Sunay Akın'ın seçkisi Ankara'da
Ankara Erimtan Müzesi, şair ve yazar Sunay Akın’ın İstanbul Oyuncak Müzesi’nden getirdiği oyuncaklardan oluşan “Sanatın Oyuncakları Koleksiyonu’ndan Bir Seçki” sergisine ev sahipliği yapıyor. Leonardo da Vinci’den Oscar Wilde’ye, Willam Shakespeare’den Can Yücel’e pek çok şair ve yazarın oyuncağının bulunduğu sergi, 1 Mart’a dek ziyaretçilerini bekliyor. Ayrıca sergide Oz Büyücüsü, Sherlock Holmes, Don Kişot ve Marry Poppins gibi sevilen kitaplardan karakterlerin oyuncakları da yer alıyor.
Şair ve yazar Sunay Akın’ın İstanbul Oyuncak Müzesi’nden getirdiği oyuncaklardan oluşan “Sanatın Oyuncakları Koleksiyonu’ndan Bir Seçki” sergisi, Ankara Erimtan Müzesi’nin en alt katında ziyaretçilerini bekliyor. Küratörlüğünü Marcus Graf’ın üstlendiği sergi, 1 Mart’a kadar görülebiliyor. Leonardo da Vinci’den Oscar Wilde’ye, Willam Shakespeare’den Can Yücel’e, Bethooven’den Mozart’a pek çok sanatçı, şair ve yazarın oyuncaklarının yer aldığı sergiyi, Cumhuriyet Anadolu ekibi, okurları için gezdi.
Ünlü tablolardan Barbie bebekleri
Serginin girişinde, ziyaretçileri ressam Rembrandt Van Rijn’in “Gece Devriyesi” tablosundan karakterlerin yer aldığı oyuncaklar karşılıyor. Bu oyuncakların hemen yanında ünlü ressamların tablolarından esinlenerek yapılan Barbie Bebekleri yer alıyor. Bu bölümde kıyafetlerinin tasarımı ve rengi, ressam Van Gogh’un “Ayçiçekli Vazo” tablosundan esinlenerek yapılan Barbie bebeği gibi dikkat çeken oyuncaklar bulunuyor. Barbielerin hemen yanında ise yazar Jules Verne’nin “80 Günde Devriâlem” kitabından esinlenerek yapılmış bir kutu oyunu görülüyor.
Sevilen masal kahramanları
Kutu oyununun yanındaki bölümde, sevilen masal kahramanlarının oyuncaklarının yer aldığı vitrin bulunuyor. Burada devasa bir “Küçük Prens” peluşu, 1943 yılına ait bir Küçük Prens kitabı eşliğinde sergilenirken, roman karakterlerinden Don Kişot, Sanço Panço, Sherlock Holmes ve Oz Büyücüsü’nün oyuncakları da vitrindeki yerini alıyor. Hepsinin yanında da kocaman bir Marry Poppins peluşu, elinde uçmasını sağlayan sihirli şemsiyesi ve bavuluyla ziyaretçileri selamlıyor.
Peluştan Can Yücel
Masal kahramanlarının karşısında, sanatçıların temsil edildiği oyuncaklar yer alıyor. Burada Charles Dickens, Edgar Allan Poe, Emily Dickonson ve Can Yücel gibi yazarların peluş oyuncaklarının yanı sıra, daktilosunun başında oturan peluş bir Virginia Wolf oyuncağı da görülebiliyor. Bu bölümde ayrıca, Edvard Munch’un ünlü “Çığlık” tablosundan esinlenerek yapılmış bir peluş oyuncak, 90’ların unutulmaz televizyon programı “Resim Sevinci” programından tanınan ressam Bob Ross’un peluştan bir oyuncağıyla birlikte sergileniyor.
Freddie Mercury, Micheal Jackson, Elvis Presly...
Bu bölümün karşısında yer alan vitrinde ise, müzisyenlere ait oyuncakların yer aldığı vitrin bulunuyor. Burada Freddie Mercury, Micheal Jackson, Elvis Presly ve Frank Sinatra gibi müzisyenlerin temsili oyuncakları görülüyor. Müzisyenlerin hemen üstünde ise, 1890 yılından ahşap bir piyano, 1920 yılına ait Alman yapımı trompetler, 30’lara ait saksafonlar, 70’li yıllardan gitarlar ve daha pek çok müzik aleti sergileniyor.
‘Peluş Şarlo’
Serginin ikinci bölümünde ise tiyatro ve film dünyasından sanatçıların oyuncaklarına yer veriliyor. Burada John Travolta ve Marilyn Monroe gibi yıldızların oyuncakları bulunuyor. Hemen yanlarında ise bastonu ve şapkasıyla “Şarlo” karakterini canlandıran Charli Chaplin’in peluşu görülüyor. Film makinelerinin bulunduğu vitrinden, serginin son bölümü olan “Baskı” bölümüne geçiliyor. Burada da, 1960 yılında Almanya’da yapılmış bir baskı makinası oyuncağının başında duran Guttenberg peluşu, ziyaretçileri keyifli bir yolcuğun sonunda sergiden uğurluyor. ANKARA
En Çok Okunan Haberler
- Colani'den İsrail hakkında ilk açıklama
- Emekliye iyi haber yok!
- Fidan'dan 'Suriye Kürtleri' ve 'İsrail' açıklaması
- MHP'den 'asgari ücret' önerisi
- Adnan Kale'nin ölümüne ilişkin peş peşe açıklamalar!
- İngiliz gazetesinden Esad iddiası
- Devrim Muhafızları'ndan Suriye çıkışı
- 'Kayyuma değil, halka bütçe'
- Arda Güler'in 2 asisti Madrid'e yetmedi
- 'Seküler müdür kalmadı'