'Suriye'de değişimin olması zaman meselesi'
Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, Suriye'de değişimin gerçekleşmesinin zaman meselesi olduğunu belirterek, "Şiddetin durması halinde Suriye'deki iç dinamiklerin değişimi hayata geçirebileceğine inanıyorum" dedi.
Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, IMF-Dünya Bankası Bahar Toplantıları kapsamında, Deauville Ortaklığı toplantısına katılmasının ardından, düşünce kuruluşu Atlantic Council tarafından düzenlenen toplantıda konuştu. Babacan, Türkiye ve ABD'yi "dost, partner ve müttefik" olarak tanımlayarak, iki ülke ilişkilerini, zamanın testinden geçen gerçek bir ortaklık olarak değerlendirdi.
Türkiye ve ABD'nin coğrafi olarak birbirinden çok uzak yerlerde olsalar da küresel konularda ortak birçok noktalarının bulunduğunu ve demokrasi, hukukun üstünlüğü, barış, istikrar gibi birçok değerleri paylaştıklarını belirten Babacan, ABD ve Türkiye'nin düzenli ve yakın istişareler içinde olduğunu hatırlattı.
Babacan, ABD ile ilişkilerin sadece Türkiye için değil, bölge için de anlamlı olduğunu ifade ederek, özellikle Ortadoğu ve Kuzey Afrika'da son ortaya çıkan gelişmelerin Türkiye-ABD işbirliğinin öneminin altını bir kez daha çizdiğini kaydetti. "Model ortaklık" kavramına değinen Babacan, iki ülkenin ortaklıklarını zenginleştirmeye, güçlendirmeye ve çeşitlendirmeye devam edeceğini ve Türkiye için ABD ile ilişkilerin dış politikanın ana sütunlarından biri olarak kalmaya devam edeceğini dile getirdi.
İki ülke arasındaki ilişkilerin geliştirilmesi çerçevesinde Ekonomik ve Stratejik İşbirliği Çerçevesi gibi konularda son yıllarda atılan adımlardan bahseden Babacan, artık ekonomik ve ticari alanda da iki ülke arasında en üst düzeyde diyaloğun bulunduğuna işaret etti. Babacan, ABD-Türkiye ticari ilişkilerindeki son rakamların da iki ülke arasındaki ticaretin artması yönünde ivmenin yükseldiğini gösterdiğini belirterek, "Doğru yoldayız ama hala gerçek ekonomik potansiyellerimizi ortaya çıkarmak için yapılacak çok şey var" dedi. Babacan, iki ülke arasında gelişen turizmin, halkların yakınlaşması açısından da önem taşıdığını dile getirdi.
'Suriye'de değişimin olması zaman meselesi'
Ortadoğu ve Kuzey Afrika'da, kendi iç dinamiklerinden kaynaklanan, geri döndürülemez, uzun süreli tarihi değişimlerin olduğunu hatırlatan Babacan, Türkiye'nin gerekirse, yararlanmak isteyenlerle deneyimlerini paylaşabileceğini söyledi. Babacan, Türkiye'nin İslam, demokrasi ve modernizmi bir araya yaşayabilmesi gibi deneyimlerinin, bölgenin mantalitesini değiştirdiğini kaydetti.
Babacan, Suriye'de ciddi insani kriz ve trajedi yaşandığını, rejimin şiddet eylemleri nedeniyle binlerce kişinin hayatını kaybettiğini belirterek, Suriye konusunda uluslararası toplumda birlik oluşamadığını ama BM Güvenlik Konseyi'nin 14 Nisan'daki kararının önemli bir adım olduğunu anlattı. Suriye'de Beşşar Esed rejiminin meşruiyetinin kalmadığını ifade eden Babacan, "Suriye'de değişimin olması zaman meselesi" dedi.
Babacan, Annan planınındaki unsurların acilen ve kapsayıcı şekilde uygulanması için her desteği verdiklerini, sahada gözle görülür, doğrulanabilir ve tartışmasız değişim sinyallerinin görülmesi gerektiğini anlattı. BM Güvenlik Konseyi'nin 14 Nisan'daki kararını memnuniyetle karşıladıklarını ve doğru yolda bir adım olarak gördüklerini, ancak bunun yine de beklentilerini tamamen karşılamadığını dile getiren Babacan, BM heyetinin parçası olarak yeterli sayıda gözlemcinin Suriye'de olması gerektiğine işaret etti. Babacan, ancak bu sayede sahadaki durumun etkin ve güvenilir şekilde izlenebileceğine dikkati çekti.
Şiddetin durması halinde Suriye'deki iç dinamiklerin değişimi hayata geçirebileceğine inandığını belirten Babacan, bu açıdan BM gözlemcilerinin ülkede olmasının önemli olduğunu söyledi. İstanbul Konferansı'nda muhaliflerin Suriye Ulusal Konseyi şemsiyesi altında bir araya gelme taahhüdünü anımsatan Babacan, bu sayede ülkede rejime karşı gerçek bir alternatifin oluşmaya başladığını ifade etti. Babacan, Suriye Ulusal Konseyi'ne önerilerinin sorulması üzerine, "Birlik olun, tüm tarafları kapsayın, temsiliyetçi olun, uluslararası, siyasi ve hukuki meşrutiyetin var olduğundan emin olun" dedi. Babacan, Türkiye'nin Suriyeli mültecilere yardımlarına da değindi.
Ortadoğu ülkeleri...
Babacan, Mısır'da demokrasiye düzenli ve zamanında geçiş olması gerektiğini belirterek, Arap dünyasındaki en önemli ülke olarak Mısır'da yaşanacak gelişmelerin diğer ülkelere de örnek oluşturacağını hatırlattı. Babacan, Mısır'da siyasi alandaki değişimin ekonomiyle de mutlaka desteklenmesi gerektiğinin altını çizdi.
Yemen'deki gelişmelere yönelik memnuniyetlerini aktaran Babacan, yine de ülkedeki durumun kırılgan kalmaya devam ettiğini belirterek, "Güneyde terörist saldırılar ve kuzeyde Şii ve Sunni gruplar arasındaki çatışmalardan kaygılıyız" dedi. Babacan, Türkiye'nin her zaman Yemen halkının yanında olmaya devam edeceğini tekrarladı.
Tunus'ta ana zorluğun ekonomi olduğunu, Tunus ekonomisinin yeniden yapılandırılması ve yeni istihdamlar yaratılmasının acilen gerektiğini belirten Babacan, bu konuda, Tunus hükümetiyle ortak projeler üzerinde çalıştıklarını kaydetti.
Babacan, Libya'nın çok daha zor bir konu olduğuna dikkati çekerek, Libyalı sivillerin elindeki kontrol edilemeyen silahlar ile komşu ülkelere yönelik olası kaçakçılığın bölgedeki ülkelerin istikrarı açısından tehdit oluşturduğunu söyledi. Babacan, bununla birlikte, ülkedeki değişime yönelik takvime şu ana kadar uyulmasının ihtiyatlı bir iyimserliğe neden olduğunu dile getirdi.
Ortadoğu barış sürecinde iki devletli çözümden yana olduklarını hatırlatan Babacan, İsrail'in yerleşimler konusundaki uyuşmaz tavrının bu konudaki bir ana engel olduğunu belirtti. Babacan, İsrail'den, özellikle 1967 sınırları olmak üzere var olan parametrelere saygı gösterme yönünde ciddi taahhütler gelene kadar, görüşmelerin ilerlemesinin beklenmemesi gerektiğini kaydetti.
'Sıkı maliye politikalarına devam etme kararı aldık'
Konuşmasında, Türkiye'nin son yıllardaki ekonomik gelişmelerinden bahseden Babacan, Türkiye'de, 2001 krizinden sonraki yapısal değişimleri anlattı. Babacan, kriz sırasında da diğer ülkelere göre farklı politikalar izlediklerini belirterek, dolasıyla kriz sonrasında AB ülkelerine oranla farklı neticeler aldıklarını kaydetti.
Babacan, ancak bu başarının bazı yan etkiler de getirdiğini ifade ederek, "Enlasyon şu anda görmek istediğimizin biraz yukarısında, ayrıca cari işlem açığı yüksek. Sadece yüksek değil, aynı zamanda sürdürülebilir bir büyümeye sahip olmak için, sıkı maliye politikalarına devam etme kararı aldık" dedi.
Sıkı maliye politikalarına, sıkı para ve bankacılık politikalarının da eşlik ettiğini ifade eden Babacan, "büyümenin, sadece birkaç yılda yüksek büyüme görülüp, sonrasında zor durumların ortaya çıktığı değil, önümüzdeki yıllarda da devam eden bir büyüme olmasını istediklerini" söyledi.
Babacan, 2023 yılına dair hedeflerinden de bahsederek, İstanbul'un 2023 yılında en büyük 10 küresel finans merkezinden biri olmasını amaçladıklarını kaydetti. Gelecek yıllardaki politikalarının çekirdeğinde yapısal reformların yer alacağını ifade eden Babacan, yatırım ikliminin geliştirilmesi ve tasarruf oranlarının artırılmasının önemine değindi.
Avrupa ve ABD ekonomisi
Avro bölgesi krizinden de bahseden Babacan, bu konuda yapısal reformlara, güçlü ortak mali çerçeveye ihtiyaç olduğunu söyledi. Babacan, "Bekleyip görelim aşamasındayız" diyerek, AB hükümetlerinin taahhütlerde bulunduğunu, şimdi bunların uygulanıp uygulanmadığının görüleceğini söyledi.
Babacan, bu noktada 2012 yılının, verilen taahhütlerin uygulanması konusunda "test yılı" olacağını belirterek, güçlü siyasi liderliğin gerektiğini, şu anda sadece siyasi ya da para birliği değil, güçlü bir mali birliğin de zamanı olduğunu vurguladı.
Neler olacağını öngörmenin şimdiden mümkün olmadığını kaydeden Babacan, 2. Dünya Savaşı'ndan bu yana Avrupa ülkelerinin ciddi krizle karşılaşmadığını, dolayısıyla bu kriz vurduğunda deneyim eksikliğinin ortaya çıktığını belirtti. Babacan, kriz zamanlarında hükümetlerin ilk birkaç ayda gerekli adımları atmaları gerektiğini ama bunların gerçekleşemediğini söyledi.
Babacan, AB hükümetlerinin de halklarıyla bu sancılı süreci konuşmaları, doğruları anlatmaları gerektiğini belirterek, onların bu izahatleri yapmaması halinde piyasaların konuşacağını, ama onun da bunu daha sert bir şekilde yapacağını dile getirdi. ABD ekonomisiyle ilgili olarak da Babacan, istihdam oranları ve büyüme tahminlerindeki daha iyi rakamların umut verici olduğunu, ancak bunların, mali kanatta ciddi adımlar eşlik etmediği müddetçe sürdürülebilir olmadığını kaydetti.
Babacan, 2013 yılının da ABD açısından "çok önemli bir test niteliğinde" olduğunu belirterek, seçim yılı olan bu yılın ardından, 2013 yılında ABD'den somut adımlar beklediklerini kaydetti.
'Maliki mezhepçi çizgide politika izliyor'
Bir soru üzerine Babacan, Nabucco projesinin hala kritik önemde bir proje olduğunu söyledi. Ancak, proje içinde çok fazla ülke bulunması ve boru hattını dolduracak yeterli gazın olmamasını iki önemli sorun olarak değerlendiren Babacan, ayrıca, projeye Irak'ın da katkı sağlamasını tasarladıklarını ama ülkedeki durumun karmaşık olduğunu kaydetti.
Irak Başbakanı Nuri El Maliki'nin çok mezhepçi çizgide politika izlemesi nedeniyle, Bağdat'taki merkezi hükümet ile Iraklı Kürtler arasındaki çatlağın büyüdüğünü dile getiren Babacan, dolasıyla Irak'ın iç dinamiklerinin Nabucco'ya gaz tedarikini zorlaştırdığına işaret etti.
Babacan ayrıca, bölgedeki herhangi bir enerji projesinde Rusya'yı da rakip değil, ortak olarak görmek gerektiğini söyledi. Babacan, bir soru üzerine, Rum kesiminin AB dönem başkanlığı sırasında, AB'deki Rumların başkanlık ettiği siyasi düzeydeki toplantılara katılmayacaklarını ama AB ile ilişkilerinin teknik düzeyde devam edeceğini belirtti.
Başbakan Yardımcısı Babacan, Kıbrıs Rum kesiminin bu yılın ikinci yarısında AB dönem başkanı olacak olmasının Türkiye-AB ilişkilerini nasıl etkileyeceğine dair bir soru üzerine, Kıbrıs Rum kesiminin AB dönem başkanlığı sırasında, Rumların başkanlık ettiği siyasi düzeydeki toplantılara katılmayacaklarını ama AB ile ilişkilerin teknik düzeyde devam edeceğini bildirdi.
En Çok Okunan Haberler
- Son anket: AKP eridi, fark kapanıyor
- Adliyede silahlı saldırı: Ölü ve yaralılar var!
- Ayşenur Arslan’ın Colani ile ilişkisi
- Serdar Ortaç: 'Ölmek istiyorum'
- Hatay’da yaşayan Alevi yurttaşlar kaygılı
- Köfteci Yusuf'tan gıda skandalı sonrası yeni hamle
- NATO Genel Sekreteri'nden tedirgin eden açıklama
- İBB'den 'Pınar Aydınlar' açıklaması: Tasvip etmiyoruz
- İmamoğlu'ndan 'Suriyeliler' açıklaması
- '100 yılda bir görülebilecek akımın başlangıcındayız'