Tek Taraflı Aşkımız: AB Üyeliği
Avrupa Birliği’ne üyelik uğruna; sevdiği kızın kapısını aşındırıp duran, arada gönül alıcı birkaç söz işitip umutlansa da, çoğu zaman önüne aşılması güç engeller konulan karasevdalılara döndük. Bu tür sevdalardan, çok roman ve tiyatro yapıtı çıkmıştır. Bunların arasında zavallı sevdalıyı alaya alan komediler de az değildir. Bizim AB aşkımızın öyküsü bu türlerin hangisine giriyor acaba?
Türkiye’nin AB’nin öncüsü AET ile ilişkilerinin başladığı 1960’lardan bu yana yarım yüzyıl geçti. O tarihte doğanlar bugün orta yaşlarda… O zamanlar, bağımsız devlet olarak adı geçmeyen nice devlet “demokrasi yolundaki başarıları”nın karşılığı AB üyesi oldu. Bize de arada umutlanıp, kendi kendimizi gaza getirmek ve havai fişek gösterileriyle “başarımızı kutlamak” düştü.
İngiltere gibi kimi AB devletleri; lütfedip, yarım yüzyıldır kapıda bekletilen Türkiye’nin üyeliğini desteklediğini açıklayınca, aramızdan “sevindirik” olanlar çıkıyor. Bu arada, İngiliz Başbakan’ın “Şu Kıbrıs sorunu da, AB ile aranızda engel oluşturuyor; artık o sorunu da çözüme bağlayıverin” yollu öğütleri de, kimilerince tepkiye değer bulunmuyor. Örneğin, “Kıbrıs sorunu derken, şu sizin Kıbrıs Adası’ndaki askeri üslerinizin durumunu da bu arada gündeme alsak nasıl olur?” Ya da “Askerlerinizin Irak’ta yaptıklarını AİHS kapsamında bir irdelesek ne dersiniz?” demek, akıllarına gelmiyor.
Öte yandan, İngiliz bakanın üyeliğimizi “destekleyen”(!) demeç verdiği gün bakıyorsunuz, Alman Başbakan Yardımcısı tam tersini söyleyip, AB üyeliğine hazır değilsiniz diyor ve kalplerimizi fena halde kırıyor!
Aslında Türkiye’nin üyeliğini destekler görünüp, kimilerini “gaza getirenler”in de, “Yok henüz hazır değilsiniz, biraz daha gayret edin!” diyenlerin de, hangi hesaplar içinde olduğunu görenler görüyor, bilenler biliyor elbette. Bu lakırdılar karşısında uyanıp, şu tek taraflı aşktan vazgeçmenin zamanı hâlâ mı gelmedi? Ali Sirmen’in yazdığı gibi “Ne zaman bir Türk devlet adamı bu lafları yemediğimizi, artık bunların kabak tadı verdiğini gülümseyerek bunlara anlatacak acaba?” (Cumhuriyet, 29 Temmuz 2010).
Değerli dostum Sirmen’in bu feryadı bana, bir yakınımdan dinlediğim yaşanmış bir öyküyü anımsattı.
Öyleyse kalsın!
Anadolu’da yaşayan bir ailenin babası hastalanmış; oğulları hastayı alıp İstanbul’a ünlü bir özel hastaneye getirmişler. Ama baba ameliyat masasında ölmüş. Üzüntülü aile bireylerine de mevtayı alıp, defnedilmek üzere memlekete götürmek kalmış.
Gelgelelim, hastanede önlerine, başlangıçta konuşulmuş tutarı çok aşan öyle bir fatura koyulmuş ki; ödemelerine olanak yokmuş. Ödeme yapılmadıkça da, hastane ölüyü vermiyormuş! İstanbul’da avukat olan bir hemşerilerini araya koyup, hastaneden biraz indirim için ricacı olmuşlar; lakin hastanenin muhasebesindeki görevli ricalara,yalvarmalara karşın “Bir kuruş aşağı olmaz” demiş başka bir şey dememiş .
Avukat bunun üzerine “Peki öyleyse kalsın!” deyip, odadan çıkmaya davranınca, görevli, “Ne oluyor? Ne kalıyor?” diye telaşlanmış. Bizim avukat da “Fiyatta anlaşamadık, mal kalsın, sizin olsun!” deyince, roller bir anda değişmiş; hastanenin üst düzey yetkilileri işe el koymuş ve bir çözüm bulunmuş.
Evet, bakalım ne zaman , “Şu fasıl da açıldı”, “Müktesebatla uyum sağlıyoruz” , “Gözümüz aydın, Estonya da bizi destekliyor; üyeliğimize az kaldı” laflarını bırakıp “Öyleyse kalsın!” demeyi akıl edeceğiz ve şu tek taraflı aşkın sonunu getireceğiz.
Avrupa’yı ve Avrupa ülkelerini yönetenleri biraz yakından bilenler; eğer çıkarları gerektiriyorsa, onların Türkiye’nin üyeliğini ciddi olarak müzakereye hemen oturacaklarını bilirler. O zaman da, AB’nin memurlarıyla değil üst düzey siyasal yetkilileriyle görüşülür, tartışılır ve bir sonuca ulaşılır. Yoksa, biri bizi “destekler” (!) öteki “Yok, henüz hazır değilsiniz!” der ve kapıda bekletilen tek taraflı âşık rolümüz sürüp gider. Sonuçta da, havai fişek gösterilerinden başka bir “müktesebatımız” olmaz!
En Çok Okunan Haberler
- Emekliye iyi haber yok!
- Devrim Muhafızları'ndan Suriye çıkışı
- Adnan Kale'nin ölümüne ilişkin peş peşe açıklamalar!
- Dönmek isteyen gençler için şartını açıkladı
- İngiliz gazetesinden Esad iddiası
- 'Seküler müdür kalmadı'
- CHP'nin ilçe başkanından açıklama!
- ‘Kartlar bloke edilebilir’ uyarısı!
- Üniversite öğrencisi, trafikte öldürüldü
- İkinci elde 'Suriyeli' hareketliliği