Tarıma 'teknoloji' desteği geliyor

Malatya Valisi Ulvi Saran, kente kurulacak olan ''Gıda ve Tarım Teknokenti'' ile teknokentlerin önemi hakkında bilgi verdi. Teknokentlerin yüksek teknolojiyi, bilimsel araştırma ve geliştirmeyi esas alan üretimlerin yapılacağı alanlar olduğunu belirten Saran, Türkiye'nin üretiminin daha nitelikli hale getirilmesi, sanayinin, üretilen ürünlerin daha yüksek katma değer sağlaması için ülkede teknokentlerin birer birer kurulmaya başladığını, ülke genelinde üniversiteler bünyesinde 60'ın üzerinde teknokent bulunduğunu dile getirdi.

Faaliyette olan teknokentlerin bünyelerinde makine, kimya, yazılım, tarım gibi alanların olduğunu kaydeden Saran, ''Çok amaçlı karma fonksiyonlu teknokentler biraz yavaş gelişiyor. Burada bazı sektörler öne çıkıyor, bazıları da geride kalıyor. Bir teknokentin her türlü üretimin yapılacağı bir alan olması ister istemez bazı üretim dallarının güdük kalmasına sebep oluyor. Bunun önünü alabilmek için çok seçilmiş alanlarda, ihtiyaç olan alanlarda spesifik, bir noktaya odaklanmış ihtisas teknokentlerine ihtiyaç var. Biz bunlardan birini geliştiriyoruz'' diye konuştu.

Yazılım, bilişim, kimya gibi alanların laboratuvar ortamında geliştirilebileceğini, ancak tarımın toprak üzerindeki uygulamalarla sahada geliştirilebileceğini ifade eden Saran, ''Dolayısıyla bu konuyu ayırıp tarım üzerine odaklanan bir teknokent yapılması, o alanda yüksek teknolojiyi, bilimsel araştırma geliştirmeyi hedef alan firmaların oraya toplanması çok isabetli olur'' dedi.

20 bin dönüm alan tahsis edilecek

Malatya'nın Akçadağ ilçesinde boş duran bazı arazileri bu çalışma kapsamında değerlendireceklerini bildiren Saran, ''Ayrıca TİGEM'in burada uzun süredir buğday üretimi için kullanılan bir arazisini de buna katarak 4 ayrı girişimci unsur olarak Valilik, İl Özel İdaresi TİGEM Meyvecilik Araştırma Enstitüsü ve Ankara Üniversitesi Ziraat Fakültesinin de katılımıyla, bizim öncülüğümüzde Malatya Gıda ve Tarım Teknokenti kuruluş başvurusunu yaptık'' diye konuştu.

Saran, toplam 20 bin dönümlük alanın bir bölümünün teknokent için tahsis edildiğini, arazinin diğer bölümlerini de ilave ettikten sonra teknokentin faaliyete geçeceğini belirterek, bu teknokentin Türkiye'de başka bir örneğinin olmadığını ifade etti.
Saran, şöyle devam etti: ''Türkiye'de başka örneği yok. GAP bölgesinde 1-2 girişim var, ama bizimki özgün bir çalışma olacak. Laboratuvarlar, idare ofisleri, araştırma üniteleri kurulduktan sonra buraya gelen firmalara, ihtiyaç duydukları miktarda üretim ve deneme amaçlı toprak vereceğiz. 'Buyurun burada tarımsal araştırmanızı yapın' diyeceğiz. 'Laboratuvarda incelemelerinizi yapın, burada dizayn edin ve satın' diyeceğiz. Dolayısıyla sadece bu firmalar tarım ve gıda alanında üretim yapabilecekler. Yüksek teknolojik düzeydeki araştırma yapan firmalar burada kendilerine tahsis ettiğimiz toprakları en iyi şekilde kullanabilecekler. Yüksek donanımlı uzman personel gelecek. Bitki genetiği, ıslahı, tohum ve bazı ekolojik bitki zararlılarına karşı ajanların üretimi yapılabilecek.''
 

'Bilimsel araştırma-geliştirmeye dayalı bir altyapı yok'

Türkiye'de böyle bir oluşuma çok ihtiyaç olduğuna dikkati çeken Saran, ülkenin gıda ve tarım alanında yüksek teknolojik ürünlere yönelmek zorunda olduğunu söyledi. Özellikle tohum ve fidecilik alanında Türkiye'nin açığı olduğunu dile getiren Saran, ''Türkiye'de tarım potansiyeli yüksek olmasına rağmen, bu alanda bilimsel-araştırma geliştirmeye dayalı bir altyapı yok. Biz bunu sağlayarak, firmaları tarımsal araştırmayla üretim yapmaya yönlendirmiş olacağız. Bilimsel araştırma-geliştirme yapsınlar ki, Türkiye'nin daha nitelikli tarım ürünleri üretilebilsin. Bu ürünlerden daha yüksek katma değer elde edilsin ve Türkiye'nin tarım ve tohum alanında dışa bağımlılığı ortadan kalksın'' diye konuştu. Gıda ve Tarım Teknokenti için Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı ile görüşmelerin devam ettiğini kaydeden Saran, her türlü eksiği tamamladıklarını, bu merkezin faaliyete geçmesiyle Türkiye'nin ilk tarım teknokenti olacağını ifade etti.