Suriye, İsrail'den yanıt bekliyor

Suriye'nin, işgal altındaki Golan Tepeleri'nin sınırlarını belirleyen bir belge hazırladı. Müzakerelere yakın kaynaklar, yaptıkları açıklamada, belgede sınırların 6 coğrafi nokta dikkate alınarak belirlendiğini söyledi.

Kaynaklardan biri, Devlet Başkanı Beşşar Esad'ın, müzakerelere yeniden başlamadan önce işgal altındaki Suriye topraklarının sınırları hakkında İsrail'in ne düşündüğünü bilmek istediğini belirterek, "Suriye'nin düşüncesine göre, İsrail'in bu 6 (coğrafi) noktada mutabık kalması gelecek yıl barış anlaşmasına gidilmesinde yardımcı olabilir" dedi.

Ancak bir başka kaynak, siyasi kargaşa içindeki İsrail'in kısa bir zamanda cevap vermesini beklemediğini belirtti.

İsrail Başbakanı Ehud Olmert'in yolsuzluk skandalı yüzünden görevinden ayrılacak olması sebebiyle, İsrail ile Suriye arasındaki dolaylı görüşmeler 3 ay önce askıya alınmıştı.

Görüşmelerin merkezinde Golan meselesi bulunuyor. İsrail, Golan Tepeleri'ni 1967 savaşında ele geçirmiş ve daha sonra ilhak etmişti.

Suriye Devlet Başkanı Beşşar Esad'ın babası ve selefi Hafız Esad, Celile gölünün kuzeydoğu kıyısını kapsamayan bir anlaşmayı kabul etmeyeceğini bildirmişti.

Esad, kuzeydoğu sahilini Golan'ın ayrılmaz parçası olarak görüyor ve bu bölgenin kontrolünün 1967 savaşından önce Suriye'de bulunduğunda ısrar ediyor. Beşşar Esad da babasının bu politikasına sıkı sıkıya bağlı.

Suriyeli bir yetkili, Türkiye'ye gönderilen belgenin, kuzeydoğu kıyısındaki coğrafi noktalarla ilgili referansları da içerdiğini söyledi.

Başkent Şam'daki diplomatik kaynaklar, iki taraf da toprak sorunu konusunda gelişme sağlasa bile, bir anlaşmanın kolaylıkla imzalanamayacağını, çünkü İsrail'in, Suriye'nin İran'la ittifakından ve Lübnan'daki Hizbullah'la ilişkisinden rahatsızlık duyduğunu belirtti.

Kaynaklar Esad'ın, Suriye'nin Türkiye vasıtasıyla İsrail'den, Şam'ın muhtemel bir barıştan sonra komşularıyla ilişkilerini sorgulayan bir belge aldığını söylediğini de kaydetti.

Suriye'nin dış bağlantılarının da gündeme getirilmesinden dolayı, durumun 2000'deki müzakere dönemindekinden çok daha karmaşık olduğu belirtiliyor.