'Suriye'de barışçıl çözüm imkansız'

Suriye'de her geçen gün tırmanan kriz, tüm dünyayı olduğu gibi Rusya'yı da yakından ilgilendiriyor. Şu ana kadar Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi çatısı altında Suriye'ye yönelik üç karar tasarısını veto eden Rusya, Suriye'nin en önemli destekçisi olarak gösteriliyor. Rusya ise Suriye'ye dışarıdan askeri müdahalenin daha kötü sonuçlar doğuracağını belirtirken, Annan Planı ve Cenevre kararları çerçevesinde soruna çözüm bulunmasını savunuyor. Gelinen noktada Suriye krizi ve Rusya'nın Suriye politikası, Rus uzmanlar tarafından da takip ediliyor. Genel kanaat ise Suriye'de artık barışçıl bir çözümün ve Esed'in koltuğunu korumasının mümkün olmadığı.

'Biz Suriye'de Libya senaryosunun tekrarlanmasını istemiyoruz'

Rusya Devlet Başkanlığı'na bağlı "Rusya Stratejik Araştırmalar Merkezi" Ortadoğu Uzmanı Anna Vladimirovna, Suriye'de artık Esed rejiminin devam etmesinin mümkün olmadığını belirtiyor. "Esed rejimi artık yaşayamaz, gidecek" değerlendirmesinde bulunan Vladimirovna, Esed'in kaderine Suriye halkının karar vermesi gerektiğini ifade ediyor.

Batı tarafından Esed'i desteklediği gerekçesiyle Rusya'ya yöneltilen eleştirilere katılmadığını vurgulayan Vladimirovna, "Rusya ne Esed'i ne kanlı Suriye rejimini destekliyor. Rusya sadece Suriye halkının yanında. Biz Suriye'de Libya senaryosunun tekrarlanmasını istemiyoruz" ifadelerini kullanıyor.

Annan Planı'nın çalışmadığını belirten Vladimirovna, Suriye'ye dışarıdan askeri müdahalenin tüm bölgeyi istikrarsızlığa sürükleyeceğini savunuyor.

'Tartus tam manasıyla üs değil'

Rusya'nın Akdeniz'deki tek üssü olarak nitelenen Tartus'a da değinen Vladimirovna, söylenenlerin aksine Tartus'un tam manasıyla bir üs olarak değerlendirilemeyeceğini vurguluyor. Vladimirovna, "Tartus, Rus gemilerine teknik ve lojistik destek sağlayan küçük bir liman. Rusya için önemli, ama çok fazla değil" ifadesini kullanıyor.

'Türk-Rus ilişkilerinin bozulmasına izin veremeyiz'

Vladimirovna, hem Türkiye hem de Rusya'nın bölgede istikrar istediğini belirterek, Suriye krizi yüzünden iki ülke ilişkilerinin bozulmasına izin verilmemesi gerektiğini söylüyor. Vladimirovna, "İki ülke Suriye krizi konusunda farklı noktadalar. Ancak Sayın Erdoğan'ın ziyaretinde bahsedildiği gibi, enerji ve ekonomik alanda ülkeler arasında ciddi işbirliği mevcut. Bu işbirliğinini bozulmasına izin verilmemeli" yorumunda bulunuyor.

'Muhaliflere verilecek desteğin oranı, Suriye rejiminin kaderini
belirlemekte önemli rol oynayacak'

"Global Politika'da Rusya" dergisi editörü Fedor Lukyanov ise Suriye'de artık barışçıl bir çözüme inanmadığını belirtiyor. Suriye benzeri rejimlerin bir anda yıkıldığını söyleyen Lukyanov, dışarıdan muhaliflere verilecek desteğin oranının, Suriye rejiminin kaderini belirlemekte önemli rol oynayacağını ifade ediyor.

Suriye krizi bağlamanda Türk-Rus ilişkilerine değinen Lukyanov, iki ülkenin Suriye krizinde farklı taraflarda olmasına rağmen enerji, Kafkaslar, Balkanlar ve Karadeniz'in güvenliği, ticaret gibi alanlarda hayati önem taşıyan işbirliği olduğunu vurguluyor. Lukyanov sözlerini, "Umarım iki ülke ilişkileri Suriye krizinden minimum düzeyde etkilenir" ifadesiyle noktalıyor.