'Şu anda hayalimi yaşıyorum'
Galatasaray'ın milli futbolcusu Selçuk İnan, sarı-kırmızılı kulüpte oynamanın kendisi için hayalden öte olduğunu, şimdi de hayalini yaşadığını söyledi.
Selçuk, sarı-kırmızılı kulübün resmi yayın organı Galatasaray Dergisi'nin Şubat ayı sayısında yer alan röportajında, futbola Karaağaçspor'da başladığını belirterek, ''Karaağaçspor'da oynamaya başladığımda 10 yaşındaydım. 14-15 yaşına kadar kaldım orada. Galatasaray'ın başarıları o döneme denk gelmişti, 1996-2000 yılları arasında. Futbolcu olacağımı biliyordum. Futbol oynamayı, futbol topunu çok seviyordum. Ama Galatasaray'da oynamak benim için hayalden öteydi. Şu an hayalimi yaşıyorum, hayallerime ulaştığımı rahatlıkla söyleyebilirim'' ifadelerini kullandı.
İstanbul'u pas geçerek neden Trabzon'a gittiğinin sorulması üzerine Selçuk, şöyle konuştu:
,''Ben biraz duygusal bir insan olduğum için bana inanan, güvenen insanları kıramıyorum. Sürekli onlarla çalışmak istiyorum. Manisa'da Ersun Yanal ile iyi bir iletişim kurmuştuk, bir sinerji yakalamıştık. Vestel'in sponsorluğunda takım olarak ilk 1,5 sene çıkış göstermiştik. Sonra işler iyi gitmedi. Üç sene sonra yine bir transfer olayı vardı. Galatasaray olabilirdi, Fenerbahçe de olabilirdi, teklifler vardı. Ama ben kendimce en ciddi teklifin Trabzonspor'dan geldiğini düşündüm. O zaman Ersun Hoca'nın orada olması etkilemişti. Kendim istediğim için Trabzonspor'a gitmiştim, bugün de kendim istediğim için Galatasaray'a geldim ve hiç pişman olmadım.''
Trabzonspor'dan ayrılması
Trabzonspor'dan ayrılması konusunda ise Selçuk, şu ifadeleri kullandı:
''Benim için kesinlikle kolay bir karar değildi. Trabzonspor'da üç sene oynadım, kaptanlığa kadar yükseldim, çok iyi arkadaşlarım, çok iyi bir hocamız ve takımımız vardı. O güzel, değerli insanları bırakmak, benim için oldukça zordu. Aramızda bir bağ oluşmuştu çünkü. Ama benim hedeflerim arasında Galatasaray'a gelmek vardı. Bir gün, mutlaka, ne olursa olsun, bu formayı giymek istiyordum. Kolay olmadı, ancak Trabzonspor'dan ayrılmayı açıkçası kafama koymuştum. Bu konuda hiç kimseye yalan söylemedim, hiç kimseyi de oyalamadım. Ama farklı şeyler yazıldı, konuşuldu. Olabilir, Trabzonspor taraftarı belki de daha çok diğer söylenenlere inanmışlardır. Onlara da bir şey diyemiyorum. Oradaki maçta tepki göstermeleri de normal. Ama ben hiç yalan söylemedim, kimseye saygısızlık yapmadım. Giydiğim formayı sonuna kadar terlettiğime, ne gerekiyorsa son ana kadar yaptığıma inanıyorum. O yüzden vicdanen hiçbir rahatsızlığım yok. Üç yıl boyunca Trabzonspor'un tüm maçlarında oynadım, Türkiye Kupası'nı kazandık, rekor puan aldık, Süper Kupa şampiyonu olduk, UEFA Kupası'na da gittik, hedeflerin hepsini gerçekleştirdik orada. Bundan sonra aynı şekilde Galatasaray'ın başarısı için elimden geleni yapacağım.''
Fatih Terim'in transferindeki etkisi
Selçuk, yurt dışına da transfer olma ihtimalinin bulunduğunu anlatarak, ''Aslında ilk hedefim gerçekten Avrupa'da oynamaktı. Ama orada istediğim, daha üst seviye takımlardan ciddi teklifler alamadım. Galatasaray, bana daha cazip geldi. Sadece ekonomik anlamda değil, Fatih Hoca'nın Galatasaray'a gelmesi ve daha önemlisi, Fatih Hoca'nın beni çok istiyor olması, Galatasaray transferimdeki en büyük etkendi'' dedi.
Galatasaray'a transferinde Hasan Şaş'ın da payı olduğunun hatırlatılması üzerine Selçuk, şöyle devam etti:
''Trabzonspor, Beşiktaş, Fenerbahçe, 'Hangisi olacak?' diye soruluyordu. Bizim de bir hafta sonra Belçika ile çok önemli bir milli maçımız vardı. O maç öncesinde karar vermek istiyordum. Bunlar beni zorluyordu, kafam rahat değildi, bir de Türkiye için önemli bir maça çıkacaktım. Ne olursa olsun, o baskıyla oynayamazdım o maçı. Hocalarımız da tedirgindi, 'Kafası rahat mı, sakatlık olur mu?' diye düşünüyorlardı. Ben de aşağı yukarı belirlemiştim zaten gideceğim takımı. Burada başarılar yaşamayı düşünüyordum. Hasan Şaş da, hocalığından önce, çok sevdiğim bir ağabeyimdi. Benimle bir görüşme yapmak istedi. Fatih Hoca'nın beni ne olursa olsun takımında görmeyi çok istediğini söyleyince hiç düşünmeden, tereddüt etmeden, o gece Galatasaray ile anlaştım.''
Selçuk, yeni bir 1996-2000 döneminin yaşanacağını düşünüp düşünmediği sorusuna, ''Düşündüm, kesinlikle düşündüm. O başarıları yeniden yakalayabilmek çok zor, gerçekten olağanüstü bir dönemdi. Ama futbolda olmayacak diye bir şey yok. Eğer o ruhu yakalayabilirsek, ne mutlu bize. Ben tüm bunları taraftarlarımıza yaşatabileceğimizi düşünerek Galatasaray'a geldim. Şu an için de her şey iyi gidiyor'' diye cevap verdi.
''Arda benim kardeşim gibidir''
Arda Turan ile yaşadığı dostlukla ilgili bir soruya da Selçuk, şöyle yanıt verdi:
''Arda, benim kardeşim gibidir. Manisa'da beraber oynamıştık, aynı evde kalmıştık. Ailece görüşürüz, arkadaştan öte bir arkadaşımdır. Benim Galatasaray'a gelmemi kendi kariyerim adına doğru karar olacağını düşündüğü için çok istiyordu. Galatasaray'daki ortamın çok düzgün olduğunu, taraftarların çok iyi olduğunu hep anlatıyordu bana. Beni sevdiği için yanlış bir karar almamı istemiyordu. Bu yüzden sürekli baskı altına alıyordu beni. Bunda da başarılı oldu. Ben geldikten sonra, O'nun gitmesi benim için biraz üzücüydü. Ama kendisi adına doğru olacağını düşündüğü şeyi yaptığından dolayı ben mutlu olmuştum. Gitmek istediğini söylemişti bana. Belki orada daha rahat olacağını düşünüyordu; çünkü üzerine çok geliniyordu. Üzülmüştüm açıkçası. Ama O'nun adına çok sevinmiştim. Benim sevdiğim bir arkadaşım, çok daha iyi yerlere geleceğine inanıyorum.''
''Trabzonspor maçı benim için farklıydı''
Selçuk, eski takımı Trabzonspor ile oynadıkları maçtaki duygularıyla ilgili bir soru üzerine de, ''Trabzonspor maçı, benim için çok farklıydı. Daha önce hiç böyle bir şey yaşamamıştım. Demek, gerçekten çok sevmişim Trabzonspor'u, oradaki arkadaşlarımı ve hocamı. Sahaya ilk çıktığımda büyük bir tepki, hatta küfürler vardı. Bunları bekliyordum, ancak yine de etkilenmemek olmuyor. Karşımda üç sene beraber oynadığım oyuncular vardı. Bu beni maçın ilk bölümünde etkilemişti açıkça. Birkaç tane pas hatası da yaptım ama işlerin düzeleceğini de biliyordum. O topun başına geldiğimde gol olacağını biliyordum, inanmıştım. Allah da bana böyle bir şey nasip ettiği için çok mutluyum. Ancak golü attıktan sonra ne yapacağımı bilemedim, çünkü bir yanda takımım seviniyordu, diğer tarafta arkadaşlarım üzülüyordu. O yüzden pek de tepki veremedim'' şeklinde konuştu.
Son dönemde Ersun Yanal, Şenol Güneş, Guus Hiddink gibi yapı olarak daha sakin teknik adamlarla çalıştığının belirtilip, Fatih Terim'in sorulması üzerine de Selçuk, ''Dünyanın sayılı hocalarıyla çalıştığımı düşünüyorum, bunun için de çok şanslıyım. Ersun Yanal, Şenol Güneş, Guus Hiddink, biraz daha sakin ve sessiz. Fatih Hoca, çok yumuşak kalpli, eğlenceli, sevecen, sinirlendiği zaman bunu dışarı daha fazla vurabilen biri. Ben biraz daha duygusal bir insan olduğum için eskiden daha fazla etkileniyordum, oyunuma da yansıyordu bu. Ama Fatih Hoca'yı tanıdığımız, O'na daha yakın olduğumuz zaman, tüm çabasının bizi daha iyi bir oyuncu haline getirmek olduğunu anlamamız kolay oluyor'' ifadelerini kullandı.
Hiddink yorumu
Selçuk İnan, milli takımdan ayrılan Guus Hiddink ile ilgili bir soruyu ise şöyle cevapladı:
''Guus Hiddink, çok büyük bir teknik adam. Bunu konuşmak, tartışmak dahi yersiz aslında. Ama Türk futbolcusu, hocanın da söylediği gibi, duygularıyla hareket eden insan. O da fazla gerçekçiydi. Hoca, sürekli bunu anlattı. Bizim değişmemizi istedi. O'nun bir hatası varsa bu olabilirdi. O bize duygusal anlamda farklı yaklaşsaydı, belki daha farklı olurdu. Ama kesin bir şey değil tabii. Ben Guus Hiddink ile iyi bir iletişime sahiptim. O'ndan çok şeyler öğrendim. Belki de biz O'nun istediklerini yapamadık. Çok büyük bir teknik adam, yaptıkları, başardıkları ortada. Anlaşılmayan, birbirimizi anlayamadığımız bir nokta vardı, o da bizim aşırı duygusal insanlar olmamız, hocanın da bunu tam olarak süzememesiydi bence. Ama Guus Hiddink, bizim için kayıptır.''
Selçuk, birlikte oynadığı en iyi oyuncu olarak da Trabzonspor'da forma giyen Burak Yılmaz'ı gösterdi.
En Çok Okunan Haberler
- Son anket: AKP eridi, fark kapanıyor
- Adliyede silahlı saldırı: Ölü ve yaralılar var!
- Ayşenur Arslan’ın Colani ile ilişkisi
- Serdar Ortaç: 'Ölmek istiyorum'
- Hatay’da yaşayan Alevi yurttaşlar kaygılı
- Köfteci Yusuf'tan gıda skandalı sonrası yeni hamle
- NATO Genel Sekreteri'nden tedirgin eden açıklama
- İBB'den 'Pınar Aydınlar' açıklaması: Tasvip etmiyoruz
- İmamoğlu'ndan 'Suriyeliler' açıklaması
- '100 yılda bir görülebilecek akımın başlangıcındayız'