu'nun üye sayısını başkan dahil 7 kişiye çıkararak, 7 kişilik yönetimin başkan dahil 4'ünün atama yetkisini de kendisine aldı. Dün gece kabul edilen kanunla aynı anlayış devam ettiriliyor. Borsa Yönetim Kurulu'nun büyük bir çoğunluğu hükümetin uygun gördüğü kişilerden oluşacaktır.
Ayrıca kanunda yer alan bir maddeye göre de Borsa'nın harcamaları TBMM'nin denetimi dışına çıkarılmıştır. Yani Borsa bir yandan devletleştirilirken, diğer yandan parlamenter denetimin dışında bırakılmıştır. Anonim şirkete dönüştürülen Borsa'nın Borsa İstanbul AŞ'ye ait hisselerinin özelleştirilmesine ilişkin herhangi bir süre söz konusu değildir. Yani Borsa görünüşte anonim şirkete dönüştürülürken, gerçekte devletin bir kurumu haline getirilerek hükümetin kontrolüne alınmakta ve harcamaları da parlamento denetiminin kapsamının dışına çıkarılmaktadır. Bu da demokrasiye ve bütün gelişmiş ülkelerde millete ait olan bütçe hakkına vurulmuş bir darbedir. 12 Eylül darbesini yapanlar yargılanıyor. Ancak o darbeyi yapanların özerklik anlayışı içinde yapılandırdıkları kurumlara darbe vuranlar hükümette ve onlar ülkeyi yönetiyorlar.''

 


Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon