Sürdürülebilir çevre ve verimlilik zirvesi
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Hilmi Güler, Türkiye'nin, rüzgar enerjisinde 48 bin megavat enerji potansiyeline sahip olduğunu belirterek, ''Ülkemizin kurulu potansiyeli 41 bin megavat. Biz bunun 31 bin 500'ünden yararlanıyoruz'' dedi.
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Hilmi Güler, Türkiye Otelciler Federasyonu (TÜROFED) tarafından düzenlenen ''Sürdürülebilir Çevre ve Verimlilik Zirvesi''nde yaptığı konuşmada, çok disiplinli bir dünyada yaşanıldığını, enerjinin artık çevreden, gıdadan ve turizmden bağımsız düşünülemeyeceğini belirtti.
Toplumun, inanç kodları çerçevesinde doğaya ve çevreye duyarlı ve saygılı bir bilince sahip olduğunu anlatan Güler, bakanlık olarak enerjinin verimli kullanılmasında çeşitli çalışmalar yaptıklarını dile getirdi.
Bu kapsamda Türkiye'nin rüzgar haritasını çıkardıklarını belirten Güler, ''Türkiye, rüzgar enerjisinde 48 bin megavat enerji potansiyeline sahip. Ülkemizin kurulu potansiyeli 41 bin megavat. Biz bunun 31 bin 500'ünden yararlanıyoruz. Göreve geldiğimizde 35 Avrupa ülkesi arasında sonuncuyduk, şimdi 11'inciyiz. Hedefimiz bir veya ikinci olmak'' diye konuştu.
"Nazım'ın tabiriyle 'Güneşi zapt etmemiz lazım'"
Güler, enerji alanında yaptıkları diğer bir çalışmanın da Türkiye'nin 'Güneş Atlası'nı çıkarmak olduğunu belirterek, sözlerini şöyle sürdürdü: ''Güneş enerjisinde tahminimizin üzerinde oranlar çıktı. Güneş enerjisi potansiyelimiz de geçen yıl tükettiğimiz enerjinin iki katı. Yani bütün termik santrallerimizi, doğal gaz santrallerimizi de üstüne katarsak, ürettiğimiz ve dolayısıyla tükettiğimiz kadar güneş potansiyelimiz var. Antalya bu konuda daha çok avantajlı. Avrupa'da İspanya ile mukayese yapıyoruz. Güneş enerjisinde bir veya ikinci sıradayız. Gökyüzünde sonsuz bir santral var, enerji santrali. Bunu yere indirmemiz lazım. Nazım'ın tabiriyle 'Güneşi zapt etmemiz lazım.' Güneş enerjisinde dünyaya sürpriz yapacağız.''
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Güler, güneş enerjisinin günlük hayatta kullanılmasıyla ilgili 'güneş pilleri'nin üretilmesi konusunda çalışmalarının olduğunu anlattı. Rüzgar ve güneş enerjisinin turizm sektörü ile birlikte kullanılması halinde çevrecilerin de memnun olacağını kaydeden Güler, bu kaynakların kullanılmasıyla sera gazlarının üretilmeyeceğini, bu şekilde doğanın ve çevrenin kirlenmeyeceğini söyledi.
Türkiye'deki jeotermal enerji potansiyeli konusunda da 28 ilin turizm sektör temsilcileri ile birlikte jeotermal bölgeler oluşturduklarını vurgulayan Güler, diğer termal kaynaklar bakımından Türkiye'nin Avrupa'da 1. dünyada da 7. olduğunu belirtti.
Türkiye'de binaların yüzde 90'ında yalıtım sisteminin bulunmadığını dile getiren Güler, otellerin de buna dahil olduğunu anlattı.
Güler, Türkiye'nin su kaynakları potansiyeli açısından da zengin olduğunu ifade ederek, bakanlık olarak suyun verimli kullanılması açısından bir çalışma yaptıklarını, suyu çok olan yerlerden, suyu az olan yerlere petrol boru hatları gibi borular döşeme çalışması içinde olduklarını söyledi.
'Beyaz yıldız projesi'
TÜROFED Başkanı Ahmet Barut da bilinçli tüketim ve uluslararası standartlara uygun çalışmalarla sadece turizm sektöründe ortalama su ve enerji tüketiminde yüzde 25'lerden yüzde 90'lara kadar tasarruf edilebilme olanağı bulunduğunu ifade etti.
Bu oranın işletmeler için yüz binlerce, ülke genelindeki tüketim ve kaynakların korunması noktasında yüz milyonlarca dolar tasarruf anlamına geldiğini dile getiren Barut, küresel ısınmanın son dönemlerde dünyayı tehdit ettiğini, turizm sektörü olarak da kötü gidişe bir nebze olsun katkı sunmak amacıyla da 'Beyaz Yıldız' projesini başlattıklarını belirtti.
Proje kapsamında amaçlarının Türk ekonomisinin lokomotif sektörlerinden olan turizmi ulusal ve uluslararası arenada çevreye saygılı, turizm destinasyonu yapmak olduğunu kaydetti. Barut, proje kapsamında turistik işletmelerde kullanılan su, enerji, kimyasal ve katı atık miktarının kontrol altına alınarak çevreye ve doğal kaynaklara yönelik oluşabilecek zararı azaltmak olduğunu dile getirdi.
Barut, projenin TÜROFED şemsiyesi altındaki turistik işletmeleri kapsadığını, iki yıl sürecek proje kapsamında işletmelere eğitimlerin verileceğini ve proje süresince de işletmelerin kriterlerin yerine getirip getirmediği konusunda denetimlerin yapılacağını söyledi.
En Çok Okunan Haberler
- Colani'den İsrail hakkında ilk açıklama
- Emekliye iyi haber yok!
- Devrim Muhafızları'ndan Suriye çıkışı
- Adnan Kale'nin ölümüne ilişkin peş peşe açıklamalar!
- İngiliz gazetesinden Esad iddiası
- 'Seküler müdür kalmadı'
- Dönmek isteyen gençler için şartını açıkladı
- CHP'nin ilçe başkanından açıklama!
- Üniversite öğrencisi, trafikte öldürüldü
- ‘Kartlar bloke edilebilir’ uyarısı!